türk kızlarını dünyanın herhangi bir kızıyla karşılaştırabilmek için onların seviyesine gelmesi gerekir. şu konumda hepsi açık ara tokatlar. acı gerçekler.
Pari's de yaşadığım dönem bunu çok detaylı gözlemeleme fırsatım oldu; nasıl mı?
Şimdi el french girl, bunlar efenim fransız aksağnının veğdiği seğksiliğin yeğtkiğsine dağyanağak dudakları öne doğru büküp konuşurlar, he geneli slav çakması gibi ama boyları çok uzun değil, femme fataleleri genelde fransız üzümü memeli aktivist tipler geri kalanı anti militaris ve sadece legalise it diyen kolezyum kaçkınları.
Tek güzel yanları fransızca şarkı söylerken fonolojinin gonokok'una head shot atabilmeleri, arada afro hair desingle de logicimi çalmalarıdır.
Son dönemde star tv de reklamları sıklıkla çıkan "gecenin kraliçesi" adlı dizinin fragmanında çıkan sahneye değinmek isterim.
Murat Yıldırım dizide Meryem uzerliyi aldatır ve açıklama olarak "Fransızdır böyle şeylere takılmaz dedim ama sen baya Türk çıktın" gibilerinden diyalog geçiyor. Buradan çıkaracağımız sonuç Fransız kızlarının Türk kızları karşısında çok rahat olmaları mı? Yani Fransız bir kizi aldattığın zaman hiçbir tepki vermiyor mu? sorusunu akla getiriyor.
fransız kadınları daha depresiftir. bu depresif durumları avrupaca da ünlüdür. durduk yere depresyona girebilirler. fransız filmlerdeki kadın karakterler de -belki de bu yüzden- enteresan ve depresif olabiliyor. örneğin cnbc-e'de denk geldiğim bir filmde kadın kafa dağıtmak için arabasını uçurumun kenarına çekip manzara seyrederken birden bire arabayı çalıştırıp gaza basarak kendini uçurumdan atmıştı. (film bu sahneyle bitti) bir başka filmde de kadın sevgilisinin yanında kızıp bileklerini kesmişti, öteki filmde de başka bir kadın gözünü bıçaklamıştı. bu filmlerde o sahnelerden sonra aq sizin yapacağınız filme diye de söylenmiştim.
1-) Enteresan bir şekilde iki ülke bir birinden nefret eder durumda olsa da Fransız kadınları Türk erkeklerini oldukça beğenir! En azından 18-20 yaş arası aldığım eğitim sayesinde tanıdığım bir çoğu böyleydi! Tabi Türk erkeği deyince akıllarına Konyalı Abdullah, Diyarbakırlı Rojdar, Rizeli Dursun, Mardinli mideyi Hamdullah, Yozgatlı Tornacı Hüsnü gelmiyor. Daha çok gerçek Türk kültürüne sahip, giyim, tavır vs. olarak italyan, Tip olarak Fransız, italyan, ispanyollara yakın, daha çok tipik Oğuz Boyları, Tipik Bilge Kağan vb. Buğday ten, Düz/dalgalı siyah/Kahve saç, atletik vücut vs.! Ben demiyorum, onların yan yana yaşadığımız dönemde Türk erkeklerini tarif etme şekli böyle bir şeydi!
2-) Erkeklerinin aksine, Burnu büyük vs değil tam tersine inanılmaz entelektüel, bilgili, kibar, alçak gönüllülerdir, iyi eğitimli (Bol bol fizikçi, Kimyacı vb. çıkar) oldukları gibi bir de üstüne görüntü olarak başka bir güzellerdir!
3-) Tok gözlü oldukları gibi, basit fakat romantik her şeyden inanılmaz keyif aldıkları gibi bunun erkek tarafa getirisi de inanılmaz şahane olur!
4-) Fransız kadınlarla seks uyuşturucu gibi hem bağımlılık hemde muhteşem kafa yapar!!!
