forrest gump

entry944 galeri59
    339.
  1. robert zemeckis tarafından 1994 yılında çekilen abd yapımı bir film.
    entrynin devamı film hakkında dolaylı yoldan senaryodaki gelişmeleri içermektedir. bunu bir spoiler ibaresi olarak algılayabilirsiniz.

    her şey bir bankta başlar.. tom hanks in harika oyunculuğu ile filme verdiği ayrı tat sanıyorum herkes tarafından hissedilmiştir. filmin her dakikasında yüzlerde bir tebessüm vardır, kimi zaman güldürür kimi zaman hüzne boğar..

    run forrest run repliğini beynimize kazınmasına sebep olan, sevdiği kadını hiçbir zaman unutamayan, ilginç asker anılarına sahip olan bu adam eminim ki çok kişinin 'geri zekalı olmak' hakkındaki düşüncelerini değiştirmiştir. hızlı koşabilmesiyle başlayan serüven o'na futbol oynamayı ve beraberinde üniversite yıllarını ardından da orduyu getirmiştir. orduda en yakını olmak üzere birçok arkadaşını kaybetmiş, teğmenini ölümden kurtarmıştır. ve geçen süre zarfında harika bir pinpon yeteneğine sahip olmuş, ordu için turnuvalara katılmış, şampiyonluklar kazanmıştır. tüm bu olanların arka planında ise birleşik devletlerin sosyal ve siyasi tarihine ışık tutan birtakım metaforlar bulunmaktadır. john f. kennedy suikastinden watergate skandalı na, elvis presley den dönemin hippi hareketine kadar..

    ordudan ayrılıp yoluna devam etmesi söylendiğinde ise küçük pinpon raketini de alıp bavuluyla beraber koşarak eve gitme sahnesi o kadar içtendir ki; burada başlamıştır göz yaşlarım. barındırdığı son derece komik espriler ile de yüzleri güldürmüştür aynı zamanda. karides işine girmesi, her zaman saygılı olduğu - poposundan yaralı bir şekilde yüz üstü yatarken dondurma ikram ettiği sahnede kalbimi fethetmiştir. - teğmenini de alıp okyanusa açılması filme farklı bir hava katmıştır. her şey çok güzel gitmektedir, taki annesinin rahatsızlanmasına kadar. yine koşa koşa bavuluyla annesinin yanına gittiği sahne o kadar güzeldir ki hiçbir zaman aklımdan çıkmaz. ve tam o esnada beni benden alan replik çıkar ağızdan; neden ölüyorsun anne ? ...

    işleri teğmene bırakır ve bundan bir miktar pay alır. teğmenin apple' dan hisse almasını, bir meyve şirketiyle birleşmesi olarak yorumlaması ise filmin ayrı bir güzelliğidir. ve bundan sonra jenny' yi düşünmeye başlar.. kimi zaman kesişir yolları kimi zaman farklı taraflara giderler. inişli çıkışlı bir hayatı vardır jenny' nin. hippi dalgasından etkilenmiş, diyar diyar gezmiştir adeta. forrest için hayat pekte güzel gitmezken, ortada hiçbir sebep yokken koşmaya başlaması, sürekli koşması, tam üç yıl iki ay on dört gün ve on altı saat koşması, ardından yoruldum diyip bırakması.. ve bu süreç içinde gazetelere çıkması, insanları peşinden sürüklemesi, hepsinde ayrı bir fikir uyandırması, basının: ' barış için mi ? ', ' yoksulluk için mi ? ' gibi sorularına, sadece koşmak istedim şeklinde, cevap vermesi, sanırım forrest gump' tan beklenilen bir davranış olsa gerek.

