kendisi barcelona'da iken oyuncularına alternatif * müzik dinletiriyomuş. ayrıca geniş bir müzik arşivi varmış. tabi bunun üzerine bazı yazarlar bunu türkiye'de işe yaramıyacağını arabeskin daha işe yarayacağını salık vermişler. bana kalırsa da bu takımdan ümit davala gibi bi cevher çıktıktan sonra arabeski tercih ederim. arebeski ayakları türkiye'de olan bir müzik diye savunasım geliyo ama yapamıyorum. varolsun dünya kardeşliğinin enternasyonel yorumu u2. *
aklı başında galatasaray taraftarlarının elinde sihirli bir değnek değil, aklında bir sistem olduğunu bildikleri teknik direktördür. kısa vadeli işlerin adamı değildir. başında bulunduğu takım ilk başlarda çok kötü bir görüntü verebilir, bayağı sancılı dönemlerden geçebilir. iş ki bunların meyvesi toplanabilsin, sahaya çıkan takım bu hocanın futbol kimliğini sahaya yansıtabilsin. bunun için de bir kaç maç veya bir iki ay değil gerekirse bir sezon gözden çıkarılmalıdır. sabır tek avantajımızdır.
yorum: " bak velet?" üslüp sahibi olmak buysa eğer, sikeyim öyle üslubu. Ulan benim ne yaram olabilir ki elin hollandalısı ile ilgili? " klavye cambazlıkları " demişsin. Görüyorum ki sesin benden çok çıkıyor. Bu suçluluk psikolojisidir. O dediğin olay görüldüğü üzere senin olayındır klavye üzerinden düşüncesini beğenmediğin herkese " sivilceli ergen " diyerekten.
" feryat figan sıçtığın entrylerde mutlaka bir tanım yap " demiş zatı muhterem. " Ulan bu rijkaard senelik 4 milyon euro alıcak galatasaraydan " bu cümlenin sonuna " galatasaray yerine " .. 4 milyon euro alıcak teknik adam- dır " diyince mi olucak tanım? o " sivilceli ergen " kafan o zaman mı anlıcak? bu mudur yani?
Bu maç olmuştur. Sen istediğin kadar yırtın. 6-0 da olmuştur. Olacaktır lan. Ha bide biz zaten olmamış olayları yalanlama ihtiyacı duymayız . ama siz olmuş olanları inatla yalanlama çabasına girersiniz her seferinde. e tabi tohum farkı.
edit: 30 ar saniye bekleyin lan acele etmeyin. yavaş yavaş. hepinize yeticek kadar var.
--spoiler--
Yapılan yorumlara bakıyorum da çok acayip lan. valla. yok fener izin verdiği için almışız, yok fenerin verdiğinin yarısına imza atmış. Ulan bu rijkaard senelik 4 milyon euro alıcak galatasaraydan, daum fenerden 3.5 milyon euro. şimdi isteseydik eğer biz dauma 5 milyon euro verip alırdık. anladın mı? Sonracıma sportif başarı muhabbetine girmiş aklınca. böyle gelmiş böyle gider diyo. Lan oğlum bak madem bilgi sahibi değilsin aç oku. Böyle gelmedi. 7 kişi ile 7-0 dan geldi. anladın mı? anlamadın tabi. aç oku. Ha bak şurda hak veriyorum son bi kaç yıldır " böyle gidiyor " olur böyle şeyler. Olmasıda iyidir. Ulan sanki sürekli fenerbahçe yeniyo bizi 100 yıldır. biz bi maç alamamışız. bu mu lan? biz sizi, siz bizi yendiğiniz için var o ezeli rekabet olayı. anladın mı? anlamadın yine. o körü körüne yaptığın fanatizm beynini sikertmiş çünkü.
