4 3 3 denilen ama esasında 4 3 3'e ihanet olan sistemdir. 4 3 3 barcelona'nın oynadığı sistemdir. rijkaard'ınki sistemden ziyade rakip yarı sahada topu alan her galatasaray'lı topçunun kaptırıp gitmesi esasına dayalı bir şeydir.
arda, keita, dos santos, baros. bu dörtlüden topu alan basıp gidiyor topla beraber. yanına biri gelsin, ikiye birler yapılsın, duvar pası yapılsın, kanat değiştirilsin yok. alan gidiyor.
barcelona'da ronaldinho vardı, ludovic giuly vardı, eto'o vardı, iniesta vardı, xavi vardı, son zamanlarda messi vardı, henry vardı, gudjohnsen vardı.. gittiler mi gol yapıyorlardı yani. ama şimdi elinde bunlar yok. karşısında ispanya'daki ya da şampiyonlar ligi'ndeki gibi sistemli oynayıp gol arayan rakipler de yok. galatasaray'a karşı kapanıyor takımlar. kademeli savunmalar var. topu kapınca hemen rakip sahaya yerleşmeye çalışan rakipler de yok. topu kaptığı zaman gerideki dörtlüsü ve liberoları çakılı kalan takımlar var. galatasaray kontratağa çıkarken de çakılı defans ve liberolara karşı çıkıyor.
reykart'ın sıçtığı yer de burası zaten. şimdiye kadar oynanan bütün maçlar örnek olarak verilebilir ama yakın zamanda oynanan bir maç olduğu için sivasspor maçını örnek vereyim. sivasspor'a karşı çıkardığı kadroda sahada gol atabilecek şekilde oynayan sadece iki futbolcu vardı. biri dos santos, diğeri keita. diğer 8 futbolcu da defansif özellikteydi. niye bu kadroyu çıkardı reykart? çünkü sivasspor yüklenecekti. düşme korkusu vardı sivasspor'un ve yüklenmek zorundaydı reykart'a göre. peki ne oldu? koskoca galatasaray maçı sadece gol olan tek şutla bitirdi. hatta sivas pozisyonlar buldu, aykut kurtardı. karşındaki takım baskı yapmadığı halde defans ve orta saha blokunu ceza sahanın önüne kurarsan, gol yersin. çünkü orta sahayı rakibe teslim ediyorsun bu şekilde. sivasspor, ibb, fenerbahçe, beşiktaş, trabzonspor maçlarında ve son olarak bursaspor maçında izledik, orta sahası var mıydı galatasaray'ın? topu alan her bursalı direk neill ya da balta ile karşı karşıya kaldı.
sivasspor maçı aslında bu sezonki deplasman maçlarının özetidir. iç saha maçlarında da bariz hata yaptığı maçlar vardır. büyükşehir maçı, manisapor maçı, bursaspor maçı.. hele manisapor maçında üç ön liberoya dönüşü buna rağmen takımın golü yemesi falan. tam komedi.
adnan polat maç esnasındaki mimik ve jestleriyle de gösterdiği gibi anlaşılmazdır.
yanılgıdır. rijkaard'ın kafasında sistem falan yoktur. zira rijkaard'da sistem mistem düşünecek kafa yoktur. ilk yarı bitmeden orta sahadan adam çıkarıp sahaya kanat oyuncusu süren adamla galatasaray bırak süper lig'i türkiye kupasını; 2 girls 1 cup'ı bile alamaz.
ulan aq salağı; cana orta saha, giren adam kanat oyuncusu mal aydın (hani geçen sezon sktirettiğin aydın). ulan atın s.ktiği, ayhan denen mal sahada zaten. bu ayhan denen mal zaten 2 sezon önce ligin ikinci yarısı komple sol açık oynadı. çek onu sola, al pino'yu sağa, barış sığırını koy işte orta sahaya çok meraklısıysan. cana çıkar aydın girer mi aq ya! sanki oyundan çıkan takoz recep, giren kaka! aydın lan!!!
ne olduğu belli olmayan sistemdir. gerçi o kadar çok sorun var ki reykartla ilgili, hangi sistem olursa olsun çalışması mucize olacaktı her halükarda. reykart kaynaklı bu sorunlardan birkaçını naçizane paylaşmak isterim.
*** 1- takımın nerdeyse bütün sahaya yayılarak oynaması
ilk geldiği dönemlerde defansı öne kuran reykart, fenerbahçe maçının kaybedilmesiyle beraber yavaş yavaş bundan ödün vermeye başladı ve defans çizgisi hemen ceza sahasının önüne kadar geldi galatasaray'da. tamam bu kabul edilebilir belki ama forvet hattıyla orta saha buna uyum göstermeyip aynı yerlerinde kalınca takımın boyu bir anda 80 metreye kadar çıktı. defans ve orta saha arasında 40 metre, orta sahayla forvet arasında 40 metre var. böyle olunca da rakibin attığı uzun toplar liberoları doğrudan aşıp forvet oyuncuların kontrolüne giriyor ve defans oyuncuları bir anda 3-4 hücumcuyla karşı karşıya kalıyor. çok yakından bir örnek vermek gerekirse beşiktaş örneği verilebilir. schuster reykartın iki sezondur galatasaray'a oynatamadığı futbolu oynatıyor beşiktaş'a. hiç rakibin uzun topuyla beraber toraman ya da zapo ile karşı karşıya kalan rakip oyuncu hatırlıyor musunuz? hayır. çünkü beşiktaş en fazla 30-35 metrede oynuyor topu. uzun top atarsanız top kaleciye gidiyor yani.
