'yarabbim feryadımı artık duysan diyorum
senden ya bin sabır ya bir ümit bekliyorum..'
feryattır. fotograf zamanı çoktan kaybolduğu günümüzde bilgisayardan ya da telden tıklayıp hemen peşine de emel sayın dan feryat şarkısını açıp dinlerken içiyordum.
dizelerde de geçtiği gibi ya bir sabır ya bir ümit bekliyorsun. ha geldi ha gelecek diye kapıya bakmalar, aradı arayacak diye gözünü ara ara telefona bakmaktan da alamıyorsun fotografa bakarken.
ne kapı açılır ne telefon çalar ne de fotograftan ses gelir. işte feryat edersin. bağır çağır söylenmeler, dökülen damla damla gözyaşları beyhudedir artık .
yıllar önce hep bakırköyde içerdim. açardım telefondan resmini bakar bakar içerdim. bardağın her bitiminde gelen garsona da yakalanmamak için kapatırdım gidince yeniden açardım. yoktu kağıda basılı resmi. olsa zaten yanımda mı taşıyacaktım.
insanlar ne çok seviyorlar. bir fotografa bakarak içmek , o anı bile onsuzken onla yaşamayı tercih eder gibi.
eskiden miydi artık her şey diye düşünürüm .
böyle gecelerde ağaçlar beyaz olur
artık ne ben öyleyim ne de eski geceler..