gayet eğlenceli sohbet sadece bilgisizlik var. o kırmızı bankta oturan abi baya bilgili bir adam onu bir ayıralım. galatasaray ortak bildikler ve bayrağımız. başkente istanbul demeleri de tebessüm ettirmiştir.
soru: türkiye'nin yeri ?
cevap: ayıp ya gittim ama bilmiyorum. (arkadaşa ısındım lakin insan nereye gittiğini bilmez mi lan. denize girmiş ama hangi denize bilmiyor, okyanus dedi bi de)
soru: türk bayrağının şekli ?
cevap: sarı kırmızı sanırım (adnan abla'dan galatasaray türkiyedir mottosu geliyor)
soru: yine türk bayrağının şekli ?
cevap: görsem tanırım büyük ihtimalle de yeşil yok mu içinde? (videonun en rahat adamından geliyor)
soru: türkiye'den tanıdığınız sanatçılar var mı ?
cevap: hayır ama benim türk arkadaşlarım var. (yani ?)
soru: türkiye işte sanatçı falan tanıdık ?
cevap: tarkan. dürürüt dürürüt, muah falan. (ulan koskaca milletiz dürürütle mi tanınıyoruz avrupa'da)
ilgili video'yu izlediğim kadarıyla kötülememişler , sadece bilgisizler. bizde sorulsa fransa ile ilgili sorular, sizce çok farklı cevaplar mı ver bizim halk?
-iyi günler adınız?
+adım hasan.
-hasan bey fransa hakkında neler biliyorsunuz?
+haa, fransa mı? şu şeeyy, eee, bi kulesi vardı uzun, keyfel miydi, töbe! eyfel eyfel o var işte, paris var. bi de berlin var hülya avşar film çektiydi.
- orası almanya ama?
+ essah doğru diyon. hehehehe, hangi ganal bu? gaçta çıkacaz?
"bilmiyorum hani böyle kırmızı şapkaları var deli gibi dönüyorlar" sözünden sonra son hızla kapattığım video. karı semazenlere deli gibi dönüyorlar dedi ya la. ulan sen kalk koskoca mevlanın semazenlerine deli gibi dönüyorlar de insan aklı almıyor efenim mevlana (bu söz tam buraya ait amk çok heycanlanlıyım ) bu karıyı görse sen gelme der amk . demek ki fransadaki deliler iki eli açık,tennure giyip boynu bükük dönüyor. (bkz: gerçek fransa bu değil).
belki ülkemizdede böyle cahiller olabileceğinden böyle yüce bir şeyi buraya yazmayı kendime görev biliyorum ülkenizde böyle bir güzellik var tanıtın tanıttırın.
Mevlevîlik deyince ilk akla gelen semâ, lügatte işitmek mânâsındadır. Terim olarak, mûsikî nağmelerin dinlerken vecde gelip hareket etmek, kendinden geçip dönmektir. Hz.Mevlânâ zamanında belli bir nizâma bağlı kalmaksızın dînî ve tasavvûfî bir coşkunluk vesîlesiyle icrâ edilen sema, sonradan Sultan Veled ve Ulu Ârif Çelebi zamanından başlayarak Pîr Âdil Çelebi zamanına kadar tam bir disiplin içine alınmış, sıkı bir nizâma bağlanmış; icrâsı öğrenilir ve öğretilir olmuştur
Sema, sembolik olarak, kâinatın oluşumunu, insanın âlemde dirilişini, Yüce Yaratıcıya olan aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu idrak edip insan- ı Kâmil e doğru yönelişini ifâde eder.
Sema eden canlara Sema'zen denilmiştir.
Mevlevilikte dönmek tabiri yoktur. Mevleviler Sema' eder. Her tarikatın zikir ederken (Allah'ı anarken) kendilerinSEMAZEN GÖSTERiSie özgü bürhanları vardır. Mevleviliğin de bürhanı Sema' dır.
Semah in her hareketinin anlamı vardır. Ney sesi eşliğinde dinlendiğinde huzur verir.
SEMAZEN KIYAFETiNiN ANLAMI
Semazenin üstündeki beyaz kıyafete Tennure denir. Kefeni simgeler.
Başındaki sarık Sikke dir. Mezar taşını simgeler
Bunların hepsi size ölümü anlatabilir. Ancak Semah ölümü değil yaşamı, tekrar doğmayı anlatır. Sûretlerden aleminden , hâkikat alemine geçmeyi anlatır.
Semah için meydana çıkan Semazenlerin üzerinde siyah bir hırka olur. Hırkanın anlamı mezardır. Bunu çıkartıp başlarlar. Yani yeniden doğuş.
Semaya başlama amaçlarının insan-ı Kâmil olmak için olduğunu söylemiştim. Anlamı hâkka ulaşmış insan demektir.
Semah yaparken 4 kere selam verilir. Bu insan-ı Kâmil olma yolundaki 4 mertebeyi, kapıyı temsil eder.
yıl olmuş 2014 hala şekilci dünya görüşü devvam ediyorsa onların mallığıdır lakin türklerin de onlara göre öküz olduğu bir gerçek özellikle adanaya gtmişlerse.
türkiye nerededir sorusuna genelde asya veya afrika demişlerdir. ama son anda avrupa birliğine girmek istediğimiz akıllarına gelmiş olacaklar ki avrupa diyenler olmuştur.
futbol deyince hepsi galatasaray demiştir. birisi fener demiş.
kızın biri türkiyenin başbakanına -islamabad- dedi lan. ama söylerken tam bilmiyorum saçmalayabilirim dedi.
üç kuruşluk soysuz avrupalının gözünde bize ne ulan.
kendi ülkelerinin başkentini sorsan bilmeyecek alkol, fuhuş ve uyuşturucunun etkisinde bir ömür süren gerzekler türkiye nin başkentini bilse ne olur bilmese ne olur.
kaldıki onlar kendi başbakanlarının adını bile bilmezler. haber programlarında defalarca seyretmişsinizdir, başbakanları yahut devlet başkanları geçer hiçbiri tanımaz bile. o denli dünyadan kopuklar. avrupalı 20. yüzyılda ne kazandıysa onu yiyor. bir yirmi sene sonra sıfırı tüketecekler.
işte o zaman yine bize muhtaç olacaklar.
anlayacağınız böyle komplekselere gerek yok.
onlar zavallı avrupalı, biz onlara diz çöktüren muhteşem asyalı.
abartılmaması gerekendir. türkiye'de yoldan geçen 10 kişiye sorsak 9'u fransa'nın coğrafi konumunu, hangi ülkelere komşu olduğunu bilmez. vay türkiye'yi tanımıyorlar, vay efendim hiç tanınmıyoruz yaygaraları koparmak yersiz o yüzden.