ev arkadasimla mezuniyet fotografi çektirirken karsilastigimiz fotografci türüdür. ben gudubetin biriyim gulesim gelmiyor haci biri zorlarken beni. hayir bir de dokunuyor sürekli ve birinin bana dokunmasina dayanamam. en son ev arkadasimla birlikte fotoğraf istedik kepli cuppeli elimize kirmizi kurdeleli diploma replikasi verdi ama bi tane ulan dedim 2 adamiz bi üniversiteyi bitiremeyince tek diploma veriyorlar galiba basladim gülmeye durduramiyorum kendimi, iste o zaman çekilen fotoğraf en mukemmeliydi.
lise mezuniyet fotografları çekilirken başıma gelen fotografçıdır. Şimdi efendim bütün sınıf çıkmışız dışarıya ışık gölge falan her şey ayarlanmış. Sıra bana geldi. Fotografçımız nasıl ben bunu daha çok rezil ederim dercesine ilginç poz denemelerinde bulunuyor. Yok sag ayagını 45 dereceyle yana aç şimdi aynı bacagı öne çıkar. Birazcık sola dön. Dur dur olmadı o. Şimdi egil biraz. Bu
gibi komutlardan sonra bir pozda karar verdi. Tam çekecek bu işkence bitecek derken.
Hoop. Gül biraz dedi. Neyse hafif tebessüm
edildi. Fotografçımız bunu da begenmedi.
Gülmezsen çekmem dişlerini göster dedi. Bu arada ben de o zamanlar kimseyle fazla muhabbeti olmayan cool takılan bir tipim. Bu olay karşısında herkes toplandı beni izlemeye başladı. Fotograflar güzel oldu olmasına ama bana hiç unutmatacagım zorlu anlar yaşattı fotografçımız.
Bizim fotoğrafçı Mustafa amca vardı. Bizim tüm akrabalar en az 2 kere fotoğraf çekinmiştir. Her gittiğmizde aynı esprileri yapardı ama her zaman güldürürdü bizi. Babamı güldüren ender kişilerden biriydi.
Tabi ki her esnaf gibi, çağa ayak uydurumadığından emekli olup gitti.
sağlam espriler yapıp doğal gülüşünüzü yakalıyorsa sempatik olandır. ama gevşek gevşek az daha biraz daha diye kapı aralıyormuş gibi konuşanları es geçiniz.
dişlerinizi de göstermenizi isteyen, sizden çok kendisi gülen, güldüğünüzde pozitifliğin resime yansıdığının inancında olan, azimli fotocudur.
(bkz: 333)
çok küçüğüm, hayal meyal hatırlıyorum. vesikalık fotoğrafımı çektirmek için oturtmuşlar böyle pufidik bişeye, somurtmuş bekliyorum. noluyo anlayamamışım zaten. karşımda bi adam makinenin başında bana yok başını kaldır bilmemne falan dedi, hadi bunları yaptık şimdide biraz gülümse... yok, gülemiyorum. annem fotoğrafçının arkasından, fotoğrafçı karşımdan hadi gülümsede çekelim diye yakınıyolar. yok abi gülemiyorum. neyse bunlar baya bi benle uğraştılar heralde yok olmayacak böyle abla bu şekilde çekiyorum dedi... bana bir kriz geldi zor toparlandım. bu seferde susturamadılar. *