Tom Hanks'in oyunculuk anlamında sınırları oynadığı filmdir.* Keşke dünyaya forrest'ın gozlerınden bakmayı başarabilsek dedirtir.
Ayrıca Teğmen Dan'i çok sevdim.
Forrest'a "sen isayı buldun mu forrest?" dediği sahnedeki replikler beni etkilemişti.
lise de felsefe hocamız(o zaman kredili sistem var ve bişz felsefe dersi alıyoruz, pey pey peeeey...), ödev verdi, "bu filme bu haftasonu gidin, bu filmden gelecek hafta quiz yapacam" diye, o zamanlar aklımız uçuk, kafamız kayık, böyle filmler değil daha çok porno vari filmlere meraklıyız tabii (şimdi olsa gider miyim, giderim ama o zamanlardan bahsediyoruz) hocanın dayatması olmasa sınıfın % 90 ı gitmezdi o filme, işte quiz korkusuyla mecburen gittik.
film hakikaten güzel ve etkileyici idi, film uçan bir tavuk tüyü ile başlıyordu yine aynı tavuk tüyü ile bitiyordu. quiz de hoca 5 adet soru sordu, "işte fimin özetini yazınız", "filmdeki başrol karakterinde siz olsanız ne yapardınız" gibi sorular ama bir tanesi vardı ki onu unutamıyorum "filmin başındaki uçan tüy sizce ne anlama geliyor" diye bir soru sormuştu, ben de muzur bir cevap vermiştim:
akacak kan damarda durmaz diye bir atasözümüz var, bu filmde bu atasöznü dü uçacak tüy tavukta durmaz diye değiştirsek fena olmaz, filmde de o tüy tavukta durmamış ve uçmuştur, bunu gören yönetmen de filmin başlangıcını ve bitişini bu tüyle yapmıştır
şeklinde yazdım. birkaç gün sonra hoca bu yorumumu çok beğendiğini söyledi, ama söylerken de alaycı şekilde gülüyordu, sonuç mu filme gitmeyen birkaç arkadaş ve ben hariç filme giden herkes 100 almış, filme gitmeyen arkadaşlara 50 vermiş, bana ise 80, "benim notum niye farklı lan" diye düşünürken, sonradan öğrendim meğerse tüy yorumuma 0(sıfır) puan vermiş,
diğer sorularıma(ki onlara da çok mantıklı cevaplar vermemiştim) tam puan vermiş, ben de 80 almışım, meğersem hoca benimle dalga geçmiş.
şimdi tekrar yazıyorum, filmin başındaki ve sonundaki deli divane gibi uçan tüy tavuğun kıçından kopan tüydür, "uçacak tüy tavukta durmaz" kardeşim, bu kadar...
hayatımda yer etmiş mütiş filmlerin başında gelir.insanın zihinsel engelli olsada herşeyi sağlıklılar kadar iyi yapabileceğini kanıtlamış filmdir yeterki alınan eğitim iyi olsun.
seyrederken insanın suratında sürekli bir tebessüme neden olan film. forrest'ın 3 yıl boyunca sürekli koştuğu sahne ve amerikan başkanı önünde poposunu açtığı sahneler en başarılı sahneleriydi.
güzel bir senaryo ve tom hanks' in harika oyunculuğunun buluşmasının doğal sonucu olarak gişe rekorları kırmış ve aldığı tüm ödülleri haketmiş olan güzel film.izlenesidir.
bir çok konuyu ele almış ve gayet güzel bir şekilde dile getirmiş izledikce daha çok izleme etkisi yaratan arşivlik bir film.
f: will you marry me? i'd make a good husband, jenny.
j: you would, forrest.
f: but you won't marry me.
j: you don't want to marry me.
f: why don't you love me, jenny? i'm not a smart man, but i know what love is.
görüldüğü üzere sadece aşk hiçbir zaman yeterli değil.*** eksiklerin önemli olmadığı sözlerle ne kadar dile getirilirse getirilsin gerçek aşkın ne oldugunu bilmek ve gerçekten sevmek asla yeterli olmaz, mutlaka ekstralar olmalıdır...
kaç kere izledim bilmiyorum ama forrest'ın uzun koşusundan sonra, arkasına döndüğü zaman, çıt çıkmayan bir ortamda, "sessiz olun birşey diyecek" diyen elemana her seferinde gülmekten kendimi alamıyorum.
izlerken hayran kalmamak inanın elde değil. dünya ve tüm reklam şirketleri kendisinin peşinde ama umrunda olan şeyler o kadar az ki gump'ın... işte hayranlık uyandıran, hassiktir be dedirten ve belki de ağlatan yanı...
irdenelerek anlatılamıyacak tek filmdir bana göre. çünkü kurgu öyle bir hazırlanmış ki sadece ''aga süper ya'' yapabiliyorsun.
tam olarak anlayabilmek için amerikan siyasal tarihi hakkında azda olsa bilgi sahibi olmak gereken harika yapım. özellikle suikastları ve mağdurlarını bilmek gerekli. bu yüzden yanınızda bu konulara hakim biri olursa film çok daha zevkli oluyor.*