--spoiler--
tanım: daha üslup sahibi olamadan sikine taşağına klavye cambazlıkları yaparak sözlükteki ilgiye aç sivilcesi patlamamış gençlerimizi turnusol kağıdı gibi ayrıştırmış hollandalı teknik adamdır.
yorum: bak velet, sözlükte yazarlık yaparken ilk hatırlaman gereken şey o başlığı tanımlamaktır. birisi yarana dokununca kıçına karınca kaçmış bahçe tavuğu gibi feryat figan sıçtığın entrylerde mutlaka bir tanım yap. rijkaard ile ilgili transfer konusunda fenerbahçe asbaşkanının açıklamalarına dayandırılan bir entry okuyup, lan ulan heyt hoyt şeklinde sıçarcasına yazdığın satırlara başalamadan önce bu haberi yalanlayan bir gs li yönetici oldu mu diye düşün. yalanlayabilseler yabancı menajer ve yabancı basın bu sahtekar yalanlamayı o yöneticiye tıpa yapar mı, hesap et önce.
böyle gelmiş böyle gider meselesi mi diyorsun? 7 kişiyle 7-0 mı?
uludağ sözlükte yer alan bu başlıklardan hangisinden bahsediyorsun önce onu söyle. daha hangi atın götündeki kıldan yapıldığını bilmediğin bir kemanla beste mi yapacaksın burda? hadi anlat bir de tribünlerden izlemiş gibi, yorumunu bile yap. henüz ali sami yen stadı yokken maçın oynandığı yerin ali sami yen stadı olduğunu söyleyen bir paint dosyasından ibaret götten kaynak bir maçı hatırlatıp aklınca bilgi sahibi olduğunu mu söylüyorsun velet? senin bildiğini biz fıkra diye dinliyoruz kedicik, dinliyoruz da gülemiyoruz artık bu komplekslrine, acıyoruz.
o maçın detaylarını da gerçekten bilmek ister misin? al, güle güle kullan o halde:
Sanılanın aksine kendisi teknik direktördür, sihirbaz değil.
Sabri Sarıoğlu gibi dağa taşa orta yapan bir futbolcunun ilk 11 çıktığı bir takımı adam etmesi zaman alacaktır. uefa ve şampiyonlar liginde başarılı olunmak isteniyorsa, uzun vadeli düşünülmeli her işine karışılmamalıdır.
futbolu götünden anlayan rakip takım taraftarları tarafından saçma sapan sebeplerle eleştirilen adam.
bir fenerbahçeli olarak, rijkaard gibi birinin bu ülke topraklarına adım atmasına öyle seviniyorum ki, fenerbahçe zidane'ı getirse daha çok sevinirdim ancak. ulan adam rijkaard, bu adamın çalıştığı futbolcuların adını halı sahada maç yaparken söylemeye utanır insan.
böyle bir kariyer - futbolcu ve antrenör olarak - kaç adamda var?
aldığı paraya laf edenler varsa eğer, sabri'nin, selçuk'un, ibrahim üzülmez'in aldığı ücretlere bi baksınlar, o zaman hakedip etmediğini anlarlar. ama öküz olmamanız gerekiyor yoksa anlamanız imkansız.
hazırlık maçlarındaki skorlara göre yorum yapan futbol alimlerine ise siktirin gidin diyorum coşkuyla.
gun gelecek, cirkefleri utandiracak bu lule sacli adam.
fatih terim'li galatasaray fenerbahce'den hem de ali sami yen'de dort tane yediginde fenerbahcelilerin hepsi belki de hayatlarinin en mutlu gecelerinden birini ya$ami$lardi, bunun tersine fatih terim de hayatinin en kotu gecesini. ama sonunda o bir "uefa kupasi $ampiyonu" (birkac ay daha kalsa takimin ba$inda, super kupa $ampiyonu da olacakti) imparator oldu, fenerliler ise got. bugun kimi fenerliler hazirlik maclarina bakarak ayni keyfi ya$amaya cali$iyor. yine bu fenerliler, frank rijkaard'i yedegin yedegi olabilecek bir kadroyla oynadigi onemsiz maclardan oturu yeriyor ve daha $imdiden galatasaray'da ba$arisiz olacagini soyluyor. sonra da hic sikilmadan, utanmadan "neden tum turkiye bize kar$i, bizden nefret ediyor" diye sorarlar. biz galatasaraylilar ya da be$ikta$lilar keriz miyiz neyiz, hic fenerbahce'nin teknik direktorlerinin ne bok yiyecegine dair goru$ bildirmiyoruz.
