frank mccourt

    13.
  1. sevgiyi son yudumuna dek hakeden birini yaradan neden bu denli sevgisiz, ilgisiz ve yalnız koymuş olabilir ki? hem de küçücük bir çocukkenden beri. sanırım o ne yarattığını biliyor ve ona sonuna dek güveniyordu.
    onca zorluğun, çaresizliğin ve imkansızlığın içinden böyle bir mücevheri çıkarmakla acaba bize bir şey mi demek istiyor?

    "şimdi, sanırım en azından bir meziyetim yüzünden kendime aferin demenin zamanı: direngenliğimden. başarı tutkusu, yetenek, akıl ya da cazibe kadar romantik bir özellik değil ama yine de günlere ve gecelere dayanmamı sağlayan yegane şey o."

    o böyle ifade ediyor. direngenlik... hayallerinin peşini bırakmamak, hakettiğin şeye inanmak diye de ben ekliyorum. okuduğum üç kitabının sonunda yüreğinden öpüp sevdiğim bir insan mc court.
    hakettiği ve alabilmek için sevgiyle çabaladığı sevgiyi yüreğimde hissederim ne zaman adı geçse ve ne zaman okuduğum tadına doyum olmaz anlatımlarının olduğu kitaplarına tekrar baksam.

    rahmetli, sabi çocuk yürekli bu koca adamı aynı bir bebek gibi yüreğimin kucağında taşırım doyması için hakettiği sevgiye.
    dünya gezegeninden görevini layıkıyla tamamlayıp gitmek ne güzel şey.
    2 ...
  2. 14.
  3. sayfalarda büyüyen yolların; angela s ashes'ın kalemi.

    bu kitap ne açlığın ne fakirliğin ne de frank'ın, bu; angela'ın merdivenindeki 7. basamağın**, bebeklerini ayak izleriyle besleyen kokuların hayatı. hayallerimiz doğduğunda, merdivene dönüşen yolların basamaklarından birinin sadece.

    bazen günlerce şekerli su içen, bazen lunaparkta kardeşinin kafasını kıran, bazense cebindeki tüm parayı bir gecede içkiye yatıran babanın hikayesi.

    -ayağa kalk ve marşı söyle frank!

    bu; gecenin bir yarısı, eve içki kokularıyla dönen babanın, frank ve kardeşini, leş kokusuna karışmış bir marşla uyandıran ağza sığabilecek kadar kötü ve kısacık bir açlık olabilir mi çocukların midelerinde?

    -** bak frank, kardeşlerini bize getiren 7. basamak.
    1 ...
  4. 6.
  5. --spoiler--
    "geriye Bakıp Çocukluğumu Anımsadığımda, Nasıl Hayatta Kalabildiğime Hala Şaşarım. kötü Bir Çocukluktu, Mutlu Bir Çocukluğun Pek Kayda Değer Yanı Yoktur Zaten. Sadece Mutsuz Bir Çocukluk Geçirmiş Olmak Da, Mutsuz Bir irlandalı Çocuk Olmak Kadar Kötü Değildir. Bundan Da Kötüsü Mutsuz Bir irlandalı Katolik Çocuk Olmaktır."
    --spoiler--
    1 ...
  6. 16.
  7. (d. 19 Ağustos 1930 - ö. 19 Temmuz 2009) irlanda asıllı, ABD'li öğretmen ve Pulitzer ödüllü yazar. McCourt'ı tüm dünyaya tanıtan eseri Angela'nın Külleri'dir.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Frank_McCourt
    0 ...
  8. 15.
  9. Hayatta tanıdığım en iyi yazarlardan biri. Angela'nın külleri en çok tanınan eserlerinden sadece bir tanesi.
    0 ...
  10. 1.
  11. "angela'nın külleri" adlı eseriyle pulitzer ödülünü kazanmıştır. edebiyat dünyasının önemli isimlerindendir.
    0 ...
  12. 12.
  13. shannon nehri, irlanda, çipil gözler denince aklıma gelen, hüznün içinde mizahı kaybetmeden yaşamanın mümkün olduğunu, hayatını anlattığı üç serilik kitapta akıcı üslupla dile getiren harika bir yazar.
    0 ...
  14. 11.
  15. Angelina'nın Külleri adlı eseri nefistir. Ölümünün 1. yıl dönümü bugündür.
    0 ...
  16. 3.
  17. yazdığı kitabın ismi aslında Angela' nın Külleri dir. Kitapta olayların işleniş biçimi dramatik olaylara çocuksu yaklaşımlardır. Bir benzeri için (bkz: Hayat Güzeldir)
    0 ...
  18. 2.
  19. 'öğretmen' adlı yeni bir kitabıdır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük