döneminin (bkz: 1919) ortamını ve naifliklerini de güzel yansıtmayı başaran bir dram filmi. acılar ve duygusal ilişkiler ölçüsünde ve başarıyla oynanmış. kadro başarılı.
--spoiler--
hikaye de ufak bir ters köşe ve sonra da paris'teki arayış falan derken ağır temposuna rağmen sıkmadan ilerliyor.
kısa özet geçersek, 1. dünya savaşı'nın kısa süre sonrasında savaşta kaybettiği nişanlısı nedeniyle hayata küsen ve nişanlısının ailesinin kızları gözüyle bakıp sahip çıktığı alman genç kız, nişanlısının sık sık ziyaret ettiği mezarının beklenmedik bir ziyaretçisi daha olduğunu farkeder. biraz araştırınca bu ziyaretçinin fransız bir genç adam olduğu ortaya çıkar. sonradan elemanla baştan sıkıntılı (özellikle ölen genç frantz'ın babasıyla) bir tanışma yaşanır. eleman ölen nişanlının arkadaşı olduğunu anlatır ve bir süre daha orada (alman kasabasında) kalır. olaylar gelişir.
Roman okumuşsunuz hissini veren dönemini iyi şekilde yansıtan muazzam bir film. Severiz. Hafiften hüzünlendirir fakat umutlandırır da.
Ayrıca (bkz: musedulouvre)
Youth'tan sonra çıtayı bir level daha yukarı çeken françois ozon filmi. Youth'un zihnimde bıraktıklarını anımsayarak izledim filmi. Şüphesiz çok iyi. Filmden çıkınca louvre müzesine gidip monet'nin intihar isimli tablosunu görmeyi çok istedim.
Yönetmenin flashbacklerde(ki bunlar anımsanan güzel zamanlar) renkli sahneler kullanması çok etkileyici ve profesyonelce olmuş. Fotografik derinlik olarak filme notum tam. Son sahnesinde ise yaşama dair gerçek detaylar barındırıyor. Monet'nin tablosuna ise farklı bir gözle bakabilmek açısından ufuk açıcı.