turkiye'ye cirkefligi ogreten bu takimin taraftarlari, frank rijkaard'in ba$arisini yine evlerinden, trt'de levent ozcelik'in seslendirmesiyle izleyecek.
biraz da olsa, cok mu zor adam olmak!
edit: adam gibi adam olan fenerbahcelileri ayri tutuyorum tabi ki. bu adam gibi adamlar illa ki galatasaray'i sevmek zorunda da degiller ama herkes sevgisini kendisine saklasa iyi eder yaniliyo muyum ama?
hakkında yapılan olumsuz eleştrilerin birçoğu galatasaray taraftarı tarafından yapılmayan, aynı taraftar grubu tarafından nedense bir türlü başarılı olacağına inanılmayan, bir maçla tüm sezonu değerlendirenlerin hedefi olamayacak kadar başarılı bi kariyer geçmişine sahip ve her ne kadar kabul edilemese de galatasaray ın teknik direktörü bu adam. gerçi ''biz izin verdiğimiz için siz alabildiniz'' dedikten sonra diğer denilenlerin ne kadar dikkate alınması gerekir ayrı bir tartışma konusu. geldiği ilk günden beri galatasaray taraftarının söylediği tek bir şey var o da ''sabırlı'' olunması gerektiği, barcelona nın başındayken yaşadıkları ve yaşattıkları hatırlandığında gösterilen sabrın sonunda neler yaşayacağımız ise düpedüz ortada. şimdi biz sabırla izliyoruz takımımızı ve hocamızı, bunu görmek istemeyen herkese ise sabır diliyoruz her açıdan.
kendisini ciddi anlamda zeman'a benzetiyorum. o da gençlere fazlasıyla önem veren, totti-nesta gibi pek çok ismi dünya futboluna kazandırmış, yıldız-genç futbolcu ayrımı yapmayan ve 4-3-3'ten taviz vermeyen bir teknik direktördü. hatta italya'da futbolcular arasında yapılan bir ankette forvet oyuncularının çoğu en beğendikleri hocanın zeman olduğunu belirtmişlerdi. ancak elindeki kadroya göre sistem kurmak yerine 4-3-3'ten taviz vermediği için, yıldız futbolcularla sürekli kavga halinde olduğu için kariyeri bir süre sonra düşüşe geçti ve teknik direktörlüğü bıraktı.
bu bir temenni değil, hatta rijkaard'a futbolcu olduğu günlerden küçük bir sempatim bile var ancak galatasaray'da ya da bundan sonraki kariyerinde başarılı olacağını sanmıyorum.
muhtemelen devre arasını görmeden tazminatini alip ülkesine dönücek olan teknik adam , 4 3 3 sistemini türkiye'de oynucak seviyede bir takim halen bulunmadığı tezini ispatlamaya güzel bir örnek olmasını bekliyoruz .
türkiye ye gelmekle hata etmiştir. burdaki fanatik, gözü dönmüş seyirci kitlesine isteneni veremez. burdaki seyirci sihirli değnek ister geldiği gibi herşeyi değiştirsin, takım tıkır tıkır oynasın ister. kısaca imkansızı ister. bu derece sabırsız ve futbol bilgisinden yoksun sikkoların arasında kariyerine yazık edecektir.
bugünü düşünenlerin anlayamayacağı teknik direktör.
derwall geldiğinde de anlamamışlardı, fatih terim geldiğinde de.
