Sevgili Kafka, Milena'ya yazdığın mektuplarındaki bazı cümleler için iyiki bu cümleler bana kurulmamış dedim. Bana gönderilen bir mektupta bunları okusaydım hayatım biterdi, çünkü hayatım o cümleleri sürekli aklıma getirmekle geçerdi. Keşke şu an yaşasaydın, en iyi arkadaşım sen olurdun. Sevgiler.
Veremden öldü ve vücudu Prag-Straschintz'de yakıldı. isteği; tüm çalışmalarının ölümünden sonra yok edilmesiydi. vasiyetine pek uyulduğu söylenemez. acaba niye böyle bi istekte bulundu.
"önümde dursan ve bana baksan; içimdeki acılar hakkında ne bilebilirsin ki; ben seninkiler hakkında ne bilebilirim ki? ve ayaklarına kapanıp ağlasam ve anlatsam; sana cehennemin sıcak ve korkunç olduğunu anlatsalar; benim hakkımda cehenneme ilişkin bildiklerinden daha fazla bilecek misin? bu yüzden bile biz insanlar cehennemin kapısının önündeymişiz gibi birbirimizin karşısında o kadar saygılı, o kadar düsünceli, o kadar sevgiyle durmamız gerek."
kadınlara karşı iğrenme ve tiksinti besleyen bir yazardı. ancak anaç ve kardeşçe bir sevgiyle yaklaşanlarla anlaşabiliyordu. bu psikolojik problemi dava romanına da yansıdı. kadın karakterlerin bir tarafı anaç ve iyi öbür tarafı sürekli dişiliğini ön plana çıkaran cezbedici roldeler. ayrıca dava romanına nişanlısı felice bauer'dan ayrıldıktan sonra başlamıştır, çünkü arkadaşlarıyla bu konuyla ilgili yaptıkları dava ortamına benzeyen bir tartışma sonrası suçluluk hissi duymuş ve yaşadığı iç karmaşasını anlatmak istemiştir.
1912' de veremden dolayı çekmeye başladığı ızdırap, hayatının sonuna dek devam etmiştir. çok sevdiği kızkardeşi ottla' nın auschwitz toplama kampına gönderilip orada ölmesi, acısını ikiye katlamıştır.
düzenin bütün bozukluklarını gören fakat bunu sadece görmekle kalan bu konuda kitap yazmaktan başka hiç bir eylem gerçekleştirmeyen ve yazdığı kitaplarda da düzenin bozukluklarına karşı sadece susan karaterleri canlandıran bir yazardır. bu kadar susmasının sebebi de babasıyla olan ilişkisinden ileri gelmektedir. çocukluğundan beri babasının karşısında ezik durması kişiliğini bu yönde şekillendirmiştir.
''soru sormayış seni geri getirebilirdi; soru sormalar daha da uzak bir okyanusa sürüklüyor seni. oradan göçüp gidenler onlar değil, sensin.
boyuna dar boğazlar sıkıştıracak beni.''
biradere göre ''20. yüzyılın en büyük yazarı. romanın anlatsal yapısını değiştirmiş, kafka etkisini yaratmıştır, ezber bozmuştur. metinleri çok tatlı ve sırlıdır. metin derken bir sinemanın herhangi bir sahnesi de bir metindir. yani ne kadar büyük bir kesimi etkilediğini varın siz düşünün. kafka, az konuşan bir insan olduğu için bu direkt metinlerine de yansımıştır, metinler bazen susar...'' birader böyle dedi.
"Abraham şöyle bir yanılsamaya kurban gider.
Bu dünyanın tekdüzeliğine katlanamamaktadır. Oysa dünya artık fevkalade çeşitlilik gösteriyor, insan bunun doğruluğunu bir avuç dünyayı alıp ona yakından bakarak kanıtlayabilir. Bu nedenle dünyanın tekdüzeliğinden şikayet etmek, aslında dünyanın zenginliğiyle yeterince derinden haşır neşir olmamaktan şikayet etmek demektir." F. KAFKA