bugün

asmıs,cek asıllı yazar.kitaplarının orijinal dili almancadır. aforizmalarıylada unludur .asıl meslegi olan sigortacılıgın cok zamanını alması nedeniyle yazamamaktan sikayet edermis.annesi yahudi asıllıdır ve 3 kız kardesi toplama kamplarında oldurulmustur.hayattayken hic bir kitabı basılmamıstır,yazdıklarını oldukten sonra yakması icin arkadası max broda verir ama max brod _ki ona minnettarım_ eserleri yakmamıs ve yayınlamıstır.kitapları insanı vicdanıyla karsıkarsıya getirir,toplumu sorgulamamızı saglar toplumdaki curumuslugu toplumun bizi nasıl curuttugunu gosterir.bir de milena adlı sevgilisi vardır.
(bkz: dönüşüm)
hikayelerinden birinde, bir maynunu dile getirip, insanlardan mahkeme önünde şikayetçi oluşunu anlatır ki,üstüne bir ikinci kitap daha yazılamaz.o derece yani.
hollandalı genç: neden prag'tasınız?
feci entelektüel takılan biz: kafka'nın peşindeyiz.
hollandalı genç: DJ?
feci entelektüel takılan biz: hönk?
yer: karlovy lazne
karanlık.
(bkz: babama mektup)
kafkanin sanatsal anlamda en buyuk yetenegi ,herhangi bir eserini okudugunuzda ayni eseri tekrar donup size okutturmak zorunda biraktiran uslubudur .
okuyucusunda belirsizlik hissi uyandiran ikili bir yorum gucu vardir .
simgeler kullanir.
kahramanlari kararli ve inatcidir ,mucadelecidir ve okuyucuyu sarsar
basitlik ve karmasiklik ic-icedir ayni sekilde olagan ustu olan ve siradan olan ,sahsi ve genel,trajedi ve gundelik bu iki guc arasinda birakir biz okuyani ,
dusuncelerimiz ve duygularimiz arasinda bir secime zorlar bizi
"degisim"de ana karakter(samsa) bir firmada gezici bir pazarlama elemanidir bir sabah kalktiginda bbir bocege donusmekte oldugunu gorur ,vucudu degismektedir boynuzlari cikar ,karni sertlesir benekler cikar,beli bukulur hareket etmekte zorlanir bu sasirtici ve olagan ustu degisimi yasarken icinde tasidigi elzem ise isine gec kalma korkusu ve mudurunun keyfini kacirma kaygisi icerisinde bocalamasidir. yani gunluk hayatina dair kaygilaridir ..
"sato" yu okuyucu gozuyle irdeledigimde bir kadastro memurunun atandigi bir soyluya ait satoya ulasabilmesi icin gittigi koyde satoyla baglanti kurmaya calismasi ve burda karsilastigi guclukler
onlarca sayfa boyunca kahramanimiz yolunu bulmaya calisir ,her seyi dener inatla isine baslamaya calisir bu azmi ve kafasinin bulanikligi sonrasinda kendini satoda tutundumaya calismasi ve benimsetme cabalari bunun icin izledigi yollar
aslinda bizlerin yasamlarini da bir nevi sorgulama secenegi sunar ..belirsizlikten kurtulup bir is sahibi olma bir duzenli hayat kurma calismasi normal bir yasanti icin cabalayan bir insan manzarasidir bir yandan insanin kurmaya calistigi ahlak prensipleri diger yanda ise gercekler
"dava"da ise kahramanimiz saniktir ama sucunu bilmiyordur kendini savunmak ister zorlanir fakat yasamindan kopmaz
kafkanin anlatiminda bir cikmaz ,umutsuzluk gorulse de tutarlilik on plandadir kahraman asla bir kopukluk yasamaz .yazdigi eserlerde de bir butunluk soz konusudur .dava da bir sorun on plandadir sonuca baglanmaz sato da ise bir cozum vardir .umudumuzu yitirmemizi istemez ..
netice itibariyla okunmasi gereken bir yazardir hatta birkac kere okunmasi gerekendir.
kendisi öldükten sonra kendi notlarından toplanarak yazılan dava adlı kitabı şaheserdir. bütün kitaplarında olduğu gibi olay ansızın başlar bir adam bir gün uyanır ve kapısının önünde bekleyen adamlar onun suçlu olduğunu ve yargılanacağının soylerler.
akbaba öyküsü mükemmel ve bir çok türk yazarının metaforlarına konu olan gerçek yazar.
öldükten sonra ünlü olmuş bir yazardır.
öldükten sonra yokedilmesini vasiyet ederek tüm yazılarını en yakın dostuna verir.fakat dostu kafka ölünce ona ihanet ederek bu notları kitap olarak yayınlar.
Prag'a gitme isteğine yol açan, çok sevdiğim şahane yazar.
arkadaşı max brod'a kitaplarını yakmasını istedigini ölmeden once de söylemiş, ama brod'dan ''kesinlikle böyle bir şey yapmayacagım o yüzden bir daha isteme'' cevabını almıştır. kafka, kitaplarını yakmayacagını bildiği dostuna kitaplarını yakmasını istedigini bildiren notu bıraktıgında acaba, max'in ölen birinin isteğini yerine getirmek zorunda kalacagını mı düşünmüştü, yoksa kitaplarının yakılmayacagını biliyor muydu...
zekasının önünde egildiklerimden. saygılar.
Seneler önce Dönüşüm adlı kitabını okuyup çok etkilendiğim yazar. Uzun süre etkisinden kurtulunamayacak kadar derin ve güçlü bir yazardır.
yasami boyunca kitaplarinin bilinmemesinden dolayi sohreti olmayan kanser olduktan sonra arkadasina kitaplarini yakmasini soyleyen fakat arkadasi kitaplari bastiran ve bu sekilde sohret olan insan. ne insani ya insan felan degil baska bir sey bu adam.
çok büyük zekadır dahası vicdan adamıdır.
enteresan bir hayat hikayesi vardır. ırkçılıkla çoğu zaman burun buruna geldiği gibi babasıyla da çok enteresan ve ters ilişkileri olmuş,ondan nefret etmiştir. sürreel sayılabilecek kahramanlar yaratmıştır kendinin alegorilerini görerek.

bütün bu yaşadıkları onu şiddetle beslememiş,çok iyi bir insan olmasına yol açmıştır.
ve büyük bir edebiyat adamı,hatta düşünür.

yazdıkları ve aforizmaları okundukça hayatı yiyip bitirdiği düşünülür ama uçuk biri değildir.

