türkiye'ye yerleşmiş olanları da mevcuttur "r" telaffuzu her ne kadar sorun teşkil etse de konuşmalarına kattığı tatlılık yadsınamazdır. hem öyle tikilikten falan değildir. bildiğin dili dönmüyordur hatunun... bir nevi orjinal tiki de diyebilir kendini bilmez gafiller... *
değil gidip orada yaşamak, dilini kültürünü öğrenmek, dünya haritasında sorsalar, yerini gösteremeyecek olan zavallıların az sonra sıçıp sıvayacağı kızlardır.
ingilizce konusmayi sevmeyen kizlardir, bir fransiz kizi hic bir dili konusmak zorunda kalmayinca konusmaz. öyleki ingilizce sordugunuz soruya bile fransizce cevap verirler. fakat ilk görünüste sempatik bir kisilik izlenimi sunarlar, konusmaya kalkinca o insanimsi yönü birden robotlasir. iyi bir sarap, uzun bir gece, yanan bir sömine, calinan bir keman... iste bu unsurlarin kizidir. *
hicbir sekilde genellenmeyecek kizlardir, guzeli var cirkini var. sayet ev arkadasima bakip, niye ben bu kadar sanssizim diyorum, yani rus kizlarindaki gibi yuksek bir guzellik yuzdesi yoktur bunlarda.
ukala kızlardır..
namık kemal'e karşı paris istanbul'dan daha büyüktür diye iddia edebilecek kadar da küstahlardır..
malum iş sonrası 'gördün mü?paris istanbul'u içine aldı!' diyerek kendini zeki sanan kızlardır..
şuh bir gülümseme üstüne 'ama adalar dışarıda kaldı' sözünün üstüne dut yemiş bülbüle dönen zat-ı perişanlardır..
flyboys filminde(fransa da geçiyor) bir geneleve düşen askerlerin çevresine 10 a yakın kız toplanır. Bu kızlardan sadece biri güzeldir. * artık gerisini siz düşünün...
güzellerini de gördüm çirkinlerini de ama şöyle de bir gerçek var; göz göze geldiğinizde öyle anlamlı öyle derin bakarlar ki, o bir kaç saniyelik zaman diliminde sanki sizin hayatınızı çözmüşlerdir. kendinizi o manalı bakışlardan sonra çırılçıplak ve savunmasız hissedersiniz.