fransızların araba işine fransız kaldıklarının kanıtı olandır.
almanlar, italyanlar ve hatta ingilizlerin yanında bile inanılmaz sönük, zevksiz, güçsüz, türlü sorunu beraberinde getiren, insanı aldığına pişman eden arabalardır bunlar.
parça, servis gibi sıkıntılar da cabası.
1.el bir peugeot mu, 2.el bir volvo mu diye sorsan aklı başında adamın vereceği cevap bellidir.
sebastien loeb özentisi eziklerin bir citroen'le bütün fransız otomotiv endüstrisinin tek geçilebileceğini zannededursun fransız arabaları gayet sikik arabalardır, ayrıca bunun da fanatizmle alakası yoktur.
ayrıca dünyanın en prestijli arabalarını da açık ara almanlar ve italyanlar yaparlar. bunu tartışanla zaten tartışılabilecek bir şey yok.
bugatti, ferrari, lamborghini, mercedes, bmw, alfa romeo gibi kaç tane dev vardır bütün britanya'da? dikkat edildiyse daha audi, opel falan da demedim.
biri çıksın anlatsın.
rolls royce dediğin araba senin, benim binebileceğim bir araba mı ki örnek gösteriyorsun? veya aston martin?
ya da ters düşünelim fransızların var mı 500.000 euroluk arabası?
hem ingilizler değil mi opel'i ingilizleştirip vauxhall yapanlar? bırakın abi bu işleri.
he işi ayılığa dökeceksek wrc bilmem ne diye ben range de kullandım, volvo da kullandım, opel de kullandım, peugeot da kullandım.
hayal ettikleriniz değil, kullandıklarınız kadar bilirsiniz.
çıkıp da citroen savunması yapmanızdan hiç fransız arabası kullanmadığınız, sıkıntısını çekmediğiniz, servis sanayi arası mekik dokumadığınız belli zaten.
fransız arabalarını sevmeyen biri olarak diyeceğim odur ki, Opel'in ve volkswagen'in standart sorunlarını bilmeyen dümbük abartmasıdır. Bununla beraber Fransızlar 106 ve 306 gti serileriyle efsane motorlar yapabileceklerini, 21, safrane ve 90lar lagunalarıyla da orta seviye arabalarda ne işler becerebileceklerini vakti zamanında göstermişlerdir.
2000lere gelindiğinde ise Volkswagen yaklaşık 5-10 yıldır adam gibi tasarımlı araç çıkartamazken, eski passat'ın veya Golf'ün ağırlığı altında ezilirken yeni araçları ve değişim için sikimsonik çizgileri devam ettirmekten başka hiçbir halt etmezseken, Crossover deyip zaten çirkin olan ve sınıfıyla alakasız duran Golfü yükseltip Tiguan gibi garip bir araba yaparken Fransızlar hiç olmazsa değişim için çabalamaktadırlar.
Ha bir de 1. el Pejo mu, 2. el volvo mu diye kimse sormaz, soran olursa da Herkes volvo der, (hatta bana 1. el mercedes mi 2. el volvo mu desen ben yine volvo derim) bu mallığı normalde araba kullanan biri karşılaştırma olarak öne bile sürmez.
Ayrıca Dünyada Mühendislik ülke sınırlarını aşalı çok olmuştur. Yani Fransızlar beceremiyor abi yeaaa araba yapmayı demek 60ların kafasıyla kapalı ekonomiler, ülkesel şirketler üzerinden hesap yapmaktır. Lan fransızı ingilizi,amerikalısı mı kaldı? Reno son modelini samsungla tasarladı, japonlar avrupalılara araba tasarlattırıyor, Avrupalılar japonlara, Sonra birleşip Amerika'ya araba tasarlıyorlar, amerika da bunlara.
yan sanayi zaten dünyanın dört bir yanına dağılmış durumda.
renault un ön lastiğinin üzerindeki kaportaya kıçınızı dayadığınızda, arabanın 17 cm içe çöktüğünü fark edersiniz. işte o zaman bu kararı vermenize yeterli sebebiniz olur.
daha ilkokul 1. sınıfta öğretilen ilk konu olan "elmalarla armutlar toplanmaz" dersini kaçırmış öğrenci tespiti.
--spoiler--
bugatti, ferrari, lamborghini, mercedes, bmw, alfa romeo gibi kaç tane dev vardır bütün britanya'da? dikkat edildiyse daha audi, opel falan da demedim.
biri çıksın anlatsın.
rolls royce dediğin araba senin, benim binebileceğim bir araba mı ki örnek gösteriyorsun? veya aston martin?
--spoiler--
sen, ben, bu sözlükteki herkes bugatti, ferrari ya da lamborghini sahibi olduğunda anlam kazanacak tartışma.
bir de bu var :
--spoiler--
he işi ayılığa dökeceksek wrc bilmem ne diye ben range de kullandım, volvo da kullandım, opel de kullandım, peugeot da kullandım.
hayal ettikleriniz değil, kullandıklarınız kadar bilirsiniz.