    hayatında çok acı şeyler yaşamıştır, annesini gömmüştür, ardından çocuğunun annesi kendisinin karısı olan kadını gömmüştür. ben sana bakarım demesi, seni ağacımızın altına gömdüm demesi, o naif duruşu, anlamsız bakışları, iç hesaplaşmaları, tertemiz duygularla bir şeyler yapma isteği, nezle halimle burnumu çeke çeke çocuklar gibi ağlamama sebep olmuştur. oğlunun mektubunu mezar taşının köşesine koyduğu esnada yanağımdan süzülen gözyaşlarını hissetmem ve adeta forrest la karşılıklı ağlamamız film izlediğimi unutmama yetmiştir..
    3 ...
  2. 338.
  3. zekası kısıtlı birinin sıradışı hayatını çocukluğundan itibaren anlatan film.
    bundan sonrası filmi seyretmeyenler için seyir zevkini kaçıracak alıntılar ve kişisel tahliller içermektedir.
    bahsedilen hayat o kadar sıradışı bir hayat ki 3 amerikan başkanı çeşitli vesilelerle kendisini beyaz sarayda kabul etmiş, john lennon'la talk show'a katılmış, elvis presley'e ilham kaynağı olmuş, apple'ın kuruluş sermayesini sağlamıştır. ve bunların hepsi filmde dolaylı olarak anlatılır. ayrıca forrest gump'ın hayatına paralel olarak filmde kısa bir amerikan siyasi tarihi ve '60lar-'70 lerdeki gençlik hareketleri anlatılır. olaylar anlama kapasitesi kısıtlı olan forrest gump'ın gözünden aktarıldığı için bazı şeyler seyircinin anlamasına bırakılmıştır. mesela forrest'ın çocukluk aşkı jenny'nin aile içi fiziki ve cinsel şiddete maruz kaldığı ima edilmiş üstünde durulmamıştır. forrest'ın hayatına temelde sıradışılık katan etken hızlı koşma yeteneğidir. bu sayede hayatta kalmış, üniversitede sporcu bursuyla okumuş,savaşta hayatlar kurtarmıştır. jenny kendisini son kez terkettikten sonra başladığı koşusu 3 yıl 2 ay bir kaç gün ve 16 saat sürer. burada da reklamsı bir alt mesaj serpiştirilmiştir. jenny terk etmeden önce forrest'a nike marka koşu ayakkabısı hediye etmiştir. ve forest koşusuna hiçbir sebep olmadan 'just do it' dercesine başlamıştır. forrest hayatına bir de savaş sığdırmış ve şeref madalyası kazanmıştır. vietnam'da hayatını kurtardığı teğmeni dan ve çocukluk aşkı jenny'yle film boyunca yolları defalarca ayrılıp kesişir. hayatta annesinin sözlerini yol gösterici olarak benimseyen forrest filmin sonunda teğmen dan'le annesinin fikirlerini karşılaştırmaya başlamış ve kendine ait bir sentez elde etmiştir. ve filmin felsefesi de elde ettiği bu sentez olarak sunulur. son sahnedeki kuş tüyü üzerinden bu felsefe sembolleştirilir. anlatılmak istenen 'evet hayatta rüzgarın etkisine sıkça maruz kalıyoruz ve buna karşı koyma irademiz sınırlı. ama bu rüzgardaki hareketimiz o kadar ahenkli ki buna öylesine bir savrulma denemez.' şeklinde özetlenebilir.
