Gerçek adı Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon olan Meksikalı ressamdır. 1907 yılında doğmuş ve 1954 yılında henüz 47 yaşında iken hayata veda etmiştir. Yalnızca sanatıyla değil, özel hayatı ve politik görüşleriyle de tanınan Kahlo acılarla dolu bir yaşam sürdürmüştür. Sanatçı kişiliğinin yanı sıra bir feminist ve devrimci olarak da anılmaktadır. Zorluklarla dolu kısacık ömründe, çok sayıda önemli eser vermiştir.
Ölmeden önce üne kavuşan nadir ressamlardan biri olmuş, 20. yüzyılın popüler kültür ikonu haline gelmiştir. Sanatı bazıları tarafından sürrealist olarak tanımlanmışsa da kendisi bu tanımı hiçbir zaman kabul etmemiştir.
bazı sözleri:
-Sessizlik bir kadının en sesli ağlamasıdır. Eğer bir kadın seni görmezden gelmeye başladıysa onu çok fazla incittiğinden emin olabilirsiniz.
-Aptal bir kadın olmadım ama aptal bir kadını oynamışlığım çoktur.
-Güzellik ve çirkinlik bir seraptır. Eninde sonunda herkes içinizi görür.
-Gecelerim öğüt vermiyor. Gecelerim uyanık görülen bir düş gibi seni düşünüyor.
-Başıma gelen en iyi şey, acı çekmeye alışmaya başlamam.
-Kendi portremi resmediyorum çünkü çoğunlukla yalnızım, çünkü en iyi tanıdığım insanım.
o tüm hayatını kökten değiştirecek ve hayatının yaklaşık üçte ikisini engelli olarak geçirmesine yol açan talihsiz kazayı geçirmeseydi belki bugün tanınmayacak olan talihsiz kadın.
frida kahlo yaptığı resimler, hayat tarzı, yaşadıkları, çektiği acılar ve büyük aşkıyla yaşadığı her şeyi sanata döken 20. yüzyıla damgasını vuran sanatçıdır ve hala etkisi devam ediyor.yani "bir ressam olarak doğdum" diyecek kadar özgüvenli, "bir fahişe olarak doğdum" diyecek kadar cesur ve mücadeleci bir kadındır.
fakat öyle şeyleri popülerizmin içine alıyor ki bu yeni dünya, inanın bu insanlar yaşasa kendilerinden nefret ederler. hemen hemen her yerde frida kahlo'ya ait fotoğraflar, panolar, saatler, çakmaklar, elbiseler görebiliyorsunuz.
peki bu kadının nesi ilgi görüyor?
düşünceleri mi, yaşayış tarzı mı?
düşünceleri sadece yüzeysel olarak kalmış olan frida kahlo'nun yyaşamı feminizm, sosyalizm, komünizm, medeniyet, özgürlük gibi şeyler içermiyor, içerdiği tek şey kadının, bedeninin tek hakimi olduğudur. o düşünceyi de sadece yüzlerce adamla beraber olmak üzerine kurmuştur.
intihar değil, hastalık ile doğal sebeplerle ölmüştür.
Kendisi 20 yaşından önce geçirdiği kaza nedeniyle ömrünün kalanında ciddi sağlık sorunlarıyla boğuşan ve ağrılarının da etkisiyle kendini alkol ve sigaraya veren biriydi.
Ölümünden önceki yıl kangren nedeniyle bir bacağı kesilmiş ve akciğerine emboli (pıhtı) atması sonucu yaşamını yitirmiştir.
Kahlo gibi bir kadının biyografisini okudum bugün korkunçtu. Kadın sevdiğine asla açılmıyor o da farkında değil ve kadın intihar ediyor mektupta ölümümün seni üzmeyecek olmasına seviniyorum çünkü beni hiç fark etmedin diyor.
Tanrım ne olur birini seveceksem böyle olmasın... Sen konuyu biliyorsun amin.
Hep kendimi dünyanın en garip insanı olarak düşünürdüm. Fakat sonra dünyada ne kadar çok insan olduğunu düşünmeye başladım.Bu kadar çok insan arasında elbet benim gibi biri olmalıydı, kendini benzer yönlerden tuhaf ve kusurlu hisseden.
Kendini üstün zekalı olarak atfeden geri zekalının önde gidenidir. Garibim bir tane de sesi çıkmayan erkek almış yanına adam imdat diyor ama sesini duyan olmuyor. Gereksiz kadın.