s02e18
--spoiler--
alistair kurtuluşuna giderken, walter'a hayatının kıyağını yaptı... helal olsun! tabi bunun sebebi de alistair'e 6. dereceden değil, 9. dereceden heasp yapmasını söyleyerek, onun kurtuluşunu sağlaması oldu. cidden çoook güzel bir bölüm sonu hazırlamışlar...
--spoiler--
s02e18
"deja vu, kaderin sana tam olarak bulunman gerektiği yerde olduğunu söyleme biçiimiymiş. o yüzden daha önce burda bulunmuşsun gibi hissediyorsun. deja vu yaşadığın an kaderinle aynı hizada ilerliyorsun."
11. bölümden sonra ilk vasat bölümdü diyebilirim.
--spoiler--
16. bölümdeki spoiler'ım doğru çıktı yalnız. ama hemen o bölümün arkasına yapıştırıvereceklerini düşünmemiştim doğrusu.
--spoiler--
s02e17
öte spoilerla dolu, dizi için kilit bir bölüm!
--spoiler--
walter'la william bell'in kopuşu!
paralel evrene açılan kapı!
nina'nın kolu!
peter'ın dönüşü!
observer*'ın hayat kurtarışı!
ve 2. sezon sonuna kadar şimdi öngöreceğim spoiler ile ilgili bi şi çıktı mı bilmiyorum ama, size bi şi söylicem. bence walter paralel evrendeki eşi ona "oğlumu bana geri getir" dediğinde cevap olarak "sana söz veriyorum" dediği için, mutlaka bi ara vicdan yapacak, peter'a gerçekleri açıklayacak ve tekrar paralel evrene geçip, peter'ı annesine geç de olsa götürecek. çünkü walter verdiği sözü tutamamanın vicdanını kaldıramayacak. sözünü kesinlikle yerine getireceğini düşünüyorum. bunu da buraya şerh düşüyorum.
--spoiler--
s02e16
geçen sezona ait olan (s02)e11'den sonra dizi her bölümde daha heyecanlı daha gerilimli hale dönüşüyor. umarım bunu 2. sezon sonuna kadar sürdürebilirler. bu bölümde bomba gibiydi.
dizi birkaç bölümdür massiv dynamic'ten uzak da olsa her bölümde giderek güzelleşiyor.
yalnız bu bölümde ahlaki değerler ve adalet sistemi ile ilgili büyük bir yanlış var. benim yorumum bu en azından.
--spoiler--
nazi eskisi adamın katliam derecesinde toplu cinayetlere sebep olan biyolojik silahlahlar kullanmasına elbette göz yumulamaz ve adam yakalanıp cezalandırılmalı. bu katliamların hesabını sonuna kadar adalet karşısında vermeli. ama bunun yolu kesinlikle walter bishop'ın yaptığı gibi o adamı öldürerek olamaz. çünkü o zaman dünyadaki her insan kendini haklı gördüğü anda birini kendi haklı gerekçelerine dayanarak öldürme hakkı görecektir kendinde. ve bölümün sonunda amerikan adalet sisteminin önemli bir parçası olan fbi da bu cinayete göz yumuyor, dahası örtbas ediyor. o zaman demin de dediğim gibi
1- amerikan adalet sisteminin güvenilmez bir sistem olduğu,
2- amerikan güvenlik birimlerinin işlerine geldiği zaman kimbilir daha neleri örtbas ederek halkın can güvenleğini emanet etmemesi gereken bir kurum olduğu gerçeğini ve
3- halkın bu gibi olaylar karşısında (kendilerinin de haklı olduğunu düşündüğü durumlarda) kendilerinin adalet anlayışlarına göre birilerini yargılayıp cinayete kadar giden suçlar işlemesine yol açabilecektir.
--spoiler--
s02e14
n'olcak bu astrid'in hali? yani rolünü, işlevini artırmak için daha hala ne bekliyorsunuz, hiç anlamıyorum. kadın laboratuvardan ayda yılda bir çıkıyor. geri kalan zamanda da laboratuvarda walter'la bir iki espri olayı oluyor. ona da gülerseniz. ha benim o esprilerden daha çok güldüğüm, hemen her bölümde sırf konuşsun diye, laboratuvarda ajan dunham'ın ağzından laf alıp, "şurda şu var mı, burda bu var mı yok mu araştırıcam" demeleri... sırf iki laf da astrid etsin diye, kıvrak zekalı (bizde leb demeden leblebeyi anlamak) bir yan karakter profili çizmeye çalışıyorlar bize. ama komik oluyor her bölümde her bölümde tekrar edince. yemiyoruz yani.
s02e13
--spoiler--
yeni bir dolgu malzemesi bölüm. ama son 2 bölümdür gerçekten önemsememeye başladım bu durumu. çünkü dediğim gibi kendi içinde sizi sıkmadan, bi solukta izlettiriyor bölümler. bir de artık karakterlerimizin hayatları tehlikeye girmeye başladı. ya da kendilerini riske atmaya başladılar. bu da adrenalinin dozunu artırıyor. iyi böyle...
--spoiler--
s02e13
3.sezon ile ilgili teoriler forumlarda paylaşılmaya tam hız devam eden dizi.
oyuncuların da teorileri var haliyle.
--spoiler--
anlaşmış gibi hepsi sadece iki paralel evren olmadığı konusunun üzerinde duruyor.
yapımcıların özellikle bu şekilde konuşmalarını telkin ettiği yönünde şüpheler yok değil.
sonuçta There's More Than One of Everything demek sadece iki tane var demek değil.
s02e12
--spoiler--
bir dolgu malzemesi bölüm daha..
eğer izlediğinizs bölümde massive dynamic geçmiyorsa, genelde o bölüm dizinin geneline hitap eden bir bölüm olmaktan çıkıyor. s02e11'de izlediğiniz bölümü hatırlayın. o bölüm aslında çarli'nin de daha ölmediği 1. sezonda çekilmiş. ve biz o bölümü ta 2. sezonun ortasında izledik. ne kaybettik ya da ne kazandık? hayır bu adamlar lost denen dizinin yaratıcıları. lost'un nası sündürüldüğünü bir hatırlayın lütfen... bunlar bu şekilde bu diziyi bir ömür boyu sürdürebilirler demek istiyorum. ve bunun olmasını da istemiyorum.
yine de kendi içinde güzel olan bölümlerden biriydi bu bölüm.
--spoiler--
s02e12
işlenilen konular enteresan falan ama walter bishop karakteri olmasa izlemeye tereddüt ederdim. anna torv, sana da iki çift lafım var; güzelsin, hoşsun fakat oyunculuğun harbiden sıfır.
s02e11
--spoiler--
ile yalan olmuş dizidir. 1. sezonsa 1. sezonda yayınlayın kardeşim. bir not daha düşmek istiyorum. gerçi söylediğim bir şey yukarılarda ama olsun. onlar aynı şeyi yapmaktan bıkmadıkça ben de söylemekten bıkmayacağım: dolgu bölümlerinizden bay geldiii!!!
--spoiler--
s02e11
dizi bazen başlayıp sona eren bir bölüm olarak kalıyor. büyük resmi tamamlamaya hiç yardımcı olmuyor. mesela bu bölümü çıkartın. fringe ile ilgili hiçbir şey kaybemezsiniz. umarım bunu sık tekrarlamıyorlardır.
kelimenin, dizi içeriğine de bakılınca, manasının freak ve strange karışımı bir şey olduğunu düşündüren, John Noble a hayran olmama sebep olan 3. sezonunu hevesle beklediğim dizidir.
