AVM’de tekildim. Kopuk uçurtmayım. Plan yapmadan dışarı çıkmanın acısını çekiyom. Starbucks’ta bi sarışın yoğunluğu görüp oraya kırdım direksiyonumu. Bu kasıntı kafelerden de damla anlamam. Kahve isimleri Japonca gibi geliyo. Hep sallayarak söylemişimdir.
Neyse sıraya girdim. Kuyruk da kalabalıklık açısından belediye iftar kuyruğu, insan türü açısından Victoria Secret defilesinde sahneye çıkacaklar kuyruğu gibi. Öyle ki acaba bilmediğim bişey mi var sadece kızlar mı kahve içiyo bugün dedim. Dakikalar süren acıdan sonra sıra geldiğinde çok heyecanlıydım. Karşıdaki rakamlara bakıp kızlara şekil olması amacıyla en pahalısını bağırarak söyledim. ismimi yazdırdım o aşamaları geçtim. Oh bitiyodu. Kahvemi kucağıma aldım mıydı 2 saat kesişirim burda. Çekildim sıramdan, siparişimi bekliyorum. Bi kız da çıktı sıradan yanıma durdu mu! Kesin muhabbet açı. Saçlar da 3 renk. Töbe est. Meraba meraba. “Starbucks’sız yapamıyorum. Sırf bu yüzden bağımlılık tedavisi görüyorum Amerikan hastanesinde” filan. iyi gidiyorum valla. “Bu arada fil dışkılı kahveleri süper. En sevdiğim” diye devam. Kıza hava olsun diye bi harekete daha kalktım ben.
“Bi saniye sori” dedim. Gerçi kız hiç konuşmadı ama.
Şimdi kocaman yukarı “Ekstra sıcak tercih 2 TL” demişler. Oğlum fırsat bu fırsat. Koştum çocuğa “Pardon benimki ekstra sıcak olucak. Soğuk kahveden nefret ediyorum da hıh” diye yapıştırdım emri. Emirli böyle. Resmen zenginlik. Aman yarabbiuu! Çocuk, “Beyefendi siz soğuk kahve istemiştiniz. Fırabaçino buzlu oluyo nasıl ekstra sıcak yapıcam????” diye beni dövdü. CAHiL diye bağırsaydın bi de. Tepsiyle vursaydın?
Ekstra sıcaklar içinde kaldım. Bişey diyemeden boynum bükük savunmama çekildim. Beklenen oldu. Yanımdaki kız ayaklarıyla sırtını deşerek koştu gitti. Bi saniye sonra kapakçı çocuk ”Mehmet Ali Çatal” diye bağırıp beni ifşayla tekrar sahneye çağırdı. Kıllığına p.ç.
Bütün evren bir anda bana döndü. Gökteki uydular durdu. Napcam allam full gülüşmeler. “Bilmiyosanız içmeyin kardeşim”ler. Mankenlik gibi kızlar bana bakışlarla sınıf düşürttüler. Bu AVM’yi hayatımdan silicem. Keşke yarın Kentsel Dönüşüm kapsamında yıkılsa. Kahvemi almaya giderken zaman durdu, nükleer bomba yutmuşum gibi kıpkırmızıydım. Ama bi anda aklıma bi fikir geldi!! Babanneni!
Bu beni rezil eden çocuğa gittim yalandan. Bağırma sesimle “Arkadaşlar bu bi ViNE şakasıydı. Katıldığınız için teşekkürler. Arkadaşım şurdan çekiyo bizi. Beni tanımışsınızdır zaten haha” diye anons çektim. Fırabaçino mudur nedir o köpeği de alıp havalı adımlarla yürümeye başladım. Ortam nasıl şok. Şoktan geçilmiyo. Allam çakılmasın amin. Arkamdan “Cem Gelinoğlu muydu o? Yok ya ismail Söyletmez’e benziyo. Ay Hakan Hepcan’dııı” diye dedikoduya tutuştu bütün millet. Çalkalanıyo. Derken benim kız geri geldi. Pat yanıma.
“Tekrar meraba. Adresin neydi seni ViNE’dan ekliyim” dedi.
canımın için,platoniğim benim.gel gör ki ayıp etmiş benden başka bir sözlük erkeğini beğenmiş allah sahibine bağışlasın demek düşer yine de kırgınım biraz o paylaştığı fotoğraftaki adamdan eksiğim yok fazlam var açık açık yazarım arkadaş kusra bakmasın da yani alçak gönüllü olamayacağım bu konuda frapuccino'da neler kaçırdığına yansın artık,hadi eyvallah.
sözlüğün erkekleri tarafından fazla ilgi gören şımartılmış bir yazardır. istanbul zirvesine sixpackleri ile katılacakmış, kendisi adana'dan kalkıp nasıl gelecek merak ettirdi doğrusu.
frapp, böyle gidersen bu üçüncü silik yiyişin olacak(en az yani).
sana bir ricam var...
lütfen bir daha dönme. sikspeklerini de al git.
not: popülerim xd
hayatımın aşkı.keşke platonik olmasa o da bana ilgi duysa diyorum bazen.fakat kendisi çok güzel olduğundan dolayı herkesi beğenmemesine hak veriyorum.alelade kişileri umursamasın elbette kendine yakışan kişiyle birlikte olsun.