yarı sovyetçi, yarı amerikancı, her iki dünyanın da adeta taptığı bu iki ideoloğa laf söylenmesini, ana avrat sövülmekten daha büyük bir tepkiyle karşılayan kişilerin çizdiği tipolojidir. başka bir gerçek olabileceğini düşünemezler bile...
daha çok sırasıyla freud, marks ve darwin olarak listelenebilen üçlemeyi anlamış insan tipolojisidir. sonradan edinilen ve güvenilen bilimsel bilgiye dair inanç yine sonradan edinilen kültürel, milli ve dini gibi dogmatik ve sembolik akvaryum bilgilerini sorgulatabiliyor ve bu bilgilere baskın gelebiliyorsa kişi paçayı yırtmış demektir, aksi taktirde kişi halen kültürel ben-merkezcilik tuzağından kurtulamamış demektir.
biz gibi ilkel insanların kutsalları olur, ama böyle bilimsel insanların nasıl kutsalları olabilir sorusunu akla getirir. üstad camus, "başkaldıran insan"ında, biz öyle kutsal şeyleri geride bıraktık, onlar romantik çağda kaldı dememiş midir?
ama bizim ülkemiz başka tabii. bilimselliğin dili şu: laaan, sen kim oluyon da, freud'a şöyle böyle diyon? artislik yapma laaan!
pardon beyler, mübarekleriniz yüzünden çarpılıcaam ben zaten!
