fransızların üstün olduklarını kanıtlama çabası

entry10 galeri0
    1.
  1. her alanda diğer ırklarla girdikleri sidik yarışıdır.

    örnek olarak; tüm dünyanın bir yarış içinde olduğu 'ilk insan buralarda yaşamıştır' çılgınlığında yok artık dedirtip kendi mağaralarındaki ilkel insan çizimlerinin diğer ülkelerdeki çizimlerden çok daha detaylı olduğunu göstermeye çalışarak 'bizim ilkelimiz bile sizin ilkelinizi döver' şeklinde doğrudan özetlenebilecek girişimleri gösterilebilir.
    dünyanın her yerinde çok güzel fakat modern çizimle kıyaslanmayacak binyıllar öncesinin sanatsal kalıntıları mevcutken, ne kadar ilginçtir ki fransız ilkellerinin perspektif ve fotoğrafla ilgili bilgileri vardır. mekanın zifiri karanlık olması nedeniyle ateşin ışığı yardımıyla uzun süreli bir çalışma gerektiren bu mağaralarda hiç is izine rastlanılmaması ve kaç yaşındaymış acaba bunlar diye merak eden arkeologlara karbon14 testi için izin verilmemesi ve protestolarla olayın kaynatılması da cabasıdır.

    örneği bol, sıkıcı mı sıkıcı huylarıdır.
    1 ...
  2. 2.
  3. türk milletinin eziklik çabasının sonucu ve bir o kadar da üzücü kısmıdır.
    0 ...
  4. 3.
  5. almanlara karşı gösterilmesi gereken çabadır. fransızlar almanlara "frana' yı işgal etme" gibi bir ata sporu hediye etmişlerdir.
    0 ...
  6. 4.
  7. eğer bir fransızla aynı hostelde kalırsanız onun ranzanın üztünde yatma kaygısını sezebilirsiniz. bu tüm fransızlarda olan üstün olduklarını kanıtlama çabasına örnektir.
    0 ...
  8. 5.
  9. yer: parisin bruyère callune cicekleriyle kaplanmis bir sokagi
    tarih: temmuz 2009

    nevizadeye benzeyen ama nevizade kadar pis, dejenere, lakayit, travestilerin, fahiselerin, cogu kultursuz, okuz gibi icip mal mal muhabbet etmeye gelmis insanlarin toplandigi bir yer olmayan, kisacasi ilk bakista nevizadeyi andirip nevizadeye 10 cekecek guzellikte bir sokakta birkac yazilimci oturup, ordan burdan konusuyoruz, ortam nefis, muhabbet sahane.

    o ara, sonradan haftalik edebiyat dergilerinin birinde yazdigini ogrendigim bir arkadas gelip katiliyor bize.nerden taniyorsak hiyari, tanimisiz iste.muhtemelen turkiyede hayatini fransiz kulturunu ovmekle gecirip sonunda bir firsatini bulup gelmis olan bu arkadasa ilkin oldukca saygiyla yaklastim, nereleri gezdigini, nereleri gezmeden donmemesini falan konustum.kisa sure sonra arkadasin temel probleminin partnersiz gezememek oldugu ortaya cikti, tipi oldukca yerinde olmasina ragmen bugune kadar turkiyenin mal ama guzel kizlariyla sevismekten ote iliski dusunememesi pariste sap sap dolasmasina neden olmustu.

    Baktim ki arkadas gezme konusunda dertli, konuyu degistirmeye niyetlendim.Basladik klasik muhabbete, marksizmdi, halk icin halka karsiydi, che ne yigit adamdi, mahir bir bildiride nasil da dogru soylemisti... cok degil arkadas geldikten 30 dakika sonra kafamda arkadasi tokatladigim flashforwardlar gormeye baslamistim.esasinda gayet kaliteli espriler yapmasina ragmen, gulmuyordum ve buna icerledigini farkediyordum.bir soda alacagimi soyleyip kalktim masadan, bu mal muhabbetten kurtulmanin yegane yolu buydu sanirim.10 15 dakika etrafta fotograf cekip dondugumde, geride biraktigim arkadaslarima acidim.zira edebiyatci arkadas gercekten de tam bir sigirdi.simdi de fransizlarin ne de megaloman olduguna, yabancilara cok kibar davranmalarinin aslinda yukardan bakmalarindan kaynakladigina dikkat cekmeye calisiyordu. biraz oteden bunlari duyup masaya oturmus,arkadasi can kulagiyla dinlemeye baslamistim.daha ne kadar sicacagini merak ediyordum.turkce konusurken araya fransizca kelimeler serpistirmeyi seviyor, ve bunu guzel yaptigindan olsa gerek turkiyede gercekten iyi saygi goruyor ve seviliyordu, herkes ona "iste yuce gonullu, bilgi ve fikir adami" diyordu.fakat yazik ki bu arkadasin fransizcasi ancak turkcenin icine karistiracak kadar iyiydi, fransada bir allahin kuluyla dostluk kuramamisti.bunun icin de gittikce sinirlenmeye, hayallerindeki tatilin icine ettikleri icin fransiz halkina nefret kusmaya baslamisti.

    Aniden kolundan tutup, silkeledim."Yahu canim arkadasim, fransizlari sevmiyordun madem, neden buradasin?" diye sordum.Hizimi alamayarak "Dur tahmin edeyim, burada sikildigin, bekledigin ilgiyi goremedigin icin kizginsin degil mi" diye devam ettim, lise yillarinda ogretmenden firca yiyen okulun en populer elemani gibi megaloman tavirlarla kendisini savunmaya devam etti.O an kompleksli, ezik adama laf anlatmanin nasil da zor oldugunu farkettim, cok seyden nefret edebilir bu tur insanlar.Nefret eden insani dusuncesinden vazgecirmek neredeyse mumkunsuzdur, zira insan istedigini gorur, ve o artik tuvaletleri denize akan istanbulunu paris'e 3 kere tercih edecegini soyluyordu.hala kolunu birakmamistim, sinirlendigim icin de iyice sikiyordum.sonunda kalkip gitmesini, guzelce bir uyku cekip, gezmesini emrettim.el mahkum kabul etti ve gitti. hala baskalarini sikten soktan nedenlerle yargilamamayi gerektigini ogrenmesi icin sansi vardi.
    3 ...
  10. 6.
  11. yer: sınıf
    ders: fransızca matematik
    hoca: fransızın teki

    - * evladım sen nasıl 2+2'nin toplamını bilemezsin. fransada 5 yaşına gelmiş bütün çocuklar bilir bunu.
    + ** yarrağam 2+2'nin toplamını elbette biliyorum ama fransızca dile getiremiyorum.
    - ???
    2 ...
  12. 7.
  13. fransiz kadinlarinin daima misyoner pozisyonunu tercih etmesidir, ev arkadasim fransizdi ordan biliyorum.
    1 ...
  14. 8.
  15. üstün olmadıklarından doğan abukluklar silsilesi. ingeltere'nin bile altında kalmışlığın ezikliği. özellikle tüm dünyada ingilizce konuşulunca bu mallar iyice gerilmiştir.
    1 ...
  16. 9.
  17. 10.
  18. üstünlükleri futbol milli takımının rüya günlerinde kalmıstır, zidane reklamlarda messiyle kanka olmuş ve dilleri sömürgecilik zihniyetiyle dünya dili olmasına rağmen ingilizce karsısında döt olmuştur, hissiyatın ezikliğide bundan kaynaklıdır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük