i'm, but a little bit bit bit, show!
but a little bit bit bit, shame!
but a little bit, bit, bit
bit! bit! bit!
i'm just the man in the back!
just the man in the back!
just the back!
i'm just demeaning the pack!
just demeaning the pack!
just demeaning the pack!
war!
fuck the system!
war!
fuck the system!
fuck the system!!
war!
fuck the system!
war!
i need to fuck the sys.
i need to fuck the sys..
i need to fuck the sys...
i'm, but a little bit bit bit, show!
but a little bit bit bit, shame!
but a little bit, bit, bit
bit! bit! bit!
i'm just demeaning the pack!
just demeaning the pack!
just demeaning the pack!
i'm just the man in the back!
just the man in the back!
just the back!
whore!
fuck the system!
whore!
fuck the system!
fuck the system!!
whore!
fuck the system!
whore!
i need to fuck the sys.
i need to fuck the sys..
i need to fuck the sys..
you need to fuck the sys.
you need to fuck the sys..
you need to fuck the sys...
we all need to fuck the sys....
i'm, but a little bit bit bit, show!
but a little bit bit bit, shame!
but a little bit, bit, bit
bit! bit! bit!
i need to fuck the system!!
i need to fuck the sys!
i need to fuck the system!!
we all need to fuck the system!!!
Eleştirdiği şey* hakkında pek bir bilgisi olmayan, birşeyleri doğru yanlış eleştirmenin, ona karşı çıkmanın iyi ve takdir edilesi birşey olan aptal amerikalı repliği.
Eleştirmek, karşı çıkmak kötü bişey midir? Hayır, gereken zamanlarda yapılması gerekir, hatta çok önemlidir ama bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olup slogan atmak çok da tasvip edilesi bir davranş değildir.
hey biz asiyiz, biz sisteme ayak uydurmayız o bize ayak uydursun diyen yüzeysel gençlik sloganıdır. bunun yerine konuyu derinlemesine ele alıp ''bilen adam'' olmalarında yarar vardır.
ben lisedeyken bu hayat felsefemdi benim. faka faka yaşıyordum sistemleri. bir gün okulda çok çılgın bir uygulama oldu, sınıf başkanlarını yönetime getirdiler, ne isterseniz yapın, hangi sistemden memnun değilseniz değiştirin dediler.
o zamana kadar fak fak sistım, fak müdür, fak okul filan diye dolaşıyorduk, anasını satayım o makama geçince bir baktık her şey güzel.
lan dedik ne değiştirsek, neyden memnun değiliz, nasıl daha iyi olur? düşün düşün bir s.k yok ortada.
en son tuvaletlere koku koydurduk sadece, demek ki ordan kaynaklanıyormuş, tuvalet kokusu beyni etkiliyor heralde.
ya da sorun sistım mistım değildi, hormonlarda sorun vardı. abazanlık işte, ondan tabi, kesin.
"i need to fuck the sys, you need to fuck the sys, we all need to fuck the sys" kısımlarını ilk dinlediğimde, "kendi bacılarını s.kmemizi bu kadar istediklerini bilmiyodum" tepkisi yaratan 'soad' şarkısı. tabi 3 saniye sonra sys=system olduğunu çaktım ama, ilk düşüncem belki daha uygundu, bilemiyorum*.
düşündümde bizim ülkede çok güzel bir sistem var.
sülo olursun sülalen zengin olur.
turgo olursun sülalen zengin olur.
bacım olursun kocacığın zengin olur, örtülü ödenekten herkes zengin olur.
hoca olursun kayıp trilyonların olur.
abducum olursun oğlun 17sinde şirket sahibi olur.
tayyocum olursun gelin damat oğul kız ne varsa ihya olur.