bir anten ile çözümlenecek ufak çaplı bir sorunsalın sebebidir. işi-gücü kalmamış halkımızın artık can sıkıntısından mıdır, fazla görüp yaşamışlığından mıdır bilinmez, bir sebepten ötürü içindeki coşku yahut yalnızlığı içinden atması hedef alınmış (!) kimi televizyon kanallarındaki yaş gözetmeyen yasal ve ahlaki fingirdeşme programlarındaki bazı katılımcıların sarfettiği klişe niteliğindeki söz öbeklerindendir. aynı vakitte de şuna kanıttır ki; o kadar görmüş, geçirmişlerdir ki, daha paravan açılır açılmaz, göz göze gelir gelinmez o anda havada askıda tutulan frekans, karşıdaki kimsenin frekansına bir koşup dürtüp geri döner aykusu aşağı yukarı 300 puan olan "ben seçilmem, seçerim" insanımızın zihnine. işte o an, o insanımızın gözleri önünden görülmeyen film kareleri, fotoğraflar peydah olur. görüverir o an gelmişi, geçmişi. dünyadaki barışın imkansızlığını sezer, çocuklarının isimlerini tahmin eyler o an. karşısındaki insanın sevdiği rengi, en bayılarak dinlediği şarkıyı beller. beğendiği yemekleri pişirir aklının en ücra köşelerinde, merak ettiği memleketleri seyreder o an oracıkta, bar sandalyesinden çakma plastik nesnenin üzerinde. fakat, şu satırları okuyanın hayalindekidir bu insanımız sadece.
