bugün google sayesinde doğum günü olduğunu hatırladığım en sevdiğim bana kitap okumayı daha da sevdirmiş olan yazar. Kendisi karamsarlığın dibine vurmuş olup okuyanları da o dibe doğru sürüklemektedir.
umut sarıkaya'nın hakkındaki karikatürleri ise görülmelidir.
prag'da charles bridge köprüsünün arkalarında güzel bir sokakta adına müzesi vardır. müzenin behçesinde bir çeşme vardır. ilginç bir çeşmedir. çeşmenin suları karşılıklı dikilmiş iki erkek heykelin pipilerinden akmaktadır.
41 yaşından gün alamadan veremden ölmüştür. prag doğumludur. yahudi kökenli bir aileye mensuptur. metamorfoz/dönüşüm dışındaki kitapları (bir savaşın tasviri, dava, milena'ya mektuplar, şato vs.) beni pek etkilememiş dışavurumcu yazar. max brod'un can dostu.
ebeveyn baskısının yarattığı kompleks hissiyattır, kafka'yı bu denli üretken kılan. hemen her kitabında nemrud bir baba figürü yaratmıştır. hikayelerde kendisinin yansıması olan baş kahraman da nemrud baba figürünün sınırlandırmaları çerçevesinde kör labirentten çıkmaya çalışan bir kobay fare gibi çırpınır durur. öte yanda her şeyi kabullenmiş bir öğrenilmiş çaresizlik hali vardır. kısacası kafka oldukça kompleksli bir kalemşördür.
ölüm yatağında baş ucundaki can dostu max brod'a boşu boşuna yazılarımı ben öldükten sonra yak, dememiştir.
bir de birbirlerine "kafka'm" diye hitap eden kafkaesk adamlar vardır. yeminle, tekme tokat dalasım var böylelerine.
-bugün bir viyana haritası gördüm. senin sadece bir odaya ihtiyacın olduğu halde böylesine büyük bir şehrin inşa edilmiş olmasını bir anlığına aklım almadı.
-üçüncü bir yolda ilerlemek istiyorum, sana ya da ona değil, yalnızlığa çıkan bir yolda.
-sana dair olan bir şey nasıl katlanılmaz olur?
-hiçbir masalda herhangi bir kadın için, benim kendi içimde senin için verdiğim mücadeleden daha büyük bir mücadele verilmiş olduğuna inanmıyorum.
-..ben de bu noktada size kızgınım, ama bu bir talihsizlik değil, çünkü kalbimin bir köşesinde size dair bir kırgınlığın hazır bulunması dengeyi sağlayacağından dolayı çok iyi olur.
babasıyla ciddi sorunlar yaşamış yazar. acaba çok mu abartılıyor diye düşünüyodum ama kitaplarını okudukça az bile dedim.
not= dava kitabını okurken kafayı yiyecektim.
130 yıl önce bugün iyi ki doğan, kısa bir yaşam da olsa yaşadığı, özgür ve aşık olarak doyasıya yaşayan genç adam.
iyi ki yakılmadı eserlerin.
"...Seninle çıktığım kısa bir yürüyüşten sonra.
(Yazması ne kolay: seninle kısa bir yürüyüş. Bu kadar kolay olduğu için insan utanıp yazmayı bırakmalı.)"*
bir büyük yazardır vesselam. şu fani dünyanın coğrafyasına şöyle bir uğramış, çok kısa kalmış, deyim yerindeyse bir arkadaşa bakıp çıkmıştır. bugün doğum günüymüş kutlu olsun.
bugün doğum günü olan undergrand yazar. ses getiren dönüşüm/değişim kitabı bir çok yayın evi tarafından basılmıştır. can yayınları'nı pahalı fiyat politikasından ötürü çok sevmesem de en iyi çeviriyi yine can yayınları yapmıştır.
Şöyle demişti; Dönüşüm muhteşem olacak!
evet öyle oldu Dönüşüm muhteşem oldu üstad en yakın arkadaşın iyi ki seni dinlemedi, iyi ki vasiyetini gerçekleştiremedi. Mutlu yıllar üstadım. Bunaltıcı düşlerden uyanmak suretiyle...
Önümde dursan ve bana baksan; içimdeki acılar hakkında ne bilebilirsin ki; ben seninkiler hakkında ne bilebilirim ki? Ve ayaklarına kapanıp ağlasam ve anlatsam; sana cehennemin sıcak ve korkunç olduğunu anlatsalar; benim hakkımda cehenneme ilişkin bildiklerinden daha fazla bilecek misin? Bu yüzden bile biz insanlar cehennemin kapısının önündeymişiz gibi birbirimizin karşısında o kadar saygılı, o kadar düsünceli, o kadar sevgiyle durmamız gerek. Franz kafka
bugün doğum günü olan, tartışmasız dünyanın en iyi yazarlarından biridir. iyi ki vardır ve iyi ki max ona ihanet etmiştir.
"Bak Milena, 'En çok seni seviyorum.' diyorum ama gerçek sevgi bu değil belki, 'Sen bir bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla.' dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki."