paris'te les lilas'tan aşağıya bikaç kilometre sevgilinle yürüdükten sonra bagnolet'teki en meşhur kafelerden biri olan -ki sahibi türk bir arkadaşımızdır- avucunun içi cafe'de içilecek bir türk kahvesinin tadını bilmektir aynı zamanda.
kendini özel hissetmenin yollarından sadece birisi.
özellikle her gittiğinz yerde güzel otellerde kalmışsanız, binbir türlü insanla tanışırsınız. borsa hakkında, nükleer tıp ve deniz canlılarının duyargalarının hassasiyeti hakkında yabancı dilde sohbetler edersiniz. araba kullanmaktan sıkıldığınızda arabanızı yol kenarında öylece bırakıp bilmem kaç milyon beygirli tırlara otostop çekersiniz. çok keyiflidir. tavsiye ederim.