üniversitede fransızca hazırlık sınıfındayken *, daha ilk ay filan, sert ve disiplinli fransız hocamız bir arkadaşa günleri say der,
arkadaş başlar;
-lundi
-mardi
-mercredi
-jeudi
-hmmm, mmm,şeyyy...
cuma günü aklına gelmez ve o dönem yoğun şekilde fiil çekimi çalıştığımız için devam eder,
-jeudi
-tu a dit
-il a dit
sınıf yerlerde. **
hoca :Pourquoi est-ce que vous etes en retard?
öğrenci:Mais monsieur, je suis la grippe..
hoca :Quoi... Catastrophe, vraiment tu es la grippe, "tu es quoi??"
(sınıftan yardım çabaları gelir fısıltılarla ve "j'ai..diyeceksin" derler ama çabalar yetersiz kalır..)
öğrenci:Je suis j'ai..
hoca :Monstre...J'ai la grippe...J'ai la grippe...
Not:Hoca rahmetli Emmanuel Gimeno'dur, en keyifli derslerin en zeki ve en eğlenceli hocası..
"Est-ce que c´est?" sorusunu bi türlü anlayamamak ve her soru ekine bu soruyu eklemek.
bkz. söyle;
"Oú´est-ce que c´est tu fais?"
"Qu´est-ce que c´est vouz allez?"
yazar notu: dogrusunu ögrenince bu nicki secmekle hata yapmadigimi bir kez daha kendime ispatlamis oldum.
uc kurusluk fransizcayla konusmaya cesaret edilerek cok rahat yapilabilecek salakliklardir. zira bu durumlarda en basit seyleri birbirine soakrsiniz.
y:yasli fransiz kadin
b:ben
mekan:roma
y: (kadin elimizdeki torbalari gorup) excuse-moi... ou est-ce que le supermarche? (afedersiniz, supermarket nerede?)
b: (once bi duraklayip ne diyo lan bu diyip, sonra jetonu dusurerek) ah, vous trouvez le supermarche? (ha, supermarketi mi buluyor sunuz? -ariyorsunuz diyecegime-)
y: (bozuntuya vermeden) oui.
(tarif edilir)
b: hede hodo... ensuite, tournez a gauche.. (sonra sola donun) (yanliz bu soylenirken sag kastedilmis, kadina da el ile sag taraf gosterilmistir!)
y: merci
b: eyvallah
tahminen kadin ya mavi ekran verdi, ya da sittiret bunlar bilmio dedi arkamizdan.