Türkiyede çok değeri olmayan bir sanat dalıdır. Bir çok sanatçı arkadaşımız şu anda düğün ve doğum fotoğrafçılığına dönmüştür. Kariyer seviyeside davet edildiği lükslük seviyesine göre değişir. Üzücü ama gerçek.
ışığı bir yazarın edebi diliyle kağıda yazabilen kişidir. gördüğü şeyin onda bıraktığı izdüşümünü bize yansıtandır. ayrıntıları ve o anki kendi ruh halinin gölgeleriyle ışığı bize vermeyi becerendir. her insan fotoğraf çekebilir ama sanatçıysa onu resimleriyle algılatır.
ara güler der ki; sanat kolay yapılan bir uğraş değildir lakin; fotoğraf öyle değildir bas çek. yani fotoğraf çekiyorum diyen herkes hemen sanatçı kılıfına girmeye çalışıyor. yok böyle bi' şey sıkıyosa resim çizsin der. - tam değil ama buna yakın bir cümle-
bu bakımdan yani ara güler' in sanatçı ibaresini ve sanat anlayışını sadece bas çek olarak gören ve ego tatmin etmeye çalışan güruhun sanatçı olamayacağını söyler. doğrudur fakat; yanlış bir önermedir. sürç-i lisan etmiştir. beleş sanatçılara - yani aha bastım çektim sanatçı oldum ben diyen güruha- sinirlenirken aslında sanat olan fotoğrafı tümüyle sanat olmaktan çıkarmıştır. ara güler büyük bir üstadtır bu tartışılmaz ama bu konuda pekte haklı sayılmaz. dediğim gibi bir anlık sinirle ettiği sürç-i lisandır. yoksa kedisi de bana göre bal gibi sanatçıdır. ve biliriz ki ara güler çok çabuk sinirlenebilen ve ağzına geleni hemen söyleyen bir fotoğrafçıdır. kendi deyimiyle foto muhabiri.
ha bir de sanatı foto muhabirliği olarak görür. yani bir olayı bir anı bir yaşamı fotoğraflarla başkasına aktarabilen, sanatçıdır. eşittir foto muahabiri. günümüzde bir çok fotoğraf alanı vardır ve benim görüşüme göre bir çok alandan bir çok sanat eseri ortaya koyulmaktadır. tabii bu benim görüşüm. ara güler başka düşünür ben başka ama; o bu işin en iyisidir, ben sadece küçük bir virgül belki de ayraç.
"sanatçı" ünvanı değer belirtmek için kullanılıyor ya da birilerine yakıştırılıyor şüphesiz. ama buna gerek var mı? fotoğrafçı görüyor, tanık oluyor, kaydediyor ve zamana iz bırakıyor. beş para etmez şarkıcılar misali paye peşinde koşmak niye? fotoğrafçının içi boşaltılmış bütün kavramların ötesinde bir değeri var, yaptığı işin sığ tartışmalarla gölgelenmeyecek kadar apaçık anlamı var.
ara güler'i bu konudaki tavrından dolayı da örnek almakta fayda var.
çektiği fotoğraflarda bir kompozisyon barındıran, anlatılacak yorumlanacak noktalar olan fotoğrafçıdır.
ışık bilgisi, enstantane, alan derinliği vs.. gibi kavramlarla doğrudan alakalı değildir. olsa çok daha güzel olur tabi; ama bunlara mahkum olmayan bir mefhumdur.
düzeltme: yorumlamadan ziyade, duygulara da hitap etmelidir.
Bir tek kareye çok şey sığdırabilen yetenekli kişiliktir.(olayı bir düğmeye basmaktan ibaret olarak görenler içinse sanatçı deyince akla gelmeyecek insanlardır)
ışık bilgisi , enstantene , diyafram ve karanlık oda bilgisi olmayanın eline ne verirsen ver ; çektiği fotoğrafın anı fotoğrafını geçemeyeceğini bilmeyenlerin kabul edemediği sanatçı...
moda olduğunu zannedip uymak amaçlı olur olmaz fotoğraflar çekenin, deklanşöre her bas"a"bilenin, alamayacağı/almaması gereken sıfat.
(bkz: her şarkı söyleyenin sanatçı olması)
(bkz: ajdarrr)
fotoğrafın ön planında hüzünlü,gözünde bir tutam yaş olan,çenesini ellerine dayamış mahzun bir erkek çocuğu ya da renk renk balonlara gıpta ile bakmakta olan kız çocuğu; arka planında ise sisli istanbul manzarası varsa -özellikle boğaz köprüsü ya da tarihi yarımada- direkt olabileceğiniz sanatçı türü.
(bkz: yeter yaa)
herkesin yerine fotoğrafcı kelimesini kullandıgı. hala fotograf sanat mıdır değilmidir sorunsalına cevap bulanamadığından kullanılmalı mı diye tartışılan terim