Türk Kadınları;
1-) Türkiye içerisinde yetişmişler arasında Kezban'lık üst safhadadır! Eğitimlisinden cahile, zenginden fakire, aristokrat çocuğundan işçi çocuğuna büyük çoğunluk ne yazık ki böyledir! Ancak kadınlara kabahat bulmamak gerekir çünkü içinde yaşadıkları toplum cehaletin, yobazlığın, bencilliğin, eğitimsizliğin vb. bir çok negatif şeyin özellikle son yıllarda tavan yaptığı bir ortamdır. Haliyle Kezban olmasa dahi çevre zamanla illa kezbanlaştırır!
2-) inanılmaz maddiyatçıdırlar! Hesap ödemeyi hiç sevmezler! Erkeğe her daim sağılacak inek gibi bakarlar. Örneğin bir Türk kadınla ilişkide harcayacağın para karşılığı alacağın cinsel birlikteliği hesaplayınca aynı miktara Irina Shayk seviyesinde Rus hatunlardan rahatlıkla bir harem kurulabilir! Tamamı evleneyim, çocuk yapayım, sonra hemen işi bırakırım, bir süre çocuğa bakar peşinden bir bakıcı tutup keyfime bakarım, evleneceğim adam da eşek gibi çalışıp bana bakar, bir de yapacağım kaprislerle, evlendikten sonra margarinli reçelli ekmek yemekle alacağı 15-20 kilo ile hayatını iyice zindan ederim kafasındadır!
3-) Genel kültüre hiç önem vermezler, pek okumazlar, okuduklarında da Astroloji, Duygu Asena, Elif Şafak vb. saçmalıkları okudukları için pek konuşulacak bir ortak konu bulmak zordur. Okuyan da genelde sadece Marx, Rus Klasikleri vb. ideolojide kitaplar okur, beyni bulanır, herkesi faşist ilan eder ki bu kitle ile hiç bir konuda konuşmanın, anlaşmanın mümkünü yoktur!
4-) Hemen hemen tamamı hayatında spor yapmamıştır, evde 15 dakikalık egzersiz dahi yapmaz ve haliyle selülitler kamyon lastiği şambreli gibi olur, 20'li yaşların ortalarında sarkıklar, kilo, vb. problemler başlar! 30 yaşında iyice fena olur. Bunun içinde kimse ile birlikte olmuş olmamış fark etmez hepsi 30'lu yaşlarda çöker.
5-) Seks hayatları çok kötüdür, en tecrübelisinden en tecrübesiz dahil hemen hemen tamamı seksi görev gibi yapar, seks sırasında şikayet eder, triplere girer, gereksiz utangaçlıklar, toplumun bilinç altına zorla soktuğu baskılar yüzünden zevk aldığını göstermekten, zevk alacağı tavırlardan uzak durmaya çalışır haliyle seks genelde vasat geçer! Ayrıca fantezi yoktur, seks ruhsuzdur, seksi körükleyecek, alevlendirecek en ufak bir çaba göstermezler. Hepsinde kötüsü seninle birlikte olduklarında sanki sana iyilik yaptıklarını düşünürler. Buda ister istemez sende bir eskortla para karşılığı seks yaptığın benzeri bir hisse neden olur.
illa istisna dışı olanlar var ama genel tablo böyle......
Fransız kızları da çirkin,
Breton bölgesinde kalan, Le Havre, Bretagne gibi köyümsü şehirlerde yaşayan, ingiliz kanı taşıyan gerçek kuzeyli Fransızlar tam bir tanrıça. Ama onlar da size bakmaz zaten.
fransız kadınlarının geneli tahta gibi fiziğe sahip dümdüz. göğüs bile olmuyo genelinde. sanırım bunlar hariç. tip bakımından ise ince surat hatlarına sahip.
türk kadınlarının garip bir yapısı var. en zayıf görüneninde bile kalça büyük oluyor. bazı kızlar var hele ince bacak kocaman kalça ince bel. ilginç. göğüs bakımından ise fakir oluyor geneli. tip bakımından güzellerimiz bol.