    ayrıca türk sinemasının hatırda kalan sahnelerinden babam ve oğlum'daki yetkin dikinciler'in çetin tekindor'a çarptıktan sonra tarla içinde koşmaya devam ettiği sahneye ilham kaynağı olmuş olabileceğini düşündüğüm bir sahne de mevcuttur bu filmde.
    2 ...
  4. 337.
  5. zeka seviyesi 70 olan bir insanin neler yapilabilegini ve insanlara geri zekali derken iki kez dusunmeyi ogreten basyapit.
    4 ...
  6. 336.
  7. güldüren, hüzünlendiren, düşündüren kısacası birçok yerden vuran harika bir film. john lennon gibi, amerikan başkanları gibi, vietnam gibi gerçek unsurlara yer vermesi hoş olmuş. kesinlikle izlenmesi gereken bir başyapıt. her ne kadar the shawshank redemption benim için çok özel bir film olsa da forrest gump da aldığı ödülü hakediyor. sırf tom hanks'in olağanüstü oyunculuğu için bile izlenir.
    2 ...
  8. 335.
  9. iki kere izledim ve farkettim ki ilkinden sonra hayatım değişmişti. ayrıca fight club'ta run forrest run diye bir replik vardır.
    1 ...
  10. 334.
  11. bazı insanların sadece kendi gözlüklerinin açısını yansıtan kişisel yorumlarına değil de genel yorumlara ve puanına bakılarak izlenmesi gereken film. harika dersler çıkarılabilecek bir başyapıt.
    1 ...
  12. 333.
  13. izlediğim en tatlı ve eğlenceli filmler kategorisinde baya üst sıralara yerleşti. izlenmesini şiddetle tavsiye ediyorum.
    2 ...
  14. 332.
  15. nerede durması için bile insanların açtığı pankarta ihtiyacı olan çirkin saç traşlı adam. pinpon denen oyunun gerizekalılara yönelik bir oyun olduğunu öğrenmemi sağlamasıyla takdirimi kazanmıştır ama bu kereta.
    1 ...
  16. 331.
  17. aynı anda hem gerizekalı hem gurursuz hem de boynuzlu olabilmeyi beceren kabiliyetli bir adam. ona buna veren bir anne, koca dudaklı zenci asker arkadaşı, ayakları olmayan kompleksli komutan ve batının ahlaksızlığının vücut bulmuş hali sarı çiyan sevgilisi olan bir düşük iq sahibi insan için şaşırtıcı değil aslında.
    1 ...
  18. 330.
  19. kimi acınası gerizekalıların amerikan propagandası olarak ele alabildiği bir başyapıt. oysa filme konu olan dönemde amerikanın "savaş politikası" saf ve temiz kahramanımız forrest tarafından anlamsız bulunmaktadır. gene filme konu olan dönemde halkın, devletler tarafından bir şeyler yapmaya nasıl da koşullandırıldığı da güzel anlatılır.

