Nisan ayında başlayacak yeni fma serisi. yeni dediğime bakmayın seri büyük ihtimalle remake olacak. yani ilk serideki olayları anlatacak. fakat bu sefer olaylar mangadan saptırılmayacak gibi duruyor. umarız ilk seriye göre büyük bir hayal kırıklığına uğramayız.
tamamen mangaya uyarlı remakedir. 15inci bölümden sonra ilk serideki konudan tamamen sapmıştır. en son geçtiğimiz pazar 22. bölümü yayınlanmıştır.
ilk serideki duygusal açılımlardan çok çok azı vardır, bu seri artık kardeşlerin hikayesi değil edward'ın shounen'i olmuştur.
müzikler ilk seridekinden çok çok ama çok daha iyi. bir eksiğimiz bratja. *
yeni karakterler dışında, olayların gelişimleri ve flashbacklerdeki konular tamamen farklıdır.
king bradley homunculustur lakin bu sefer pride değil wrath'tır.
scar iyi niyetli bir kahraman değil şerefsizin tekidir.
bol bol hoho-papa'yı görmekteyiz. mütemadiyen hortlamakta. o da bildiğin şerefsizdir.
mustangggg aman mustang yavrum mustang diyorum. (bkz: save a horse ride a mustang)
edxwin olayının şimdiden suyu çıktı. alakasız yerlerde romantik dakikalar yaşarken shounenden shojoya geçiş yapıyoruz.
al'ı hiç güzel işlemiyorlar. o "caring" kardeşten bu seride abisinin gölgesinde kalmış ezik bir salağa getirdiler canım karakteri.
serinin en güzel ve en gerçekçi, seriyi seri yapan karakteri mahvettiler. (bkz: yazık oldu alphonse efendiye)
aynı avatarın 3. sezonu gibi paso fan service çalışıyor. mütemadiyen edo'yu çıplak ve saçları açık görüyoruz.
amerikan bloglarındaki sapık fanficlerin getirisi bu saçmalık oldu.
kocaman gözlü tombul yanaklı bir karaktere dominal çizebilen bir ekip var evet.
ve bu kocaman gözlü tombul yanaklı karakteri çıplak gördüğü zaman "sexyyy <3 <3" diye viyaklayan bloger veletler var.
asıl bunlar yüzünden mahvoldu konu, bu fan serviceler yüzünden mangadan da çok çıkıldı.
bu saçmalıkların arasında yine de kendini izletebiliyor.
--spoiler--
eski animenin hatrına devam elbet. ama eskisi kadar hevesli değilim. one piece'e başladım, tavsiye ederim.
devam animesi olarak ''acaba''lar ile yaklaşılan anime. ama görünen o ki ilk versiyonunun üstünde oldukça renkli şeyler katılmış. hastası olduk. 48. bölüm yayımlandı en son.
ilk serisine göre daha özenle hazırlanan, asıl hikayeyle uyumlu, her bölümüyle müthiş haz veren 63 bölümlük mükemmel anime. çevirisine de katkıda bulunduğum animedir de aynı zamanda. * hikayesi, karakterlerin özellikleri, simya felsefesi... bambaşkadır ya, ayrı bir tattır biz anime severler için.
Full Metal Alchemist'in kendisi zannedip izlediğim anime.
Farkı mangayla aynı olmasıymış.
Harikadır tavsiye ederim.
Konusu kısaca ; kendilerini terk babaları büyük bir simyager olan Ed ve Al, ölen annelerini diriltmek için simyaya başvurur.Simyanın temel prensibi eşit takasdır, bunu hiçe sayarlar ve karşılığında anneleri geri gelmediği gibi oluşan yaratık için Al tüm vucudundan, Ed ise sol bacağından olur.Ardından Ed ,Al'ın ruhunu hemen odada bulunan bir zırha bağlamak için simyaya tekrar başvurunca sağ kolundan olur.Al'ın artık bir bedeni yoktur,hareket edip konuşabilen boş bir zırhtır.Ed'in de bir kolu ve bacağı yoktur.Ed'in eksik uzuvları için bir tür gelişmiş metal protez takılır.ikisinin amacı usta simyagerler olup bedenlerini geri almaktır.
şuanda izliyor olduğum seri. Full Metal Alchemist'i izlemeye başladığımda feci sıkılmıştım ve henüz 2. bölümdeyken bırakmıştım. Brotherhood'u ise benim gibi çabuk sıkılan bir insan bile gayet zevkle bölümleri ard arda izledi. Üstelik serinin openingleri bir harika . (bkz: Again) (bkz: Golden Time Lover)
Bu serinin tek kötü yani insanı bazen deli gibi güldürmesi ama çoğunlukla hüngür hüngür ağlatması.
izlediğim en iyi (tartışmasız en iyi) anime serisidir. dvdlerini saklayıp gelecekte çocuklarıma falan izletirim o derece.. o kadar güzel şeyler anlatıyor.