(bkz: milena ya mektuplar)
(bkz: kafka nın evreni)
(bkz: franz kafka nın temaları)
(bkz: das urteil)
okumadan entelektüel olunmaz, olunamaz.

- hocam şimdi bürokrasinin bu durağanlığını varoluşsal açıdan incelediğimizde kafka'nın düştüğü çözümsüzlüğe de göz kırmış olmuyor muyuz?
- oluyor muyuz? bilmem.
- tabi ki hocam, bak dönüşümde bahsedilen yabancılaşma kavramı dava'da da karşımıza çıkıyor. otoritenin insanı tahakkümü altına alarak onu kendisine ve topluma yabancı bir itaat mekanizması haline getirmesi...
- valla ne desem yalan olur.
-ohoo sen de bi boktan anlamıyosun ki, kafka bilmeyen adamla neler konuşuyoz ya.

(bkz: entelektüelin anayasası)
Modern romanın öncülerinden olan büyük yazardır. Roman ve öykülerinde, insanın toplum içindeki ağır yalnızlık ve yabancılaşma duygusu ağırlık kazanır. "Değişim" romanında yarattığı "Gregor Samsa"yı bir böceğe dönüştürür ve yabancılaşmayı sembolize eder. Böceğe dönüşen Gregor çalışamayacak ve eve para getiremeyecektir. Ümidini kesen ailenin ondan sakladığı yatırımları ortaya çıkar. Aile sonunda ondan vazgeçer ve kendi başının çaresine bakar. Modern toplum ilişkisine ağır bir eleştiri niteliği taşıyan bir eserdir. Dava, Şato ve Amerika romanlarında da benzer temaları işlemiştir Kafka.

"Yaşamak için gereken şey, kendi kendinden haz duymayı boşlamaktır, evi hayran hayran seyretmeyi ve süsler, bezeklerle donatmayı bırakıp içine taşınmaktır."

Franz Kafka
kafka''dan aforizmalar:

-Doğru yol gergin bir ip boyunca gider; yükseğe değil de, hemen yerin üzerine gerilmiştir bu ip. Üzerinde yürünmek değil de, insanı çelmelemek içindir sanki.

-insanın belli başlı iki günahı vardır, öbürleri bunlardan çıkar: Sabırsızlık ve tembellik. Sabırsız oldukları için Cennet ''ten kovuldular, tembelliklerinden geri dönemiyorlar. Ama beki de belli başlı sadece bir günahları var: Sabırsızlık. Sabırsızlıklarından ötürü kovulmuşlardı, sabırsızlıklarından ötürü geri dönemiyorlar.

-Belirli bir noktadan sonra geri dönüş yoktur. Bu noktaya da erişmek gerekir.

-Kafesin biri, bir kuş aramaya çıktı.

-Olumsuz davranışlarda bulunmak bizden istenir, olumlu davranışlar ise zaten bizimdir.

-Kıyamet Günü''nü böyle adlandırmamızın nedeni ancak bizim zaman kavramımızdır; aslında o bir tür sıkıyönetim mahkemesidir.

-Günah her zaman açıktan açığa gelir ve anında duyularla kavranabilir. Kökleri üzerinde yürür ve tanınmak için sökülüp çıkarılması gerekmez.

-insanların birlikteliği şuna dayanır: insan, kendi varlığının gücüyle aslında kendi içlerinde yadsınamaz olan başkalarını yadsıyormuş gibi görünür; bu da o insanlar için tatlı ve rahatlatıcı, ama gerçeklikten ve dolayısıyla süreklilikten hep yoksun.
dava kitabıyla bitmez sorgulamalar başlatan okunası yazardır.
kendisi dava'yı bitirdi ama kafalardaki sorgulama asırlarca sürecek.
bir şeyi anlıyor olmanın ya da anlayabilme yetisinin ne kadar ağır bir yük olduğunu "anlamanın ilk belirtisi ölme isteğidir" sözleriyle dile getirmiştir. ölme hissi uyandırır mı bilmiyorum ama, anlamak acıdır, acıtır.anladığınız anda geri dönüşü olmaz artık bir şeyin.
alman modern edebiyatının en önemli yazarlarından. yaşamı boyunca pek tanınmamış yazarlardan. vasiyetinde tüm yazdıklarının imha edilmesini istemiş. babama mektup, ceza sömürgesi, değişim,dava en beğendiğim eserleri arasında.
prag sehrini ziyaret sebebidir. *
milena ya mektuplarda kendi dünyasının yeryüzünden çok farklı ve uçurumlarla dolu olduğu anlaşılabilir.düşünür,düşündüğüne uymuyorsa gerçek olamaz yaşanamaz.
"Bir noktadan sonra vazgeçmek olanaksızdır.
Erişilmesi gereken nokta da, orasıdır."

buyurmuş.
tezer özlü'nün pek bi sevdiği nevrotik yazar kişisi.