Gözümüz iç içe geçmiş üç tabakadan oluşuyor.En dışta gözü koruyan göz akı,ikincisi kan damarlarından meydana gelen ve ortasında göz bebeğinin bulunduğu damar tabakadır.
Bu damarlar sayesinde fazla ışıkta göz bebeği küçülür,karanlıkta ise daha çok ışık almak için büyür ve bu hareketi çok yavaş yapar.
Üçüncü tabaka da retina adı verilen ışığa duyarlı kılcal damar ağ tabakasıdır.
Fotoğraf makinesinin flaşı çok kısa bir zaman diliminde ışığı verdiği için göz bebeğimiz bu kısa zamanda küçülmeye fırsat bulamıyor.Işık doğrudan retinaya ulaşıyor,oradan da doğrudan kılcal damar görüntüsünü fotoğrafa yansıtıyor.
işte fotoğraflarda gördüğümüz kırmızılık aslında kılcal damarların görüntüsü.
Günümüz fotoğraf makinelerinde flaş iki kere çakar,birinci çakış resim çekilmeden az önce olur ve göz bebeğinin küçülerek gözdeki yansımayı azaltmasına zaman tanır.Tabi buraya kadar anlattığımız özellikle karanlık ortamlarda ya da gece çekimlerinde yaşanan bir durumdur.Gündüzleri gözümüze yeteri kadar ışık geldiği için gözlerin kırmızı çıkma ihtimali yaşanmıyor.
Gözündeki kandan ışığın yansımasıdır. Aslında tüm renkler bir cisimden ışığın yansımasıdır. Flash kuvvetli bir ışık olduğu icin alt katmandaki kanin yansıması foto. Çeken aygita ulaşır.
flash ile çekilen resimlerde gözler kırmızı çıkıyorsa bunun sebebi zatı muhteremin göz kusuru olmamasından kaynaklanır.. net gören kusursuz numarasız göz kırmızı çıkar.