gazi ismini alan antep , şanlı ismini alan urfa ve kahraman ismini alan maraşlıların gösterdiği tepkiyi günümüzde fransız ürünlerini kullanmayarak vermektir.
ulucami maraş kalesinin hemen yanındadır, rıdvan hoca, kalede dalgalanan fransız bayrağını göstererek;
"orada yabancı bir ülke bayrağı var, biz özgür değiliz, ve cuma namazı özgür insanlara farzdır, dolayısıyla cuma namazı kıldırmıyorum, yükümlü değisiniz zaten, dağılın" demiş, camiden çıkan halk hemen yanındaki fransız birliğini tepeleyip gelmiş "al indirdik bayrağı kıldır namazımızı" demiş, aynende böyle olmuş evet, sonra çete savaşları başlamış, vurkaç taktikleri, ikmal yollarını kapamışlar ve fransızlar çekip gitmek zorunda kalmış, oradaki fransız ordusu değilmiş ufak bir birlikmiş ama önemli olan o bayrağa karşı durabilmek, arkasından gelecek olan güce "n'oluyor lan" dedirtebilmektir,
o zamanki maraşlılar bizi görseler sanırım bizi kafir diye taşlarlardı, ceddiyle dalga geçen, dindarını "şakirt" diye aşağılayan adamlar o zaman olsaydı ne yapardı acaba? çanakkale savaşının en kızıştığı dönemlerde bile cemaatle farz namazı kılan askerler, ellerinde rakı bardağıyla "mustafa kemalin askeriyiz" diyenleri görseydi ne derdi acaba? sütçü imam gibi öleceğini bile bile sokak ortasında, fransız askerinin alnına sıkıp çoluk çocuğunu bile tehlikeye atıp dağa çıkan birinin adına açılan üniversiteyle dalga geçenleri görseler ne derlerdi acaba?
sanırım kendisinde bir terslik olduğunu düşünmezdi.
bu ülkede yaşayan ve de yabancı emperyalistler yüzünde canı acımış olan veya birbirine düşürülmek istenen herkesin yapması gereken onurlu bir harekettir.
ayrıca urfa'da üç, beş yaşındaki bebelerimizin * bile sapanlarla fransız avına çıktıklarını düşünürsek, "zaten bu milletler ile mücadele etmedik. kurtuluş savaşı gerçek olmayan bir parodidir." diyen şakirtlerimize yıldızlı kola kapağı vermiş oluruz.
