sanılanın aksine "sanat" değil zanaattır. Profesyonel fotoğrafçılar sanattan en uzak kişilerdir çünkü profesyonel fotoğrafçı bu işten para kazanan kişidir yani tamamen müşterisinin beğenisi arzusudur söz konusu olan. yine sanılanın aksine aslında hiç de zor bir iş değildir hele günümüzdeki kompakt ve dslr makinalarla herkes fotoğraf çekebilir.
Fotoğrafçılık bir makineyle zamanı durdurmaktır. bir fotoğraf karesi yakalarken aynı zamanda duyguyu yakalamaktır. 10 yıl geçse de 20 yıl geçse de değişmez yakalanan o an'ın duygusu. bakınca bir garip olur insan. harikadır 'tarihi zaptetmek'.
bu yüzden tutkuya dönüşür. en güzel anların duygusunu yakalamak ister hep kişi fotoğrafla. janjanlı albümlerde saklar onları. falan filan..
kısaca sevdirir kendini fotoğraf.
sanırım biraz da bu yüzden günümüzde popülaritenin kurbanı olmuştur. eğlenceli ve de havalı hobidir ayrıca. bir genç ilgi duyar mesela sonra birkaç terim öğrenir hakkında ilk fırsatta göstermeye çalışır. 'aa diyafram ve enstantane ayarlarını kendim yapıyorum ben otomatik mod kullanmıyorum.' gibi. gerçi ülke gencinin aylak aylak gezmesindense sanatla falan ilgilenmesi güzeldir ama bi yandan da 'sanatçı olmanın en kolay yolu fotoğrafçı olmaktır. sıkıysa müzisyen ol' demiştir Ara Güler. katılmamak mümkün değil.
etrafta milyonlarcası varken, hakkını vermeyi kendine borç bilmiş az sayıda insanın yaptığı iş.
mağlumunuz fotoğraf artık basitleştirilen bir olgu olup, sanat anlayışından zerre sahibi olmayan insanlar tarafından çekilmektedir.
bilen, bu işi hakkını vererek ve eserlerine bakarken zevk aldığımız insanlar yapmalıdır bu mesleği (bkz: mehmet turgut).
her deklanşöre basan fotoğrafçı olamaz ki sosyal paylaşım sitelerinde bik bik photography diye yüzlerce albüm bulunmakta ve bu dangalaklar da binlerce liralık fotoğraf makinası aldığı için kendilerini fotoğrafçı zannetmektedir. kıl olduğum durumdur.
fotoğrafı bir sanat olarak kabul etmeyen var.
en önemli savundukları düşünce, "resimden türemiş olduğu".
fotoğraf çekmek bir sanat olsaydı, ellerimizde dslr ile sokaktaki sümüklü çocukları, martıları, yaşlı amcaları çeken bizler değil. slr makineler düzgün pozlamayı kendisi tahmin eden ve sadece 36 poz hakkın olan insanlar yapıyor olurlardı.
ki bence öylede.
son bir not:
evindeki televizyonu tamir etmekle tamirci olmuyorsan. fotoğraf çekmekle de fotoğrafçı olmazsın.
bir şeyin sonunda ci cü ekleri getirebilmek için o uğraşından para kazanman gerekir.
fotoğraf sitelerine şöyle bir gezinti yaptığınızda, 2000-3000 liraya makine alıp, az biraz fotoğraf bilgisi edindikten sonra soyunabilecek bir model* kiralayıp, sanatsal fotoğraf adı altında çıplak kadın, meme, .m, g.t fotoğrafı çeken zıbıdılar tarafından zaptedilmiş olduğunu göreceğiniz zavallı sanat uğraşısı.
10 yıldır icra ettiğim "mesleğim". profesyonel miyim? hayır. piyasada o kadar çok profesyonel var ki ben onlardan biri olmamaktan gurur duyuyorum.
(bkz: ironi)
hobiler arasında ilklere girebilecek olduğunu düşündüğümdür. makinenin karşısında durmak kadar çekmek, resimlerle oyalanmak da bir o kadar keyiflidir sanırım. hele fotoğrafçı olan kişi profesyonelliğe doğru adım atıyorsa çekim süreci çok zevkli geçer. sizin bilmediğiniz birkaç terim söyleyip anlatmaya çalışır fotoğrafın güzel olup olmadığını. kısaca farklı bir uğraştır.