ordusuyla dalga geçilmesi gelenek gibi bir şeydir. 1.dünya savaşında sonra ciddi bir başarı kazanamamış garip bir ordusu vardır.
fransız ordusu avrupa ve amerikalıların dalga konusudur;
"Fransa'nın tümünü ele geçirmek Almanların üç gününü almıştı. Çünkü yağmur nedeniyle ilerlemek zor oluyordu." John Xereas
- paris'i savunmak için kaç fransız gerekir?
+ bilinmiyor. çünkü hiç denemediler.
- generalim! fransız ordusundan subaylar sizinle görüşmek istiyor.
+ fransız ordusu mu; o da ne demek?
-fransız ordusundaki tanklar t daha hızlı geri çekilmek için 5 geri vites bulunduğu söylenir. tabii ki bir de ileri vites vardır o da düşman arkadan gelirse diye.
+ ellerini kaldırmış 100.000 fransıza ne denir?
- fransız ordusu
+ fransada neden hep geniş meydanlar vardır?
- alman orduları daha rahat yürüyüş yapsın diye.
+ fransızlar özgürlük heykelini neden amerika birlik devletlerine verdi?
- çünkü heykelin sadece tek kolu havadaydı
+ paris'teki disnayland'de neden havai fişek şovu yapılmaz?
- çünkü fransızlar ateş altında olduklarını sanıp teslim olmaya çalıştıkları için.
+yazılmış en kısa kitap nedir?
- fransız savaş destanları
+fransız askerlerine eğitimlerinde ilk olarak ne öğretilir?
- 10 dilde teslim oluyorum
bir fransız general, ingiliz generale sormuş
+ neden siz kırmızı pantolon giyiyorsunuz?
- askerler yaralandığında kan izleri belli olup, askerleri korkutmasın diye
işte o gün bugündür fransız askerleri kahverengi pantolon giymeye başlamış."
şunun şurasında daha birkaç ay önce fransa çıktı ve dedi ki;
"nato'nun beyin ölümü gerçekleşmiştir..."
ama dün de çıkmış türkiye'yi nato'ya şikayet ediyor. "bizi vuracaklardı, tehdit ettiler" vb vb...
peki madem nato'nun beyin ölümü gerçekleşti, sen neden kalkıp hala nato'dan medet umuyor, türkiye'yi nato'ya şikayet ediyorsun???
madem türk gemisi seni tehdit etti, gerekeni yapsana götün yiyorsa?
ulan siz başkentinizi savunamamış adamlarsınız.
almanlar elini kolunu sallaya sallaya 48 saatte başkentinize girdi.
tasınızı tarağınızı toplayıp fransa toprakları dışında hükümet kurmak zorunda kaldınız. bu konuda dünyadaki tek örneksiniz.
başka ülkelerin yardımıyla kazandınız ülkenizi.
bu yavşak fransızlar için en güzel tespitlerden birini abd'li ünlü general patton yapmış;
"arkamda dost bir fransız tümeni olacağına önümde bir alman ordusu olmasını tercih ederim..."
adam ne kadar da haklı.
aradan 75 sene geçse de hala geçerliliğini koruyan bir söz...
neyse.
libya'da olmamıza karşı çıkan ılık götlü tayfa bu aralar fransa'nın açıklamalarını ilgiyle takip ediyorlar.
onlara şunu hatırlatmak isterim.
türkiye cumhuriyeti oraya libya'nın meşru hükümetinin davetiyle gitmiştir.
yani türkiye kafasına göre "dur lan ben libya'ya gemilerimi göndereyim" dememiştir.
türkiye cumhuriyeti zorda olan, haksızlığa, zulme uğrayan her yere davet edildiği sürece gider.
dün kore'ye, somali'ye, bosna'ya, afganistan'a, bugün libya'ya giden türkiye, yarın venezuela'ya, oradan kamboçya'ya gider. buna da ne fransa, ne de başka bir ülke karışamaz.
1800'lerin ortasında Fransa tüm dünyaya fotoğraf konusunda önemli bir patenti hediye etti... Ancak ingiltere buna dahil değildi; onlar para ödemeye devam ettiler
Kuzey amerika'daki topraklarını para karşılığı abd'ye satmaları olayıyla ingilizler'in hala taşak geçtiği ülke. Bu olay yaşanmasaydı büyük ihtimalle günümüzde dünya dili diye ingilizce'yi değil de fransızca'yı konuşuyor olacaktık.