önemli olan lig şampiyonluğu ise alırsın 35 yaşında dört tane dünya çapında yıldız her sene şampiyon olursun. örnekleri var ve olacak. ama amacın gelecekse bir anlayışı oturtursun.
biz galatasaray taraftarı olarak yıllardır şikayetçiydik sakatlıklardan form grafiğinin düşük olmasından. bu adam gelirken dünyanın en iyi kondisyonerlerinden birini aldı geldi barça'dan. neejkens gibi bir efsane ile geldi ki disiplin sürekli olsun. hocanın çıkamadığı idmanda adamlar disiplini elden bırakmasın.
genç oyuncularla hazırlık maçına çıkmak kolaydır, kimse dikkate almaz ama genç oyuncularla bir avrupa kupası eleme maçına çıkmak zordur. istersen karşındaki mahalle takımı olsun. as kadro ile bile yenilgiler alınabiliyor. *
ama burada göstermek istenilen bambaşka birşey. genç oyunculara olan güven.
hele bazılarının son 20 yılda altyapısından çıkarıp oynatabildiği futbolcu sayısı bir elin parmaklarını geçmezken...
ekmeğin bile mayalanması zamanla olur. günübirlik başarıların sonu bir yıl yarı final oynayıp ertesi yıl ön elemelerde elenmek olur işte!
biz başarı için 1 hatta 2 yıl başarısız olmayı göze alırız. rijkaard işte bu sabrın gösterilebilmesi için getirilmiş büyük bir isimdir.
teknik direktörlüğünü yaptığı galatasaray takımını 4-3-3 sistemi ile oynatmasına rağmen takım oynadığı son birkaç müsabakayı 0(sıfır) pozisyon ile bitirmiş. *
edit: ulan hayvan gibi birsürü pozisyon vardı da biz mi görmedik!
Yapılan yorumlara bakıyorum da çok acayip lan. valla. yok fener izin verdiği için almışız, yok fenerin verdiğinin yarısına imza atmış. Ulan bu rijkaard senelik 4 milyon euro alıcak galatasaraydan, daum fenerden 3.5 milyon euro. şimdi isteseydik eğer biz dauma 5 milyon euro verip alırdık. anladın mı? Sonracıma sportif başarı muhabbetine girmiş aklınca. böyle gelmiş böyle gider diyo. Lan oğlum bak madem bilgi sahibi değilsin aç oku. Böyle gelmedi. 7 kişi ile 7-0 dan geldi. anladın mı? anlamadın tabi. aç oku. Ha bak şurda hak veriyorum son bi kaç yıldır " böyle gidiyor " olur böyle şeyler. Olmasıda iyidir. Ulan sanki sürekli fenerbahçe yeniyo bizi 100 yıldır. biz bi maç alamamışız. bu mu lan? biz sizi, siz bizi yendiğiniz için var o ezeli rekabet olayı. anladın mı? anlamadın yine. o körü körüne yaptığın fanatizm beynini sikertmiş çünkü.
Şimdi gelelim rijkaard la olur mu olmaz mı sorununa. Yukarda bi arkadaş çok güzel açıklamış demişki; " futbol hayatını bitirmeden "son bir vurgun" yapmak isteyen aragones'in * aksine henüz önünde çok uzun bir kariyeri olan ve kendini ispatlamak için * galatasaray'ın teknik patronu olarak görev yapmayı tercih eden frank rijkaard'd ile kıyaslanamayacak kadar amaçlarının farklı olduğunu bilmek lazım. " ağzını öperim ben bunu yazan arkadaşın eğer bayan ise. Başarılı olup olmayacağını zaman göstericek. Biri demişki " şimdiden duyar gibiyim rijkaardla olmaz diyenleri" lan olm o duyduğun aragonesin sesidir bak şöyle dio dünya alem duydu " 4 milyoooeennnn yuuğğrooo tazminatttt nihohoyt zükertiriimm layynğğ 4 milyon yurrooğ" anladın mı?
