LucasArts'ın 90'larda piyasaya çıkardığı ve hemen hemen oynayan tüm oyun severlerin hayatlarında önemli bir yer edinen motorsiklet çetesi ve çete liderinin kumpastan kurtulma çabasını konu alan bilgisayar oyunu.
ilk pc'mi almadan hemen önce bir fuarda görüp de "Vay bee, bilgisayar teknolojisi ne seviyelere gelmiş" dediğimi hatırlıyorum bu oyunu gördüğümde. E alışmışız commodore 64 oyunlarına ne de olsa. Oyuna aşık oldum ve kısa süre sonra bilgisayarımı, ardından bu oyunu aldım. Bizi ne maceralara sürüklemişti bu oyun. Bir bu, bir de sanitarium idi en iyi adventure oyunu benim için. Nasıl bir dünyanın içine çekmeye başarmıştı beni, hayret. Daha sonra defalarca bitirdim oyunu*. Hatta bir ara firma ikincisini de çıkartacağını duyurdu da sevindik, yollarını gözler olduk... Bazı ekran görüntüleri bile çıktı internette... Ancak gelmedi o... Duyduk ki proje iptal edilmiş... Neyse hayat devam ediyor dedik ve Grim Fandango ile yetindik. Kötü de değildi hani.
zamanında almanya'dan gelen bir arkadaş sayesinde cd'si elime geçen, hastası olduğum müthiş adventure oyun. Oyun öyle tuttuki bir dönemki bilgisayar dergileri hep o oyunun çözümlerini verirdi. Ne günlerdi be.
oyunun cd kapağında "a heavy metal adventure" yazmaktadır, ki o yıllarda oyunu alma sebebim sadece budur. oyun içindeki soundtrackler muhteşemdir. döneminin en başarılı oyunlarındandır...
"hiç oynamadığınız bir oyun hayatınızda ne kadar yer kaplayabilir ki?" sorusunun cevabı. ismini duymak bile insanı keyiflendirir. yeri gelmişken (bkz: grim fandango)
giriş demosunun "whenever i smell asphalt i think of maureen, whenever i think of maureen, i think of two things: asphalt and trouble" repliğiyle hafızama kazınmış lucas arts'ın 1995 çıkışlı en şahane adventurelarından birisi. soundtracki the gone jackals'a aittir. pek de güzeldir. özellikle barmen'in nose ringinden tutup tezgaha yapıştırdığınız sahnede ben'in lafı süperdir: "you know what might look better on your nose?? The Bar"