her gün belirli saat aralıklarında beni arayan yazar. En son dün aramakta geç kalmış, telefonu açtığımda 'yahu bende bugün bir eksiklik hissettim, moralim bozuku, neden acaba diye kendime sorarken seni aramadığım aklıma geldi.' diyebilen bir yazar. Oysaki dün bende 'lan benim günüm neden bu kadar güzel, hayırdır' düşüncelerini aklımdan geçirirken freedomun aramadığını farkettim, anladim. Ama aradı..
Allaaaam niye beğnnn, ağliyzaağımmm diyerek kızdırmak istediğim yazar.
yargıcım olur kendileri... hatta elinden gelse bir kaşık suda boğacak olan yazar ... soru tarzı "açıkla bunu neden böyle yazdın?" "hımmm geçenlerde sen değil miydin şunu şöyle yazan!" "korkma" gibi söylemleriyle beni çok korkutan yazar :) *
tanımam etmem yazarı... polemiğe girmek istemediğim için nick altına yazdım daha önceki entry imi... daha fazla beni yormamasını umduğum ve dilediğim yazar...
edit: ve hala özelime saldıran yazar (#5140365) zorlama. şeklindedir.
çırtik ve çıtrik bilimlerinin önde gelen makale yazarlarındandır. işkenceci olduğu da bilinmektedir. her zaman kural önce işkence partnerinin başlamasıdır.
zorlama değil de, o şımarık sevimli kahkahalarını özlediğimiz canciğer yazarımız. özlettin, suskun kaldın ürküttün, datlu sırıtışına hasret bıraktın. fotosentez falan yap, yaz iyice gelmeden geri dönüşümden çıkarıp, eski freedom ı geri ver bize.
o bir nesne degil veya bu dünyaya ait bir varlik. ne bicim bi insandir bilinmez. melek mi, cin mi, peri mi, ne oldugu belli degil.
icine nur kacmis, göz kamastirici, harika bir baska dünyali.
menevişlenen gözlerine ne vakit baksam aklıma şu efsunlu sözleri getiren çağımın en keskin ve duru sesi.
Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna
Tenhaydı düşlerim, geceydi, çıkıp geldim işte
Su ve ateş bir de gülünç yalnızlığım var sana
Getirebildiğim, kokularını yitirmişti çünkü güller
Parasız yatılı hüzünlerden ne kalır geriye
Biraz Tamil biraz Türküz ayıptır söylemesi
intiharsa günahtır külliyen yasak bilirsin
Pısırık bir ihtilal gibi getirdim sana bunları
Bir de belleğim, başıma bela hazin ve komik üstelik
Hatırla eskiyen meydan saatini, çocukluğundur
Tayyare pulları getirdim sana evden kaçışlarımı
istersen yok say bunları tespih de yapabilirsin
Şiir yazan bir adamın fotoğrafı var yanımda
Kendini ölümlü sanıyor onu getirdim ganimettir
Büyüdü büyülenerek, taşlayarak kovdu kabilesi onu
Suyun öte yakasında yaşadı, Sisyphos dediler adına
Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna
Ayna pusluydu bunca yıl nice sır taşımaktan
Kırılmanın sesini duydum ve onu getirdim sana
Unutulmaya geldim işte onarılmaya değil