Son olarak rijkaard gelir gelmez yeni bir arda parlamıştır paf takımdan.Emre çolak. Bu bile yeter lan. Çünkü başka teknik adam olsa ve türk olsa o teknik adam 17-18 yaşındaki çocuğa güvenip sahaya sürmez. Ben şahsen bu sene ne uefa dan bişey bekliyorum nede lig şampiyonluğu. Eğer olurda kovulmazsa rijkaard, 2 sene sonra bu takım avrupayı skerticek.
edit: siz kimsiniz ve vasfınız ne olaki biz sizden yapıcağımız bi iş için " izin " alalım?
en iyi bildikleri $ey, 4 rakamini farkli $ekillerde kullanmak olan cahillerin temennisiyle yikilmayacak ve cali$tirdigi takimi yiktirmayacak olan teknik adamdir.
heyecanlı minik cimbomlu arkadaşlarımızın şahsıma saldırmasına sebep olan bu entry, bir süre sonra fenerbahçe asbaşkanı cihan kamer tarafından açıklanan gerçekle aklanmıştır. 'biz istesek rijkaard bu takımın başında olurdu, istemedik' şeklindeki açıklamasıyla kimin gücünün neye yettiğini kısaca özetlemiş; fenerbahçe'nin 'izin verdiğini' anlatmıştır, tabi anlayana.
uefa'yı aldık hepinize koyduk bık bık ederken güzel, bu acı gerçekleri duyduğunda tu kaka değil mi? evet uefa şampiyonum cimbomum yarim sarı kırmızım benim, fenerbahçe'nin olduğu yerde sen ancak onun izin verdiğini yapabiliyorsun; onun sofrasından kalanı yiyebiliyorsun. ama şanlısın yine de, üzülme. seni bu hale getirenleri efsane yaparsın, hatta hala lincoln diye bağırırsın 2 maç kötü gidince, 'uefa'yı aldık heyo' dersin senelerce her terbiye edildiğinde. yarın çocukların 'lan baba şampiyonlar ligi var, avrupa ligi var, bu uefa nedir?' diye sorunca 'e oğlum göteborg da aldı hani, o kupa işte' dersin, o sırada fenerbahçe seni her açıdan terbiye etmeye devam eder.
böyle gelmiş böyle gider.
tanım: fenerbahçe'nin teklifini resmileştirmesini uzun süre bekleyip rüyası gerçek olmayınca teklif edilenin yarı fiyatına galatasaray ile anlaşan 'lama' lakaplı teknik adam. zavallı o paranın yarısına anlaştıgını sanıyor; bakalım anlaştığının da yarısını alamayınca ne hale gelecek.
ant ipek tarafından yazılan yazıda hem kendisinden hem de galatasaraydan övgüyle bahsedilmiştir. aynen katılıyorum ant ipek' e.
--spoiler--
Rotasyonda bu kadar geride olan oyunculardan kurulu başka hiçbir Türk takımı rakip kim olursa olsun, sahadan dünkü gibi bir sonuçla sahadan ayrılabilme potansiyeline sahip değil.
Şu an ligde görev yapan hiç bir antrenör takımı ile çıkacağı ilk resmi maçta günü kurtarmak yerine, sezonun genelinde kalıcı başarıyı daim kılmak için stratejisinden ödün vermeyecek özgüvene sahip değil.. Ligin kurdu Mustafa Denizli bile..
--spoiler--
galatasaraya gelen fakat sonucu kocaman bir hüsran olacağı şimdiden belli olan teknik direktördür.
yahu adam barcelonayı çalıştırmış başarılı olmuş. nasıl başarılı olmuş puyol'la daniel alves'le iniesta'yla xavi'yle eto'yla messi'yle vb vb.
sende kim var servet gökhan zan sabri arda baros kewell vb. yermi be kardeşim hiç yermi?
del bosque beşiktaş'ta yedimi aragones fenerde yedimi.
şimdiden geçmiş olsun gs taraftarına bu sene herzamankinden daha çok üzülecekler.
edit: seri bir şekilde eksileyenler acaba taraftar rijkaard istifa diye bağırdığında veya adnan polat muhtemel ağır bir yenilgi sonrasında rijkaard'ın görevine son verdiğinde bu eksi oylarını artıya çevireceklermi.
galatasaray'da ne kadar başarılı olur? diye sorulması gereken teknik direktör. tabi bu kariyerinin tartışılması gerekir anlamında değil mutlaka yaptıkları zaten ortada ama gelde bizim futbolcularımıza laf anlat, anlatabilirmi? zaman gösterecek.
dün oynanan tobol maçında gençlerle kurulu bir galatasaray sahaya sürmüş teknik direktörümüz.
