olivia nın siyah iç çamasırından baska renk iç çamasırı giymediği dizi. her tanka girmek için soyundugunda siyah iç çamasırı mı cıkar ya, arada bi degiştirseler bari.
yazılanlara özellikle bakmadım ama, lost referansıyla ilk 3 bölümünü izlediğim bu dizi o kadar zorlama olmuş ki insanı gerçekten bir noktadan sonra yormakta. 17 yıl sonra tekrar gerçek hayata dönen dahi-deli ilim ehli amca bölüm başına 1 asırda zor bulunabilecek teknolojileri geliştiriyor. zaten bunlardan herhangi birini yapabilsen dünyanın seyri değişecek. 2. bölümde ölü kişinin son gördüğü görüntüyü monitöre aktarma teknolojisine ise götümle gülüyorum. de get jj abrams...
17. bölüm senaryonun bel kemiği olan bölümdür kanımca ki bu bölümü Oscar kazanmış "A Beautiful Mind" ve "The Da Vinci Code"un senaryo yazarı Akiva Goldman yazıp yönetmiştir.
başlarada takip etmesi zordu belki yeterince de sürükleyici değildi ama artık daha bi netleşti sanki herşey,
yeri gelmişken bence oğul bishop da cortexiphan tedavisi gördü. bunu da eski bölümlerden baba bishop'un repliğine dayandırıyorum. bi ara bulursam repliği de ekleyeceğim.
sezon devam ederken, sürekli, "her bölüm birbirinden bağımsız havası" içindeymiş gibi görünen; ama sezonun bitimiyle beraber genel bir bakış atıp değerlendirince aslında oldukça güzel bir yapım olduğunu anladığımız dizi.
walter bishop gerçekten karakter olarak da oynayan kişinin performansıyla da oldukça başarılıdır. ayrıca, sezon finali itibariyle oğlunu ne kadar sevdiğini görüp gözleri yaşartmıştır. *(agent(eycın) dunham ve peter bishop bir yana sırf bu adam için izlenir dizi)
ve bütün yıl boyunca merak ettiğimiz william bell karakterini de sezon sonunda, ağzını yaya yaya "i am william bell" deyip karanlıktan çıkmasıyla görmüş olduk.(ilk başta, karanlıkta dururken adamı obama zannettim, gazetede de obama yazısı falan görünce...*)
--spoiler--
mezar taşında walter'ın karısının ismini beklerken peter ismini görünce esaslı bir hassiktir çektirdi şahsıma. ee boşuna There's More Than One of Everything dememiş adamlar. ayrıca 20 bölümdür görmeyi beklediğimiz william bell kişisi bizim mr spock çıktı.
--spoiler--
16 bölümü yayınlanmış izlemesi zevk veren dizidir.
bu arada haftasonu olması ve yapacak başka işimin olmaması sebebiyle ardarda izleyerek kendimi fringe manyağı yapmış bulunuyorum. *
3 kişiden başka herkesin kötü ve şerefsiz olabiliceğini düşündürten jj. abrams dizisi. her boktan anlayan deli profesör aradan 30 yıl geçmesine rağmen sanki bilim hiç ilerlememiş gibi hiç şaşırıp teklemeden her bir boku çözüyor. buna rağmen heyecan ve merak uyandıran bir dizi fringe.
güzel bir dizidir.yarım akıllı professorun yaratacılığı şaşırtmakta izleyiciyi.14 bölüm sonunda ilk sezon bitmiş bulunmakta yeni sezon acilen beklenmektedir.
jj abrams ve joshua jackson isimlerini duyunca gözüm kapalı indirdiğim dizidir. sadece 4 bölüm izledim henüz ama iyi gidiyor. lost kadar yorucu kafa bulandırıcı değil ve tabiki lost kadar kaliteli de değil. sınır bilim işleniyor dizide.
lost un yerine izlenebilecek alternatif dizilerdenmiş. hatta lost un tahtına göz bile dikmiş söylendiğine göre. henüz izleyemedim ama merak da etmekteyim.
jj abrams'ın fringe ile yapmaya çalışıgı şey diziye çizgi roman mantığını taşımak olmuştur. buna başka örnekler var mıdır? mutlaka vardır hatta çok çok daha başarılı prodüksiyonlar elbetteki var ancak gerçek kötüler, kötü gibiler ama iyi olabilenler, ajanlar,çatlak profesörler, köstebekler, eski sevgililer, eski düşmanlar-yeni dostlar,olmazsa olmaz mizah + aşk, senin benim gibi ezik yaşam formlarının doğa üstü olarak adlandırabileceği türden her nanenin bilimsel olarak açıklanması ve izleyicide "yok artık daha neler" ile "ulen olabilir de aslında ya" git gellerini yaşatabiliyor olması çok keyifli.
Her izlediğin, gördüğün, yediğin, vs şeye hayatında gördüğün "en en en ultra nane" damgasını vurmayı takıntı haline getirmemişsen, çok keyifli izlersin fringe'i, çok da güzel vakit geçirirsin.
jj abrams'ın abd hakkında ortaya atılan bazı iddialardan yola çıkarak bizlere sunduğu dizidir. bilindiği gibi vietnam savaşı sırasında çoğu abd askeri salgın hastlaıklar sebebiyle öldü ve bir kısmı da savaştan sonra çok farklı kanser çeşitlerine yakalandı. bazıları bunların abd'nin vietnam savaşı sırasında biyolojik silah projeleri çerçevesinde kendi askerleri ve bölge halkı üzerinde yaptığı deneyler sonucu olduğunu iddia ediyor. zaten dizide de walter bishop abimiz sürekli hükümetin kendisine verdiği projelerden bahsediyor. gerçeklik payı var mıdır? bilemem. abd bunları gerçekten yapmış olabilir mi? dizideki kadar abartılı olmasa da evet. kendi insanları üzerinde deney yapacak kadar acımasız mı? kesinlikle evet. bence bu dizi sadece bir dizi olmaktan çok öte ve gün geçtikçe daha da ilginçleşip çok ciddi bir hayran kitlesi oluşturacağa benziyor.
Bir dizi için yaratılmış en iyi karakterlerden birini (bkz: Walter Bishop) içeren yabancı dizi. Walter Bishop karakteri için gerek senaristlerin gerekse karakteri canlandıran John Noble'ın çok çalıştığı apaçık ortada. Hareketleri olsun ya da birbirinden şahane replikleri olsun diziyi izlenebilir kılan en büyük etmenlerden biri. Ayrıca nacizane fikrimdir, Olivia Dunham'ı canlandıran Anna Torv da rolüne çok yakışmaktadır.
Dizinin bu haftaki bölümünün Amerika'da 13 milyon kişi tarafından izlendiğini düşünürsek J.J. Abrams yine yaptı yapacağını diyebiliriz rahatlıkla ve bunda cast'ın büyük etkisi olduğunu eklememiz lazım