fransa meclisi anayasa komisyonu tarafından 9'a karşı 23 oyla anayasaya aykırı bulunmuştur. her ne kadar bağlayıcı bir niteliği yoksa da meclisin kararı üzerinde etkili olacaktır.
Tek yaptırımı elçi çekmek zaten! Fransa soykırımı 2001'de kabul ettiğinde rte elçiyi yine çektmişti, sonra kendikendine geri gönderdi olan oradaki vatandaşa oldu! Şimdi fransa buna ek olarak ceza sistemi getiriyor, rte yine elçiyi çekiyor evcilik oynarken küsen çocuklar gibi siyasetten tek anladıgı buzaten! olayların üzerinden geçen zaman bize herşeyi unutturur büyüksün rte çek elciyi deriz, durumu yeriz.. de alem bizim gibi keriz değil işte o elçiyi götümüze bakabaka geri göndericez o aradada olan yine oradaki türk vatandasına olacak biliyorlar hatta sonrasındada soykırımı tam 7 kez kabul eden Arjantin'in Çankaya'da onur konugu olarak ağırlanması gibi agırlayacaklar sarkozy'yi.
türkleri kışkırtmak amaçlı yapılmış olan iğrenç şeydir.bir de bu ülkelere özgür denir.bir ermeni türk bayrağı yaksa hiç birşey olmayacak ama bir türk doğruyu söyledğinde cezalandırılacak.ayrıca sanki fransa sütten çıkmış ak kaşık sömürgeci devletler arasında 4.sırada olan bir devletin biraz da kendine bakması gerekir.
sözde ermeni soykırımını inkar etmenin suç sayılacağı yasa teklifini öngören önerge oylanmış olup, yasa teklifinin reddedilmesi kararı çıkmış bulunmaktadır.
fransanın ilber ortaylı'nın tabiriyle kendi ayıbını örtmek için kabul ettiği yasa tasarısıdır. bilindiği üzere cezayir topraklarında soykırım yapan fransa türkiye'nin de soykırım yaptığını söylerek soykırım suçunu hafifletme çabasındadır. yine ilber ortaylı tabiriyle; nasıl ki bir mahallede herkes hırsızlık yapıyorsa o mahallede hırsızlık suç değildir, artık orda düzen kendi kanunlarını oluşturmuştur. fransa bu yasa ile bunu yapmaya çalışmaktadır.
ermenistan devlet basakni kocaryan'in asagidaki sozlerini okuyunca goruyorum ki bu tasarinin kabulu bizlere az bile. kendi cikarlarimizi biz korumazsak elin ermenistan baskani bizimle boyle t.sak gecer.
--spoiler--
KOÇARYAN: BUSH, FRANSA ÖRNEĞiNi iZLESiN
Ermenistan Devlet Başkanı Koçaryan ise, tasarıdan son derece memnun olduklarını ve kabul edilmesini istediklerini belirterek ABD Başkanı George Bush, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve Savunma Bakanı Robert Gates'in karşı açıklamalarıyla ilgili Fransa örneğinin izlenmesini talep etti.
Benzer bir tasarının geçen yıl Fransa tarafından kabul edildiğini hatırlatan Koçaryan, 'Türkiye'nin çok büyük tepki vermesinden korkuyorlardı. Oysa tepkiler sadece birkaç gün devam etti. Aradan geçen 1 yılda Fransa ve Türkiye arasındaki ikili ticaret 1 buçuk kart attı' dedi.
--spoiler--
bizim milletimiz pek unutkandır. Bu tasarı meclisten geçmesin diye rte fransızlarla uçak alım anlaşması yaptı.
Paris'te imzalanan anlaşmayla, yaklaşık 1,5 milyar dolar tutarındaki 36 adet yolcu uçağı, 2005 yılı sonunda itibaren THY'ye teslim edilmeye başlandı ve teslimat 2008 yılında sona erecek.
