büyükelçinin fransa'dan çekilmesini ya basınımız büyük bir olay gibi algılamamızı sağladı ya da mevcut yönetim büyükelçinin geri çekilmesiyle devamının geleceği tehtidinde bulundu. fransa'nın yakın gelecekte seçimlere gireceği bu yüzden yasayı meclisine getirmesi ve ermeni lobisinin faaliyetleri pürüz çıkmasında etkili oldu. türkiye devletinin özellikle avrupa ve amerika'da lobi çalışması yapacak sivil toplum kuruluşlarına ağırlık vermesi, eğitmesi gerekmektedir. bugün avrupa'da pkk çok büyük bir lobi gücüne sahiptir. bunun arkasında birileri olduğu gibi kendileri de etkin çalışma hevesindeler. lobicilik faaliyetlerinin ne kadar önem arz ettiğini gördükleri açıktır. çünkü x'in olmadığı yerdeki boşluğu y doldurur. fransa ile ticari ilişkilerin düzeyi sebebiyle herhangi bir boykot yapılması akıllıca değil bu da olmaz zaten. bütçedeki otomobil ihracı tutarları azımsanamaz. bu ihraç ürünlerinin orijinine baktığımız zaman fransız malları da görülmekte. o yüzden kimse boykot edelim vs. gibi duygu şahlandıracak atraksiyonlara girmesin. savaş dışında, ölüm tehlikesi dışında büyükelçilerin geri çekilmesi akıllıca bir davranış değil. çünkü esas kriz zamanlarında irtibatı en iyi sağlayacak unsur büyükelçilerimizdir.
fransada ermeni soykırımının kanunlaşması sonucunda "şimdi yaptırımın babasını görürsünüz" diyerek büyükelçimiz vatana çağırmıştık. nihayetinde fransa bizi sallamamış, biz de "hee, tamam o zaman" diyerek büyükelçimizi tekrar kardeş ülke fransaya göndermişizdir.
zaten bu yaptırımların neler olacağı hatta işin boykot derecesine kadar varacağı kamuoyunda konuşulurken. sayın bakanımız çıkmış "fransız yatırımıcısının başımızın üstünde yeri var asla boykot söz konusu olamaz" diyerek fransaya baba büyüksün mesajı göndermiştir.