trt de bisiklet konulu belgeselde adı geçen talihsiz gezgin.
amatör olarak fotoğraf çekiyormuş ve bir gün "aga bu iş böyle olmayacak ben dünyayı bisiklet ile gezeceğim" demiş.
tabii o yıllarda bisiklet üstün teknoloji ürünü halk tabakasında pek bulunmuyor zenginlerin oyuncağı diyelim.
1892’de bisikleti ve ahşaptan yapılma kamerasıyla yola çıkar.
adam iki senede amerika, japonya, çin, iran özetle amerikadan başlayıp asya üzerinden avrupaya yol almaya koyulur iranı geçer bizim topraklara girer ama işte maalesef güney taraflardan giriş yapar azıcık kuzeyden girse belki adam ölmeden dünyayı bisikletle geçerek mutlu sonla evine varacaktı ama ne bilsin.
neyse tebrizden yola koyulur erzuruma doğru gelirken güney illerdeki kürt eşkıyalara denk gelir ve öldürülür.
tabii amerika bu(!) büyük devlet, işin peşini bırakmaz bizimkilere baskı yapar "lan vatandaşımız ne oldu bulun"der. bizimkiler hemen bir ekip kurar o dönemin rıza babası olayı çözer kürt eşkıya yakalanır ama bir şekilde kaçar bizim devlette frank lenz'in ailesine 7.500 $ tazminat ödemeyi kabul eder.
bizim lenz'in bisikletinin arka tekerinde bulunan 4 bayrak var birisi türk bayrağı diğerleri abd, ingiltere ve ne olduğunu tam göremediğim bir başka ülke bayrağı.
şimdi burada kürt eşkıya yazdık diye hemen rerörö yapılmasın. bilgilerde öyle geçiyor yani italyan eşkıya, ingiliz rus ve bilemem ne eşkıya diye geçseydi onu yazardım.