    misal bubba neden ölüyor filmde? veya jenny'nin yitik hayatının sebebi nedir? tabi bakıç(!) açısına göre çıkarımlar da farklılık gösterebiliyor. kendi payıma izlediğim en güzel, en etkileyici filmler arasında sayarım bu filmi. ve filme karşı kıçının, kahtasına dayalı eleştirel yaklaşma çabası içindekileri de "namus cinayeti" manşetiyle servis edilecek bir gazete haberine konu olacak şekilde öldürme potansiyelim mevcuttur.
    3 ...
  20. 329.
  21. amerikan propogandasından başka bir şey olamayan film. acınası bir gerizekalnın öyküsü.
    3 ...
  22. 328.
  23. karides diyaloğu ile yarmış, jenny li sahnelerle üzmüş, john lennon lu sahnede gülümsetmiş, bir dönemin toplumsal ve siyasi olaylarını filmin arka fonu olarak kullanmayı başarabilmiş muhteşem filmdir. hippiler, john lennon, vietnam savaşı, başkan nixon'a suikast girişimi, siyahilerin beyazların okuluna alınması, filmdeki yardımcı unsurlardan sadece bir kısmıdır.



    --spoiler--
    filmin başında uçuşan kuş tüyünün filmin sonunda ortaya çıkması da oldukça hoş bir sahnedir kanımca.
    --spoiler--
    4 ...
  24. 327.
  25. jenny: onun adı forrest tıpkı babası gibi
    forrest: babasının adıda mı forrest?
    jenny: onun babası sensin.
    7 ...
  26. 326.
  27. Bir ara ne izlesem ne izlesem diye düşünürken imdb top 250 listesine baktım.
    oralarda bir yerde vardı bu film 8.6 puanıyla.
    Bende karar verdim indirmeye. Torrentten indiriyorum tabi.
    uygun ve hızlı olanı bulmak için 2-3 torrent dosyası denemiştim haliyle.
    Neyse indirme işlemini falan bitirdim filme geçtim.
    Filmi de alt yazıyla izliyorum. Filmde beni etkileyen durumların başında içinde geçen güzel sözler vardı.
    mesela,
    hayat bir kutu çikolata gibidir, içinden ne çıkacağını hiçbir zaman bilemezsin.
    bir de filmden çıkardığım şu önemli sonuç vardı :
    zekası düşük olan insanlarda toplumda önemli bir yere gelebilir.
    1 ...
  28. 325.
  29. neden ölüyosun anne repliği hala kulağımdadır. çok güzel bi filmdi gerçekten. emeği geçen herkese teşekkürler.
    3 ...
  30. 324.
  31. başrolde engelli birini konu alması ile farklı bir film. verdiği öğütler , başarılı bir hayat öyküsü , aşkın büyüklüğünü anlatışı ile nadir bulunan kaliteli filmlerden biri. (bkz: run forest run)
    5 ...
  32. 323.
  33. 322.
  34. yeni izleme fırsatı bulduğum, hakkındaki yorumları hak eden güzel bir film, başyapıt. ayrıca gerçek olaylara oldukça atıfta bulunulmuş, fakat amerika tarihini bilmediğimden birçoğunu sonradan yorumları okurken öğrendim. bilince daha hoş oluyor tabi.

    repliklere değinmeden de olmaz. run forrest run ın dışında en beğendiğim replik; stupid is as stupid does* idi. bir de, insanı en çok etkileyen forrest in sesi. yani izleyecekseniz, kesinlikle dublajlı izlemeyin.
    3 ...
  35. 321.
  36. 320.
  37. zeka geriliği yaşayan forrest isimli ana karakterin okul, askerlik ve aşk hayatını konu alır. içerdiği harika ögelerle sayılı filmler arasındadır.
    1 ...
  38. 319.
  39. iki kelimeyle fevkaladenin fevkinde bir film.
    2 ...
  40. 318.
  41. tek kelimeyle mükemmel bir film.
    2 ...
  42. 317.
  43. ilahi takdir kavramını herhangi bir dini filmde izlesem bu filmde gördügüm kadar etkilenmezdim heralde.

    -----spoiler----
    forrest gump vietnam savaşında komutanını ölümden kurtarmıstır fakat komutan bu durumdan pek memnun degildir çünkü savaş meydanında askerleriyle birlikte ölmek istemiş ve iki bacagını kaybederek savastan sag kurtulmuştur

    iki bacagınıda kaybeden komutan tanrıya sürekli isyan halınde olup forrest'ın yüzünü görmeye bile tahammülü yoktur.bir zaman sonra kader onları bir barda yine karşılastırmıstır.forrest komutana karides işine girdigini ve komutana isterse teknesınde kaptan olabilecegini söyler.

    birgün çıkagelen komutan forrest'le karides avlamak için denize açılırlar ve aynı günün gecesi şiddetli bir fırtına kopar.komutan tanrıya herzamanki gibi isyan edip tekneyi batıramayacagını söyler açıkça meydan okur.çıkan fırtınada bütün tekneler batmış olup sadece forrest'in teknesi batmamıştır üstelik çok büyük bir miktarda karidesle kasabaya dönerler.

    fırtınadan sag kurtulan ve karidesle dönen forrest kasabada karides teknesinin kalmamasıyla adeta karides kralı olmuştur kısacası işler yoluna girmiş ve milyoner olmuşlardır.

    komutanın ise bu safhadan sonra yapacagı tek şey forrest'a kendisini o gün kurtardıgı için teşekkür etmektir ve forrest bu olayı komutanın tanrıyla barışması olarak yorumlamıştır.o günden sonra hayata baglanan komutan iki bacagınada protez bacak taktırmış ve çinli bi hatunla mutlu bir evlılik yapmıştır.

    ----spoiler-----
    2 ...
  44. 316.
  45. izlendiğinde kahramanımız forrest'ın masa tenisi oynayışına hayran bırakan ve kesinlikle öz güven eksikliği yaşayan kişiliklere izletilmesi şifa olası nitelikteki harika filmdir.
    2 ...
  46. 315.
  47. koşma sahneleri ile etkilemiştir, peşine takılan topluluk güldürür.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük