napolyon'un olumunden beri hemen hemen hicbir askeri basarisi olmayan bir ulkedir. girdigi savaslarin cogunda geri cekilmesiyle unludur ama dunya'da askeri harcamasi en yuksek olan ulkelerden biridir.
Bm komisyonu tarafından, 1994 yılındaki 800 bin kişinin öldürüldüğü ruanda soykırımına destek verdiği doğrulanacak ülke. http://www.takvim.com.tr/akt104.html
bar ve cafelerinde sigara içemeyeceğiniz, girişte kafanızdaki bereye dahi karışan, pis ve salak ülkedir. insanları komşu ülkelere göre daha soğuktur. pek turistlere yardımcı olmazlar. gerçekten de ingilizce hiç bilmezler, dolar ise neredeyse yok sayılır. change işi şansınıza kalmıştır. gelir seviyeleri yüksektir, ekonomisi de fena sayılmaz. ama geleneksel mimarilerine ve sanata olan merakları göze hoş gelen güzel bir ülke haline getirmiştir burasını. yılda 25milyon turist yağar bu ülkeye, ayrıca komşu arap ülkeleri da hala sömürmektedirler. kimseye benzemeye çalışırlar. öyle bir tuhaf ülkedir fransa. her sokakta bir heykel görebilirsiniz. her mahallede de bir sanat okulu mevcuttur. vsvs..daha iyisi için, (bkz: ispanya)
akp ile özelleştirme adı altında satılan ülkemin mallarının nakit tutarı bu ülkede rezerv ediliyormuş ve yaklaşık tutarı da 27 milyar dolar civarındaymış.
anlaşılmayan konu ise akp iktidarında bir zamanlar fransa'ye rest çekilmedi mi? *
üniversitelerde ve kamu binalarında basörtüsünün serbest oldugu ülke. hemde inanılmaz bir müslümanlık akımı olmasına rağmen. yılda 150bin fransalı müslüman derneklere gidip 'müslüman olduk' diyorlarmıs. bütün avrupa gibi bunlar da seriatcı.
ek: liselerde basörtüsü 2004 yılında yasaklandı. lise ögrencilerinin kendi rızalarıyla takmamaları gerekcesiyle. siyasi cevreler laiklik adına atılmıs en büyük adım diyor. yanlıs anlamayın türk siyasi cevreleri.
türkiye'nin çok dikkat etmesi gerektiği azılı türk ve islamiyet düşmanı terörist ülkelerden birisi. kendileri her fırsatta bizi sırtımıdan vurmaktadır ancak ne yazıktır ki yine kendilerinin en büyük pazarı da biz olmuş durumdayız.
1848'de kurulan ve 1852'de, ikinci imparatorluk rejiminin kurulmasıyla, sonlanan ikinci cumhuriyet rejimi döneminde, devlet başkanlığını üçüncü napolyon'un yaptığı ülke.
dünya milletlerine hürriyet ve istiklâl kavramlarını aşılayan fransız ihtilali nin ardından henüz 9 yıl geçmeden, ingiltere tehditinden dolayı hindistan yolu üzerindeki mısır'ı osmanlı'nın zaafını kullanarak işgal etmiş devlet.
ayrıca mâlum dönemde ermeni kardeşleriyle van ı işgal etmiş ve her nasıl oluyorsa -hakikaten incelenip ders alınmalıdır bu gerçekleri gizleyebilme üstüne yeni gerçekler inşa edebilme kabiliyeti- bizleri soykırım yapmakla suçlarken gerçek soykırım ı orada yapmışlardır.
ama bu güne baktığınızda durum akıl almaz bir biçimde tersine dönmüş, soykırıma maruz kalan halk, soykırım yapmakla itham edilmiştir.
ve bu milletler gelişmiştir. en acısı da bu zaten, onlar gelişmiş biz gelişmekte.
onlar bir topluluk biz bu topluluğun kapısında köle.
2007 yi ermenistan yılı olarak seçip, sözde soykırımın tartışıldığı ve kabul görmesinin sağlandığı bir dizi toplantılara ev sahipliği yapmış onlarca düşman ülkeden yalnızca biri.
zamanında temizliği bile bizden öğrendilerdi, şimdi kalkıp bize her konuda ahkam kesme cürretinde bulunabiliyorlar.
heyhat, bu günleride mi görecektik...