iyi ki öyle yapmış, akıllı adam vesselam.resmi bir karşılaşmada gençlerin ne yapabileceğini gördü- gördük.as takımdan forma almaları çok zor şimdilik anlaşıldı zaten karşı taraf öylesine hırt öyle çirkefti ki dokunmadan kendini yere atıp kıvranandan geçilmiyordu kendilerini yere atmaktan oyun oynanmadı,elektrik yok - köşe bayraklarını sabri tamir etmeye çalışıyor filan.
eğer şu takım karşısına as oyuncularını çıkarıp 5-6 sarı kart - kırmızı kartla filan dönseydi fena olurdu işte o zaman.
galatasaray a başarı kazanmakla birlikte kendini ıspatlamaya gelmiştir.
portföyüne baktığımızda ronaldinho ya mahkum, onsuz hiç zevk veremeyen ama kupalar kazanmış bir barcelona, kupasız ama iyi oynayan bir hollanda ve küme düşmüş bir sparta rotterdam görüyoruz*.
galatasaray a getiriliş sebebi futbolcular üzerinde çok rahat otorite kurabilecek oluşu ve kimsenin kendisine itiraz etmeyecek oluşudur.
bir maç yetti şampiyonlar ligi kupasını kaldırmış, la liga şampiyonu olmuş ve bugün tüm dünyanın gıptayla izlediği barcelona takımı ve onun oynadığı futbolu yaratan adamı eleştirmek. bakıyorum gazete sayfalarına, başladılar yine " bu iş böyle yürümez, faciadan dönüldü, gençlerle nereye kadar" bu kadar da değil " dinle rijkaard efendi, bi bak hele, sen bilmezsin" vs vs uzayıp gidiyor. şimdi bu eleştirileri yapan spor yazarlarına şu soruyu sormak benim hakkım; eyy büyük futbol yazarı abilerim ablalarım, siz hayatınızda kaç futbol takımı teknik direktörlüğü yaptınız, kaç şampiyonluk yaşadınız, kaç uluslararası kupa kazandınız? had bilmek iyi bir erdemdir, sabır daha büyük erdemdir. şimdi kariyeri başarılı, cv si dopdolu bu adamı tek maçta bu kadar eleştirebilmek adilmidir? bi beri bakın, dürüst olun bu tobol denen takımın galatasaray ı eleyebileceğine inanıyormusunuz hakikaten, inanıyorsanız diyecek lafım yok ama amacınız sadece kapladığınız sayfa köşelerini doldurmaksa hatalısınız. galatasaray paf takımı bu tobolu eler, 3. pası bir yapamayan bri takım bu tobol ve siz futbol yazarları salyalarınız akarak nasıl ciddiye alınmadığını kusuyorsunuz! şunu unutmadan eleştiri yapın; zaten ülkemize büyük futbolcular, büyük teknik direktörler zor geliyor bari gelenlerin kıymetini bilelim ve onların hakettiği saygıyı gösterelim. bu adamlar sayesinde hem futbolumuz kazanacak hem taraftarlarımız hemde sizin patronlarınız olan gazete sahipleri ve dolayısıyla da siz spor yazarları kazançlı çıkacaksınız. başarı parayı getirir, para zenginlik yaratır, zengin toplumlar okumaya ve gazeteye daha çok para akıtırlar. bırakın dünyanın kabul ettiği bu teknik adam işini rahat yapsın, bu da kaçar gibi giderse caanım ülkemde, diğerlerini getirmrmize paramız bile yetmeyebilir. rijkaard büyük hocadır, tobol u bilerek ciddiye almamıştır ve de haklıdır toobol rakip olamayacak kadar kötü bri takımdır..
futbol hayatını bitirmeden "son bir vurgun" yapmak isteyen aragones'in * aksine henüz önünde çok uzun bir kariyeri olan ve kendini ispatlamak için * galatasaray'ın teknik patronu olarak görev yapmayı tercih eden frank rijkaard'd ile kıyaslanamayacak kadar amaçlarının farklı olduğunu bilmek lazım.