-fransız kızlarının bir standardı vardır. genellikle balık etli, açık tenli ve açık saçlı olurlar. birçoğunun burnu güzel değildir.
-yukarıda söylendiği gibi fazla bakımlı değillerdir. giyimlerine dikkat etmezler
-tanımadıkları insanlarla öpüşüp yakınlaşmaya çok müsaitlerdir, giyim ve davranışlarında çok rahatlardır.
-türk kızlarında ise çok çirkinlerle beraber fransız kızlarını evire çevire dövecek kızlarımız da mevcuttur, standart bir şey yoktur.
-daha bakımlılardır, giyimlerini aşırı sorun ederler.
-tanıdıklarıyle bile öpüşüp yakınlaşmazlar, giyim ve davranışlarında rahat değillerdir.
ayrıca fransız kızı-türk erkeği ilişkisi yürüyebilmekteyken(abazan-abazan uyumu gibi bir şey) fransız erkeği-türk kızı ilişkisi yürüyememektedir çünkü kız "ayy ne şirin çocukk!" diye düşünürken erkek birden çok rahat davranınca kızı korkutur, kaçırır. yani fransız erkeği türk erkeği gibi ama abazanlıklarını saklamak istemiyorlar ve saklamayı da bilmiyorlar.
nereden mi biliyorum? her yıl okulumuza en az 50 tane lanet olası fransız geliyor, bizim okul da fransa'ya gönderiyor. kaynak sağlam yani.
fransız kızları boutique'lerden yani bildiğiniz mahalle arasındaki terzilerden giyinir, kendi tarzlarını yaratır; türk kızları kendisine yakışıp yakışmadığına bakmadan moda giysiyi ve en pahalı markayı giyer.
Fiziksel üstünlükleri bir yana (daha yeni yanlarından geliyorum. Bana türk kızlarını övmeyin) daha iyi anne olacaklardır.
Efendim üstünüze afiyet, bol fransız ve ingiliz, az biraz belçikalı, ziyadesiyle hollandalı ve rus un bulunduğu bir yerde tatil yaptım. Lokum gibiler yeminlen fakat, çocukları nasıl uslu bunların anlatamam. Anne baba bir çağırıyor. -Çağırma derken isimlerini zikrediyorlar duyulabilir bir tonda- Çocuklar ışınlanmış gibi yanlarında bitiveriyor. Tek başlarına uslu uslu duruyorlar. Bri şeyi elleme diyor babaları ellemiyorlar vb.
Bizimkiler öylemi ya. Çığlık çığlığa ağlamalar. Ebeveynleri peşinden koşturmalar. Türlü şımarıklıklar.
Vallahi hayran oldum, çocuk yetiştirme tekniklerine. Güzellik gelip geçer de, bu yetiştirme tarzı über süper.
Şimdi duyar gibiyim. 18 yaşına gelince evden atıyorlar çocuklarını diyenleri. Fakat durum böyle değil. Çocuklar bu kadar disiplinli büyürken, aynı zamanda özgüvenli de oluyorlar.
20 li yaşlarının ortalarında olup da hala annesine muhtaç kaç tane yazar var burada, kendi başına (okul vb gibi gurbet zorunlulukları hariç) yaşayan, evinden ayrılıp hayatın yükünü omuzlayan kaç kişi var?
Hepimiz annesinin kuzusuyuz. Survivor kızlar erkekleri seyrettim her anne neden uzaktasın serzenişinde. Çocuklar da ağlıyor. (Gerçi en çok Aydın ağladı ya)
Nereden nereye sevgili izleyiciler. Hayat böyle işte. Bir konudan girdik hop öbüründen çıktık.