az önce kesinlikle fanatik fenerbahçe taraftarı olduğuna karar verdiğim yazar. agresif bir entry aracılığıyla vereceği ayarı harikulade vermiş, olması gerekeni yapmış, ağzı köpüklüleri itin götüne sokup bir daha da çıkarmamıştır. tebrikler diyorum sadece.
morpheus un neo ya atlama programı esnasında söylediği şeydir. "aklını özgür bırak"
bu lafı söyledikten sonra uzaklara doğru büyük bir hızla zıplar morpheus. karşı çatıya düşer. yerde taş, tuğla ne varsa paramparça eder. o esnada ayrık dişleriyle kameraya bir gülümseme atmıştır.
aslında "free your mind" ın temelleri çok daha önceden atılmıştır. ilk olarak martial arts training(dövüş eğitimi) kısmında mospheus neo ya "bu soluduğunun hava olduğunu mu sanıyorsun?" diyerekten hayatının ayarı verir. matrix in bir bilgisayar programı olduğunu ve neo nun da (ki biliyorum neo daha matrixten çıkmadan önce bir hackerdı) bu bilgisayar programını hackleyebilecek kapasitede olduğunu anlatmaya çalışır. elbetteki bu hackleme olayı free your mind felsefesi sayesinde yapılmaktadır klavye ile değil. ancak matrix reloaded da neo dan önce 5 tane daha bulunduğunu, kendisinin 6. sı olduğunu öğreniriz. yani neo bir nevi bir bilgisayar programıdır. matrix'in içinde yaşayan sürgün program. morpheus un bulduğu odur.
özümüze dönersek morpheus o muhteşem atlayışı yapar. ancak neo her ne kadar "aklım özgür aklım özgür!" diye kendini kandırsa da atlayamaz. işin bundan sonrası acayipdir. halbuki olaydan sadece 5 dakika önce neo neredeyse morpheus un kafasına yumruğu çakacakken bırakmıştır. havada 3 lü tekme atmıştır. duvarda dikine 3 adım alıp ters takla ile morfi nin arkasına düşmüştür. sorarım size ki bu hareketler nasıl yapılır? bu hareketler elbetteki matrix in değiştirilebilir ve ihlal edilebilir yapısına göre yapılır. yani "free your mind" felsefesi ile. e o zaman bu adam niçin atlayamamıştır. sanırım yüksekten korkmuştur. zaten film dikkatle izlenirse neo nun uçana kadar bir tane bile uzun atlayış yapmadığı fark edilir.
morpheus un tarihi sıçışlarından birisi ise yine ilk filmde agent training program de neo ya "free your mind" felsefesi ile mermileri durdurabilecveğini ve ajanlardan kaçabileciğini söyler. ancak bu noktada feci sıçarak "ajanların hızları ve güçleri dünya üzerindeki kurallara dayalıdır" demektedir. yapma ya??? beyler bayanlar? hangimiz bir yumrukta beton kolonu parçalayabiliyoruz? hangimiz 30 metrelik atlayışlar yapabiliyoruz. hangimiz biri bize ateş ederken mermilerle kuş tüyü gibi oynuyoruz? anladık morfi de hemen arkasından "üzerlerine bir şarjör mermi boşalttıklarını gördüm ve tek vurdukları havaydı" demek ne demek lan? bu mu senin dünya anlayışın?
neyse. muhteşem bir felsefe. aklını özgür bırakmak. elbetteki matrixteki gibi olmayacak. o seviyede yapay zeka ve yaşam tabanlı sanal dünya için kafadan 300 yıl beklememiz gerekicek. ama bazen dünyadan sıyrıldığımız anları hissederiz. algımız kapalıdır. herşey farklıdır. o anlar bizim "aklımızı özgür bıraktığımız" anlardır işte. olay bundan ibarettir.
aynı zamanda fenerbahçeli, sevecen, muhabbetsever muhteşem bir yazar arkadaşımızdır. ancak o bir başka "free your mind" entry si konusudur. o gün de eminim ki gelecektir.
basketçi midir nedir?! yeri-göğü donattı bugün. tamam ben de severim ama arka arkaya bu kadar çok başlık açınca takip edemeden yığıldım kaldım. slow motion rica etsek!
kendisinden çıkan hoş bir fikir doğrultusunda, sözlükteki fenerbahçeli arkadaşlarımızı yeni sezonda görkemli stadımızda hep beraber maç izlemek için harekete geçirmeyi düşündüğümüz kardeşimdir.
gün itibarıyla doğum günü olan ve aldığı her mesaj, hakkında yazılan her entaride daha da mutlu olan, sevinen, sevildiğini düşünen uuser. özellikle zaman zaman ihtilafa düştüğü galatasaraylı ve beşiktaşlı arkadaşlarından gelen tebrikler keyfini ve mutluluğunu katmerlemiştir. çünkü anlamıştır ki kimse yazdıklarını bireysel olarak algılamamış, kendisine kırılmamıştır. yer yer kantarın topuzunu kaçırsa da ** hiçbir zaman kimseyi kırmak istememiştir. elbete ki tartışmalar yaşamıştır, sinirlenmiştir, üzülmüştür ama kimseye kin beslememiştir. beni büyük bir mutluluğa gark eden tüm yazar arkadaşlarına şükranlarını sunar ve doğum günü pastasını kesmek üzere şimdilik aranızdan ayrılır. herkese çok teşekkür ederim.
1 yaş daha yaşlanmış fenerbahçe taraftarı.
sözkonusu yaşının, kendisine fenerbahçe harici şans getirmesini dilerim.
ailesi ve sevdikleriyle dolu dolu nice yıllara.
an itibarıyla yazdığı haberin başlığını 4'üncü kez beğenmemesi sebebiyle editörüne kafa atmak isteyen doğum günü veledi. ulan ne yazim beynine sıçtığım. al sen yap o zaman haberi keloğlan. zaten doğum günümde çalışıyorum asabiyim, üstüne üstlük bir de pazartesi. gelmiyorum lan toplantıya da. zaten yaşlanıyorum cinlerim tepemde. allahtan sizler varsınız da vallaha stres atıyorum. al ananı da git burdan editör. duy sesimi.
+düzelttin mi başlığı
-düzeltmedim mınısktğmnevladı
bütün sene sözlükte futbol terörü estiren insanları doğum gününde meleğe çeviren dünyalar iyisi bir arkadaş. neyse her şey bir kenara, gerçekten hâzâ beyefendi bir sözlükçü bu güzel arkadaşımız hakkında güzel şeylerden bahsedilmesi en normal olanı tabii ki. kendisine, ailesi, dostları ve sevdikleriyle paylaşacağı sağlıklı, başarılı nice sarı lacivert yıllar diliyorum...
doğum günü kutlu olasıca yazar.* içindeki sarı-lacivert aşkı sadece renktaşlarıyla paylaşan ve en güzelini yapan yazar. ama kafasına 20.kattan ütüde düşse hangi oyuncunun hangi kaliteye sahip olduğunu az çok sizlerden , bizlerden iyi bilir. toplar , çıkartır , çarpar , böler.*
2006 yazının sonlarına doğru ya kafasına çok ağır bir cisim düştü bu adamın ya da aşırı sıcaklar nedeniyle havale falan geçirip karakter değiştirdi. eski faşist fenerli holigan gitti duyarlı, seviyeli, hal hatır soran vefalı bir sözlük arkadaşı geldi. galatasaray camiası olarak kendisindeki bu değişimin tabandan başlamak üzere tüm köteklik fenerlilerde de gerçekleşmesi dileğiylen doğum gününü kutluyoruz. ama şunu unutmamalıdır ki;