futbolcuya dayalı düzenin kurbanı oldu. dürüst,dobra ve adam gibi adamdı. kimse gibi ucuz kahramanlık yapmazdı. servetin 5 metre yanındaki adama pas veremeyip, topu taca yolladığı pozisyonda neeskense bakışını hiçbir zman unutmayacağım.
(bkz: ben)
sabri sarıoğlu: tesisten ayrılırken antreman yapıyordum,şut çalışması yapıyordum tek başıma,herzamanki gibi yine dışarı gidiyordu hepsi,çok üzgün gözüküyordu bende onu üzgün görmeye dayanamadım "heyy manager frank,hocaaa riykard" diye seslendim
"this is for you"* diye bağırdım ve topa olan gücümle asıldım, sırf son bir kez sevgili ex-hocam için gol atmaktı amacım, ama olmadı yine tutmamıştı kaleyi tesisin arkasındaki kahvede çaycılık yapan hüseyin abiye çarptı top,adam hastanede şimdi.
şu dünya gözüyle riykarda kaleyi bulan şutumu gösteremediğim için çok üzgünüm,
I love You manager Frank.
kiss you miss you
rijkaard ın gidişi ile ilgili bugün yaşanacakları daha ilk gün oyuncusu servet söyledi. aynen yazıyorum.
--spoiler--
rijkaard ın türkiye deki ömrünü çok uzun görmüyorum.
--spoiler--
bu saatten sonra kimin ne dediğinin hiçbir önemi yok.