söz konusu yasa tasarısının ne denli yanlış olduğuna değil aslında ne denli saçma olduğuna gelelim bir de;
bu adamlar değil miydi bizim ab'ye girmemiz için düşünce suçlarını kaldırmamızı öngören oysa şimdi kendileri kendi vatandaşlarına düşünce suçu dahilinde ambargo koymaya kalkmış olmuyorlar mı acep!? ama birileri çıkıp da sözde avrupa birliği ülkesi fransaya sesini çıkaramıyor. avrupa birliğine girebilmek için özünü reddetmeyi göze alan iktidar sahipleri de bu çifte standartı görüp türkiye'nin avrupa birliği konusunda ne denli saçmalıklarla oyalandığını görmezden geliyor. neden!? çünkü laikliği, kemalizmi yıkmak onların işine geliyor. alan razı veren razı durumunun bir ülkeyi bu denli çıkmazlara sokması dış politikanın bir ülke aleyhinde bu denli hızla çalışması sadece fransa'nın değil ne yazık ki bizim başımızdakilerin suçu biraz da. fransayı boykot edelim peki bizim içimizdeki fransız yanlılarına kim dur diyecek!?
bütün dünya'da tepki çekmiş ve üstelik kendisiyle doğrudan ilgili olmayan tarihi bir konuda karar verme(!) ve bunun tersini söyleyenleri cezalandırma gibi çağ dışı bir tutum. bu vesileyle e-posta kutuma gelen bir mesajı aynen aktarıyorum:
Geçen gün bir Fransız müşterimle sözde 'Ermeni Soykırımı' ile
ilgili konuşurken ona şunu söyledim:
"Anlamadığım bir şey var. Biz kimsenin işine karışmazken özellikle
Avrupa ülkelerinde Türkiye hakkında kendi kendilerine kararlar
almak gibi bir alışkanlık var. Üstelik siz Fransızlar Cezayir'de
uyguladığınız seri cinayetleri unutuyorsunuz. Nasıl olup da bir
numaralı demokrasi savunucusu olduğunuzu iddia ediyorsunuz anlamıyorum. "
Bunun üzerine Fransız müşterim sordu:
- Fransa'nın sembolü niçin horozdur biliyor musun?
- Bilmiyorum, neden?
Cevabını, hiçbir kelimeyi değiştirmeden aynen tercüme ediyorum:
Kendi ayakları bokun içindeyken şarkı söyleyen tek hayvan
horozdur da ondan!
(bkz: kim demiş fransa'dan adam çıkmaz diye)*
belki sonsuza kadar olup olmadığı kesin bir kanıya varılmayacak bir olayın, fransız hükümeti tarafından insan haklarına aykırı bir şekilde inkarını suç sayan yasa tasarısıdır. ermeni soykırımının olmadığını söyleme hakkını hangi hakla insanın elinden alabilirsiniz ki?
nerde düşünce ve söylem özgürlüğü? ama biz ermeni soykırımı vardır demeyi suç sayarsak, ermeni diasporasının güçlü olduğu fransa da kalkar, ermeni soykırımı yoktur demeyi suç sayar.
bütün fransa parlamentosunu adolf hitler'in yahudilere beslediği sevgi ile eşdeğer bir sevgiyle kucaklıyorum... bu güzide yasa tasarısını da kabul edip ne kadar büyük bir millet olduklarını tekrar göstermişlerdir... *
fransız parlamentosu tarafından kabulünün şahsımı ziyadesi ile memnun ettiği zayıf bir
ihtimal olsa da senato tarafından rededilmesinden daha da ziyadesi ile korktuğum yasa
tasarısıdır.
aynı ile kanunlaşmasında sayısız fayda mülahaza etmekteyim.bakınız bugün dünya basının-
dan,kamu oyundan yükselen tepkilere.tüm tepkilerin birleştiği nokta bu kararın ifade
özgürlüğüne vurulan bir darbe olduğu. tabii özgürlük fikrinin neşet ettiği yer olan
fransız parlamentosunun bu ikiyüzlülüğe sahne olması ironik veya dramatik değil patetik.
ne rotterdam belediyesinin uygulamaya koymaya çalıştığı '' sokakta flamanca konuş ''
kararı, ne de yine hollanda ' da türk orijinli milletvekili adaylarına yapılan baskılar
avrupa 'daki çifte standartlı yaklaşımların hakettiği dikkati çekmesine yetmemiş, lokal
nitelikte kalmışlardı ( bırakılmışlardı ? ) fransızlar öyle bir tüy diktiler ki kayıtsız
kalmak olmazdı. ah diyorum başka bir parlamento da özense şunlara, mesela yine hollanda-
lılar , malum her nedense fransızları takip etmeye bayılıyorlar, ab anayasasını da fran-
sa ' nın ardından redetmişlerdi.
