pek kaliteli olmayan filmlerdir. hele ki jean christophe grangeın eserlerinin sinemaya uyarlanmış versiyonları iğrençtir. kızıl nehirler, kurtlar imparatorluğu kitaplarını okuyanlar ve ardından da filmlerini seyredenler ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaklardır.
şimdi de beyaz perdede taş meclisi varmış. kitaba oranla onun da diğerlerinden farkı olmayacağına eminim. fransızlar bu meseleye fransız kalıyorlar sanırım...
komedi filmleri türünde son yıllarda iyi örnekler çıkarmaya başlayan , Gerard Depardio , Jean Reno , Jean Paul Belmondo , Alain Delon gibi kaliteli dünya çapında tanınmış artistler çıkarabilen her değişkenden bağımsız bir sinema yapısı cinsi. (bkz: severek izliyoruz)
filmin hiç beklemediğiniz bir anında bile sevişme sahnesi vardır.
-olm bence katil filmin başındaki adamdı
+yok, sanki kapıcı gibi geliyor bana
-dur bakalım kız kapıcının yanına gidiyor katil oysa onuda öldürmesi lazım
ne zaman biteceği belli olmaz bu filmlerin. iki saniye mutfağa gidip gelirsin bakmışsın ki yazılar akmaya başlamış. "lan az önce konuşuyordu bunlar, ne zaman bitti bu film be" dersin.
mümkün oldugu kadar dogal çekimler yapılmaya çalışılan filmlerdir. hemen her fransız filminde cinsellik teması işlenir. dogal * sevişme sahneleri vardır. bazılarının müzikleride oldukça etkileyicidir.