çok keyiflidir, uğraşmaya başladıktan bir kaç ay sonra çekilen fotoğraflardaki ilerleme görüldüğünde insan daha da gaza gelir, elinde makinayla gezmeye başlar, her görüğü nesneyi kadraja alır, insanlar dalga geçer. güzeldir fotoğraf sanatı ile ilgilenmek, tavsiye olunur, ailecek seviyoruz.*
etrafınızdakiler sıkılabilir bu durumdan.. zira yolda yürürken siz sıklıkla duraksarsınız.. "siz gidin geliyorum"larınızı yahut da "ben size yetişirim"lerinizi artık yemezler.. ama herşeye değer, o istediğinizi kadrajınızda görebilmek..
daha da beteri etrafnızdakiler, dışarıda çekim yaparken, hadi artık, aynı yerde daha kaç tane çekeceksin, sıkıldık burda gibi fırçalar atarlar, veya tam birşeyler çekerken inatla kadrajın içine dalarlar, vizörden koca kafalarını görüp tilt olursunuz.zor zanaat...
ara ustanın yalancısıyım : fotoğraf çekmek bir sanat değil zanaat işidir.
bir de şu sözü hoşuma gider fotoğrafçılıkla ilgili olduğu için yazayım bari : " herkes soruyor bu fotoğrafı hangi makineyle çektin, şu fotoğrafı hangi makineyle çektin diye.. sanki adama dünyanın en iyi daktilosunu versen dünyanın en büyük romanını yazacak "
kendisine bir dslr makine alıp çektiği fotoğraflara photoshop aracılığıyla çeşitli filtreler ekleyip bakılabilecek hale getiren ve fotoğraflarını deviantarta koyarak, bu yaptıklarını fotoğrafçılık sanan bir sürü insan vardır memleketimde.
20-24 ekim tarihleri arasında kayıtları yapılacak olan, marmara üniversitesi tarafından kendi öğrencilerine sunulan ücretsiz kurslardan biri. ailecek katılacağız.
görsel sanatların hemen hepsi gibi "bakış açısı" sanatıdır.
son zamanlarda ünlü olan bir takım zerzevatın yaptığı fotoğraf sanatçılığı değil, kompozisyondur. insanları boyaya, una, kuma bulayıp ışık ve ruh yoksunu fotoğraflar çekmek ancak bu konuda özentisi olan insanlara "aaaa" veya "uuuu" dedittirir.
teknik olanakların insanı konuşturduğu sanattır. ancak resim gibi el yatkınlığı istemediği için sanattan saymama eğilimimiz fazla. aslında elinde makine olan herkes sanat yapmıyor ya da her beğenilen fotoğraf sanat eseri değil, bence. ama sanatını yapanı tanımla ve sanat olanını dediklerinde kalırım sanırım. "ımm şey yani öff neyse" diyerek. yani diyeceğim o ki, amatör resim yapıp sanatçıyım diye ortaya fırlamıyorsak, bir şeyleri üflemişlikle de fotoğrafçı olmayalım bir zahmet. *
jean baudrillard'a göre fotoğraf çekme isteği şu saptamadan kaynaklanır: "bütünsel bir perspektif içinde anlam açısından bakılan dünya oldukça hayal kırıcıdır. ayrıntıda ve aniden yakalanarak görüldüğünde ise kusursuz bir apaçıklık içindedir."
çok zevkli bir uğraştır. bazen çocukların masum gülüşlerini yakalamak, bazen büyüleyici bir doğa görüntüsünü çerçeveye almak, bazen de bir kızın güzelliğini ölümsüzleştirmektir. bir de anlık şeyler vardır, iki saniye sonra yakalayamayacağınız.. işte onları yakalayabilmektir fotoğrafçılık sanatı.
çok mutluyum, elimi her sallayışımda bir sanatçıya çarpmasından büyük haz duyuyorum. özeniyorum onlara çılgınlar gibi.
yaşlı adamların fotoğraflarını çekmek istiyorum. tabii ki siyah beyaz, ne sandınız ki. çalışan işçilerin ellerini çekmek istiyorum. suratında ışık patlatılan insanların fotoğraflarını çekmek istiyorum. dolayısıyla sanatçı olmak istiyorum.
artis olmak istiyorum olum, marjinal biraz da, her ne kadar marjinal olabileceksem bu zekamla, o kadar olmak istiyorum, aslında daha da fazla.
bilirsin üniversiteli gençler vardır. boyunlarında fotoğraf makinalarıyla. artis bakışlarla. hayata farklı bir yerden bakıyor onlar, biliyorum. ve ben de onlar gibi olmak istiyorum. ben de onlar gibi çektiğim fotoğrafları sanat (ünlem) sitelerinde göstermek istiyorum millete. yabancı isimli, ama türk arkadaşlarım olsun istiyorum ben de onlar gibi o sitelerde. dikkat çekmek istiyorum.
kız tavlamak istiyorum lan!
özel insanların gruplarına katılmak istiyorum, benim de özel olduğum anlaşılsın istiyorum onlar gibi. yorumlar yazılsın istiyorum hakkımda. ama kötü şeyler yazılsın istemiyorum. götüm kalksın istiyorum. ne eksiğim var onlardan.
çok mu şey istiyorum? altıüstü bir fotoğraf makinasına ihtiyacım var, şu büyük olanlarından, boyuna asılan, ya da çantası olanından öyle değil mi? . photoshop da biliyorum zaten biraz. başka bişey de gerekmiyor zaten bildiğim kadarıyla.
hayır ben özenti değilim. sen fotoğrafçı olamazsın diye kıskanıyorsun değil mi?
hayır, benden neden sanatçı olmasın? onlar da sanatçı? öyle diyorlar? neden sana inanayım ki? sen ne anlarsın sanattan hem?
hayır herkesten fotoğraf sanatçısı olmaz, hele ki senin ilk okula giden kardeşinden hiç olmaz?
- evet, fotoğraf makinası yok onun.
ülkemdeki insanların büyük bir çoğunluğunun uğraşma sebebinin farklı görünmek olduğu sanat. al eline makinayı, tak boynuna kayışla gez sokakta, ne olacak? hele de paran boksa ve bir baltaya sap olamamışsan senin için hazır bir meslek var işte! git varoşlara, simit yiyen çocukları çek, sonra resmi siyah beyaz gazla al sana sanat yürü be!
ışık herşeyindir,
renk zevkine bağlıdır,
konu ruh halini yansıtır,
banyo heyecandır,
önemli olan ise neyi çekmek istediğindir;
insan fotoğrafı çekmek için insanlarla iletişiminin iyi olması gerekir,
çaktırmadan insan fotoğrafı çekemezsin,
konuşmak iletişim kurmak ister ki karşıdaki duygularını fotoğrafına yansıtsın.