kadrajın nasıl alındığına, alan derinliğine, anahtar ve yan ışığın yoğunluğuna açıya bağlı olarak ya olduğunuzdan uzun suratlı ya da basık suratlı ya olduğunuzdan daha hatsız silik veya olduğunuzdan çok daha keskin hatlı çıkmaktır.
en altın oranlı yüz bile boktan bir çekim açısı ve şekliyle karizmayı çizebilir.
tanrının torpil geçtiği yüzler dışında herkesin iyi ve kötü olduğu bir açı vardır ayrıca.ve siz istediğiniz kadar iyi görünmeye çalışın en kötü açıdan çekiliyorsanız her zaman kötü çıkarsınız.
olması gerekendir aslında.
en azından, fotojenik insanların gerçek halini gördüğünüz zamanki o hayal kırıklığını yaşatmaz.
gerçekte yüksek ihtimalle daha hoş biridir.
dünyanın en berbat olayıdır. şimdi bir geziye çıkarsın yerinden yurdundan uzaklaşırsın, inanılmayacak kadar güzel bir manzara önüne gelirsin, elinde son model mükemmel bir fotoğraf makinası vardır. buraya kadar her şey normal. hoş tamamen anlık çekilen fotoğraflarda da her şey normal. lakin olabilecek en güzel ortam sağlanmış takım arkadaşın sana al da at der gibi gollük pas vermiştir. lan her pozisyonda taca gitmez ki o top. gidiyor işte amk. bir tane fotoğrafta normal çıkar bari insan. çıkamıyorum lan. sinir olduğum durum benim kötü çıkmam da değil götümden hallice tiplerin kate upton'a brad pitt'e falan dönüşmesi. adalet yok arkadaş. bir tane var güzel bir fotoğrafım onda da içimden şehirler geçiyor. hakikaten geçiyor ama. şehrin tüm ışıkları kafamdan geçmiş. idare ediyoruz ama. pikselini siktiğimin.
Ya fotojenik olmamanızdan ya da yüzün simetrik olmamasından kaynaklanan sorundur.
Bizler aynada ki gibi değiliz, yüzümüz aynada ters görünüyor. Yani bizim asıl görüntümüz fotoğraflarda ki gibidir. Bunu ilk öğrendiğimde bu tiple nasıl dışarda dolaşmışım bunca zaman diye düşündüm kendi kendime. Çok büyük fark var.
fotoğraflarda çirkin çıkan insan, poz verdiği zaman çirkin çıkandır. bence burada hemfikiriz. fakat haberiniz olmadan çekilen fotoğraflarda ne iseniz öyle çıkarsınız. yine ışık mışık etkili tabi..