o bi türlü bitmek bilmeyen ders bittikten sonra, kapının dışında kıpkızıl saçlarını görür görmez yüzümün şapşal bi ifadeye bürünmesine neden olan, "ne kadar da iyi kalplisin" yazarı. * sadece kahkaha atsa yine güldürür valla, öyle bi neşe kaynağı yani. bi de bi gecede böylesine kalabalık bi zirve düzenleyebileceğini kanıtlayarak, rekor kırdığını ama noterden kimse olmadığı için bu rekorunu teyit ettiremediğimiz, bi dahaki zirvesine adı guinness rekorlar kitabında geçsin diye noterden birisini de getireceğim yazardır. *
annemin kendi elcagizlariyla en kalplisinden bir cikolata hazirladigi, cicegini de yanina giderken en tazesinden, guzel kokulusundan alacagim yazar. dunyanin en zaaarif yuzuklerini bulmak icin butun kuyumculari ugrunda seferber edecegim mustakbelim.. *
şu ana kadar saydıklarımın yanında, çok da düşünceli... benim sona ermesi yakın olan internet hayatımı engellemeye çalışmak için elinden gelen her şeyin en iyisini yaparmış.. öyle diyor.
yapacağım savas da en büyük destekcim olan sözlüğün dişi rambosu. sen molotofları da hazırla diğer alet edevatları da dediğim 8 mart' ı kutlu olasıca dişi can. ***
ankaralı yazarların içeceği içkileri kursaklarına dizmeye hazır yazar. bu ne kıskançlıktır, sen de gel hep birlikte içelim hatta senin tüm içki masrafın benden yazarı... * :)
8 mart dunya kadinlar gunu kutlu olasıca...
verdiği destekle kalbimi bi kez daha kazanmış 8 mart ı kulu olasıca dişican' ı.
molotof da yolla başka alet edevat da yolla dediğim, yapacağım savaş da yanımda bulunan dişi rambom benim.
biraz geç olacak ama
(bkz: ananı da al git burdan lan) *
tanım: uğruna 12145415364865415864 saat kuaför köşelerinde beklediğim, bir araya gelince kıtlıktan çıkmış gibi yemek yediğim, otobüste kulağına üflemek suretiyle taciz ettiğim, trafik lambası kılıklı gözümün çiçeee.
bugün annemle akşam yemeğinde konuşurken arayı çok uzattığını konuşup, epeydir görüşemediğimizi farkedip hemen sözlüğe koşup bunu yazmam gerektiğini farkettiğim, ayrıca sol frame de adına bunca entry girilince doğum günü şeediliyor sandım neyse olsun ben şimdiden kutluyum barii.
bugün anneme kendisini, hakkında tüm düşündüklerimle beraber anlattığımı sandığım yazar... meğerse annem uyuyormuş, uyandırmaya kıyamadım.. başka zaman artık. o gün de gelecek.*
bugün * annemi aradım ve dedim ki;
* anne naber, nasılsın, babam nasıl? * - iyiyiz... kurstan geldim şimdi... oğlum dün akşam konuştuk ya, sen 2-3 günde bir ararsın ihtiyacın mı var? paran mı bitti?
* yok anne param var daha da, sana freedean'dan bahsetmek istedim.
- bu kim ingiltereli bir arkadaşın mı?
* yok anne tanımam etmem... günün ünlüsü sözlükte, herkes annesine bahsetmiş, ondan ben de "benim annemin nesi eksik" dedim, sana bahsedeyim diye düşündüm.
- senin dersin yok muydu sabah, böyle boş işlerle uğraşıyorsun?
* şey... 2. öğretimlerle giricem sabahki derse... uyuyakalmışım.
- bu sene okul bitmezse baban "temmuzdan sonra beş para vermem" diyo ona göre... boş işlerle uğraşma dersine çalış, okulunu bitir.
tam bu senaryoyu kafamdan geçirirken, freedean'dan anneme bahsetmemin benim açımdan hayra alamet olmayacağını gördüm ve anneme bahsetmemeye karar verdim...
bak sözlük burası freedean'ın başlığı. ayrıca günün ünlüsü... hani belki tanımıyorsundur falan, sana bahsedeyim dedim...
bugun anneme kendisinden bahsederek perde asmak firar etmeye calistiğim ama bu strajedinin tutmamasi üzerine essek gibi perde astiğimi bildirmek istediğim geleceğin rockerfeller'i.