*** 2- geniş alanda oynamanın getirdiği pres sorunu
4-3-3'ün en büyük gerekliliği topu kaybeder kaybetmez önde pres yapıp rakibi bozmaktır. çünkü pres yiyen futbolcu aceleyle yakına oynamak zorunda kalacak, ama siz takım olarak önde olduğunuz ve dar alanda oynadığınız için topu attığı futbolcunun başında en az iki adamınız olacaktır. e uzun oynamak zorunda kalırsa da yine topu siz kazanacaksınız çünkü bu uzun topların büyük çoğunluğu kontrolsüz olacak ve 10 uzun toptan en az 8'ini ya kaleciniz ya da defans oyuncularınız toplayacak.
oyunu dar alanda oynadığınız zaman önde basmanız gerektiğinde pres yapmanız gereken alan da azalacak, böylelikle normalin yarısı kadar koşup hem enerjiden tasarruf edip hem yaptığınız preste başarılı olacaksınız. beşiktaş'ta quaresma top kapıyor mesela. neden? çünkü topu kaybettiği zaman rakip çok uzağa atamıyor topu, böylelikle de geri dönüp basmak için fazla mesafe katetmesine gerek kalmıyor. rakip her topu kaptığında 40 metreye rahatça uzun pas atsa, quaresma dönüp top kovalayabilir mi? hayır.
misal doğru dizilişte oyuncuların pres yapmaları gereken alan aşağıdaki gibiyken:
zaten sahaya doğru yerleşmediğiniz için topa sahipken pozisyona bile giremezken, bir de top rakipteyken onların iki misli koşmak zorunda kalınca maç kazanmanız mucizelere kalıyor.
reykart hepinizin bildiği üzere tembel bir teknik adam. dünya kupasını izlemeye bile gitmemiş bir adamdan bahsediyoruz. e teknik adam tembel olunca futbolcular da yeterince çalışmıyor işte. koskoca galatasaray karabükspor yarı sahasına ancak rakibin fizik gücü düşünce biraz gidebiliyorsa burda bir terslik var demektir.
normalde takıma giremeyecek adamlar takımın vazgeçilmezleri oldular, yeni gelen futbolcular hayatlarında oynamadıkları yerlerde oynatıldılar ve sonuç hüsran oldu. quaresma'yı alsak sol açığa, guti'yi de ortadaki ikilinin önüne koysak şu anda beşiktaş'a sağladıkları faydayı galatasaray'a sağlayabilirler mi? hayır. peki misimovic'i ya da elano'yu alıp guti'nin yerine koysak? şimdiye guti kadar asist yapar, hatta onu da geçerdi diye düşünüyorum. ara pası atsın asist yapsın diye alınan adamı orta sahanın ortasına koyarsanız ne yapabilir? 40 metreye ara pası mı atacak bu adam? haliyle bir şey yapamıyor o da.
elano: shaktar donetsk'te, manchester city'de, brezilya milli takımında hep iki ön liberonun önündeki üçlünün sağında veya ortasında oynamış ve başarılı da olmuş bir adamı reykart orta sahanın göbeğinde mustafa sarp denen odunun arkasında oynattı. haliyle başarısız oldu.
arda: reykart gelene kadar galatasaray'da ve milli takımda sol açık oynayan arda'yı tek forvet oynattı, sağ açığa koydu hatta orta sahanın ortasına koydu, haliyle başarısız oldu. milli maçlarda asistler yapan goler atan arda, galatasaray'da oynarken 90 dakika gezinip durdu.
misimovic: wolfsburg'da, bosna hersek milli takımında iki forvetin arkasına oyun kurucu olarak oynayan ve bir sezonda 34 tane asist yapabilmiş bir adamı orta sahaya koydu ve adam kovalattı, haliyle başarısız oldu.
cana: marsilya'da, sunderland'da takım kaptanı olmuş savaşçı bir ön liberoyken reykart kendisini mustafa sarp'ın yedeği haline getirdi, 11 başlattığı maçlarda sonradan oyundan aldı, en son karabükspor maçında bütün takım kötüyken bileti ona kesti daha yarım saat dolmuşken oyundan alıp iyice bitirdi. aynı maçta barış özbek isimli iki nolu kazmanın oyuna sağ açık olarak başladığını söyleyelim.
*** 6- inatla kazmalardan kurulu kadrolar çıkarması
aslında daha çok şeyler yazılabilir ama yazdıkça moralim bozuluyor açıkçası. reykartın bu takımın başında kaldığı her gün takım daha da kötüye gidiyor. bu son karabükspor maçından daha kötüsünü göremeyiz sanırım ama tabi büyük konuşmamak lazım, reykart'ın ne yumurtlayacağı belli olmaz. mustafa sarp'ın forvet, barış özbek'in sol açık, gökhan zan'ın sağ açık, servet çetin'in oyun kurucu olarak oynadığı maçları bekliyorum ben.
taraftarı çıldırtmaya yönelik sistemdir.
baban ölmüş tamam başın sağolsun ama... bizi de öldürme.
bu takım 4-3-3 ile yürümez. eric gerets 4 tane forvet ile şampiyon yaptı galatasarayı.
hakan şükür - necati ateş - ümit karan banko oynarlardı, yenik duruma düştüğümüz zaman hasan kabze oyuna girerdi.
oyunculara baktığın zaman hakan şükür en klas oyuncu gibi duruyor ama yaşlanmıştı kral. yani hiç biri baros gibi dinç değildi. biri olmazsa diğeri gol atıyordu. senin 4-3-3'ünün, ileri uçtaki üçünü hiç göremedik daha.
her maç 8 futbolcumuz yarı sahamızda. yeter artık be kardeşim.
5 senedir ofansif futbola hasret kaldık. skibbe gibi adamsın vesselam...