--spoiler--
bir kaç ihtimal var:
1. yazar biraz sallamış.
2. yazar bir gece kulübünde vale olarak çalışıyor.
3. yazar sanayide çalışıyor.
ya da yazarın soyadı ağaoğlu.
fransız arabaları harbiden dandiktir.
ulan arabalardan çok iyi anlamam ama yüzlerce kaza gördüm en boktan arabalar peugeot, tofaş, renault v.s
arkadaş 4'e ayrılanı mı ararsın, 5'e ayrılanı mı?
tofaş fransız değil ama oda dandik yazayım dedim.
yeni yeni anlaşılmış ve düzeltme çabasına girilen gerçektir.
Eveeet, yıllarda pejo olsun citroên olsun hep bok attık.
Elektronik aksamları bizleri çileden çıkardı.
servis sıkıntıları zaten hep vardı.
Fakat artık hdi motoruyla tanıştılar.
şanzumanları bile daha kaliteli artık.
citroen kendisini citroen c5 ve citroen c6 ile gösterdi.
peugeout ne yaptı ? 70 bin liradan başlayan fiyatlarla spor araç yaptı ; 1.6 ve 2.0 motorlu. RCZ
Ayrıca pejo'nun dizelleri de hiç yakmıyor be, hdi resmen kokluyor motorini.
Neyse.
Fransızlar araba konusuna eskiden fransızdı. ama artık değil.
Fazla kalite fazla masraf demek, fransızlar da bilir 500 bin euro'luk araç yapmayı ama seri üretime asla ve asla geçemez. ( diyeceksiniz ki o paraya kaç seri üretim araç var, doğrudur pek fazla yok. )
fakat, devamı olmaz niteliğinde düşünelim bunu.
Velhasıl kelam fransızlar tasarım konusunda da ilerleme kaydetti.
aracın kokpiti fransızlar tarafından yapıldığını artık resmen bağırıyor, göze hoş görünüyor.
fakat iç mekânda kullanılan sert plastikler olmasa daha iyi olur neyse buna da f/p oranı diyelim.
Reno berbat bişeydir, tip konusunda sadece renault megane coupe iyidir. diğerleri resmen faciadır. renault symbol clio fluence
ama dci teknolojisi iyidir. candır.
zaten bunlar da şirketlerin filo araçları olmuştur hep.
renault ve peugeot için düşünüldüğünde doğru gibi durun ama citroen ile asla doğru olamayacak önerme ve genellemedir.
onuda geçtim arabalar artık segmentler halinde üretiliyor. başlığı açan arkadaş sanayi devrimindeki ilk üretilen tek modelli ford marka arabada kalmış olacak ki, renault fluence ve peugeot rczmodellerinden habersiz bunu söyleyebiliyor.
yeni modelleri (zaten artık piyasadaki diğer markaların teknolojilerinin tıpatıp aynısıdır) katmasak da eskiler bilir ki tamirhaneden kovulabileceğiniz arabalardı eskileri. bunda tamirciyi düşünmeden manyak bir mühendislikle abuk subuk sökmesi takması bir dert olan yürüyen aksam etkendi.ne el ne anahtar girerdi bu manyak arabalara ne bişey sökebilirdin sekiz saat uğraşmadan.şimdikilerinin de sorunu sanırım aşırı dayanıksızlık ve tabii ki eskiden de var olan parçaların anasının amı fiyatlandırılması. geçen hafta citroen berlingo aracın frenlerinin bakımı için tamirhaneye gittik 800 uluönder ödeyerek çıktık.sadece fren merkezi 200 lira ki bu annesini sinemaya götürdüğümün arabasının kökü 12000 lira ve ticarette üç kuruş kazanmak için kullandığımız bi araba. tamirci abimiz hem eski dostluğumuzun hürmetie hem de 800 liralık çükün tadına bakıp da mide kanaması geçirmek üzere olduğumuzu belli eden surat ifademize acıyarak iki gün tamirde kalan arabaya sadece 80 lira işçilik yazdı .
herkes bir yorum yapmış, gördüğüm kadarıyla herkesin kendine göre haklı olduğu bir gerçek.benim fikrim sikeyim fransızları ki onlarıda sevmem arabalarını da ha gel gör ki ülkemizde tutulan modellere sahipler ama konfor, iç mekan kalite ve güvenlik açısından zannımca 0'dırlar. mazda gibi milyonda bir hata ile üretilen bir arabadan daha üstün tutuluyor.benim kişisel tercihim imkanlarım olduğunda alfa'dır.he daha üst bir seviye derseniz hem güçlü hem konfor hem de prestij açısından saab 9-3 , 9-5 serilerini tek geçerim...
