bu son zamanlarda facebookta gördüğüm kadarıyla herkesin ilgilendiği şey.
gün geçmesinki x sizi bilmemkim photography grubuna davet ediyor diye bir mail gelmesin. arkadaş herkesmi fotoğrafçı olur. makineyi alan 2 boğaz köprüsünü, yaşlıları, çocukları çekip fotoğrafçı oluyor. tamam hobi olarak yapar sözüm yok ama artık ciddi ciddi reklam yapmaya başlayanlar var listemde.
anı yakalamak üzerine bulunan en güzel sanattır. sinemanın doğuşuna da vesile olmuştur ayrıca. en başarılı sinemacıların aynı zamanda iyi birer fotoğrafçı olduklarını düşünürsek bakmaktan çok görmeyi geliştiren bir uğraştır.
günümüzde maalesef belli bir kesimin sadece kız tavlamak ve artist görünmek için kullandığı, ama bir diğer kesiminde hakkıyla icra ettiği güzel sanat.ayrıca da (bkz: sinan çakmak)
doğru ellerde sıradan birini bile hayranlık uyandıracak kadar sıradışı göstermeyi başaran 'sanat'.
sadece o da değil arkadaşlarla dışarı çıkılan sıradan bir gece bile ancak gerçek fotoğraflarla ölümsüzleşebilir.
gerçekten fotoğraf çekmeyi öğrendikçe eski, kalitesizce çekilmiş ama mutlu anların fotoğraflarını tekrar çekebilmeyi isteyeceksiniz.
boş vaktiniz ve kaydetmek istediğiniz ilginç şeyleriniz varsa şayet, daha iyisini bulamayacağınız hobidir. aynı zamanda neredeyse herkes için karşı cinsi fazlasıyla etkileyecek bir uğraştır.
herkesin çok basit sandığı ve her fotoğraf makinası olanın rahatlıkla yapabileceğini düşündüğü meslektir. fotoğrafçı olabilmek için yaratıcı olmanız gerekir. bu arada fotoğrafçılarda çalışan herkes kendini fotoğrafçı oldum sanmasın çok komik duruma düşerler.
eğer üniversiteyi kazandıysanız ve ilk yılınız ise national geographic fotoğrafçılık okulu eğitim cdlerini bir yerden temin edebilir sonra da 2000 tl civarın da masraf yapıp milletin başına fotoğrafçı kesilebilirsiniz.
eğer bu uğraşı seviyorsanız,hekesle fotğraf muhabbeti yapmayın, bildiklerinizi fazla kişiyle paylaşmayın.fuzulinin dediği üzre:
eğer yetenekliysen, bilgiliysen bunu cahillerle paylaşma,
çünkü anadan doğma körler renkleri bilmezler.
bu ülkede yapılması zor olan mesleklerden biridir.
bu iş için sadece fotoğraf makinesinin yeterli olduğu bir kanı vardır.
çoğu kişinin burun kıvırdığı reklam ve moda fotoğraflarının ortaya çıkması, teknik bilgi, yaratıcılık, büyük prodüksiyon ve emek ister.
bir baltaya sap olamayanların, "alet işler, el övünür" babından... düğün, sünnet merasimlerinin stüdyo fotosu geleneği olduğu kadar, her resmi evraka vesikalık lazım olacağından belli bir müşteri portföyüne sahip sektör olduğundan gidip sapın ucuna kazma olmalarıdır.
toparlamak gerekirse, fotoğraf sanatçılığı çok trendy bir dönemini yaşadığından bildiğin fotorafçılar da bundan nasiplenir geçinir. sor; hiç fotoğrafçıda çalışıyorum demez, "fotoğraf sanatçısı.." hassttir ordan lan, hangi güzel sanatlar akademisini bitirip hangi ustadan ders aldın yarram! iki üç isimli fotoğraf stüdyosunda çalışmış, onun da yarısında ayakçılık yapmış, üç dört kaliteli makina kullanmış ki kendinin bile değil stüdyonun o da, şimdi çıkmış sanatçıyım filan. bsg sen.
yurdum insanı üniversiteyi kazanır ilk yılında tutturur profesyonel fotoğraf makinesi diye, sonra sümüklü sokak çocuğunu çekmeyle başlar işe, sonra da fotoğrafçı kesilir başımıza...
ışık herşeyindir,
renk zevkine bağlıdır,
konu ruh halini yansıtır,
banyo heyecandır,
önemli olan ise neyi çekmek istediğindir;
insan fotoğrafı çekmek için insanlarla iletişiminin iyi olması gerekir,
çaktırmadan insan fotoğrafı çekemezsin,
konuşmak iletişim kurmak ister ki karşıdaki duygularını fotoğrafına yansıtsın.
ülkemdeki insanların büyük bir çoğunluğunun uğraşma sebebinin farklı görünmek olduğu sanat. al eline makinayı, tak boynuna kayışla gez sokakta, ne olacak? hele de paran boksa ve bir baltaya sap olamamışsan senin için hazır bir meslek var işte! git varoşlara, simit yiyen çocukları çek, sonra resmi siyah beyaz gazla al sana sanat yürü be!
çok mutluyum, elimi her sallayışımda bir sanatçıya çarpmasından büyük haz duyuyorum. özeniyorum onlara çılgınlar gibi.
yaşlı adamların fotoğraflarını çekmek istiyorum. tabii ki siyah beyaz, ne sandınız ki. çalışan işçilerin ellerini çekmek istiyorum. suratında ışık patlatılan insanların fotoğraflarını çekmek istiyorum. dolayısıyla sanatçı olmak istiyorum.
artis olmak istiyorum olum, marjinal biraz da, her ne kadar marjinal olabileceksem bu zekamla, o kadar olmak istiyorum, aslında daha da fazla.
bilirsin üniversiteli gençler vardır. boyunlarında fotoğraf makinalarıyla. artis bakışlarla. hayata farklı bir yerden bakıyor onlar, biliyorum. ve ben de onlar gibi olmak istiyorum. ben de onlar gibi çektiğim fotoğrafları sanat (ünlem) sitelerinde göstermek istiyorum millete. yabancı isimli, ama türk arkadaşlarım olsun istiyorum ben de onlar gibi o sitelerde. dikkat çekmek istiyorum.
kız tavlamak istiyorum lan!
özel insanların gruplarına katılmak istiyorum, benim de özel olduğum anlaşılsın istiyorum onlar gibi. yorumlar yazılsın istiyorum hakkımda. ama kötü şeyler yazılsın istemiyorum. götüm kalksın istiyorum. ne eksiğim var onlardan.
çok mu şey istiyorum? altıüstü bir fotoğraf makinasına ihtiyacım var, şu büyük olanlarından, boyuna asılan, ya da çantası olanından öyle değil mi? . photoshop da biliyorum zaten biraz. başka bişey de gerekmiyor zaten bildiğim kadarıyla.
hayır ben özenti değilim. sen fotoğrafçı olamazsın diye kıskanıyorsun değil mi?
hayır, benden neden sanatçı olmasın? onlar da sanatçı? öyle diyorlar? neden sana inanayım ki? sen ne anlarsın sanattan hem?
hayır herkesten fotoğraf sanatçısı olmaz, hele ki senin ilk okula giden kardeşinden hiç olmaz?
- evet, fotoğraf makinası yok onun.