ah o filmdeki orospu karı bir türlü bilmedi forrest gibi beyefendi çocuğun değerini. forrest birazcık şey olabilir ne olmuş yani. bak işte altına yattığın onca adamın yapamadığını yaptı. tek atışta yaptı çocuğu.
Mükemmel bir film. Beni filmde en çok etkileyen şey forrset'ın bir bankta oturup onu umursayan ya da umursamayan herkese hikayesini anlatmasıydı. Kalbinde hiç bozulmamış çocuk saflığı var. Bavulunda sadece önemsediği hatıraları var. Ayakkabıları çok eskimiş, çamurla kaplı ama ona hediye geldiği için ayaklarından hiç çıkarmıyor. Ve devamlı koşuyor. Koşmak sanki onu düşünmekten uzaklaştırıyor ya da düşündüğü şeylerden uzaklaştırıyor onu. Jenny'den asla vazgeçmiyor. Aşkına ne pahasına olursa olsun sadık biri. Forrest,hayalimdeki dünyamda sen de varsın.
beni dakikalarca ağlatan filmdir. gerçekten hee abartmıyorum. uzun süre etkisinde kaldım. her sahnesi de dolu dolu ve anlamlı. karamsarlık ağır basıyor ayrıca.
Güzel ve etkileyici bir film. Muhakkak izlenilmesi gerekir.
Ama şimdi allah aşkına yetti artık dedirten fix amerikan film klişeleri bu efsanede de var. Görmezden gelmeyin.
Filmin başındaki bir nesnenin filmin sonunda da ortaya çıkması. (Tüy)
Birine verilen nutuk veya öğütten sonra aynı olayın söyleyenin başina gelmesi (teğmen sürekli bacaklara dikkat diyor kendi bacağı kopuyor)
- pulp fiction filminde de gurur sadece acıtır diyip gururdan dem vuran zenciyi geyler sikiyordu. Bire bir aynı.
Toplumsal savaş ve anarşizm (vietnam savaşına gidenlerin dramı ve savaşa hayır mesajı)
- amerikanın dünyadaki entel sanatseverleri kullanarak kendine karşı oluşan yargıları savaş suçlusu imajını silmek.
anasının amı kadar uzun film çekmek.
- eski amerikan filmlerinin genel özelliği. O kadar uzun ki sike sike bi şeyler katıyor adama.
Film sonu kafalarda soru işareti bırakmak.
- forrest evleneceğinde karısı jennynin teğmene verdiği öpücük ve bakış nedir Allah aşkına.
isa'nın bahsettiği "çocuklar gibi olmadıkça tanrının şefaatine eremezsiniz" mantığı forrest gibi bir kalp barındırmakla ilgilidir. abd tarihini anlatışında ele aldığı kurgu bir yana karakter olarak forrest bana göre insanın içindeki büyümeyen çocuğu anımsatıyor.
''sihirli ayakkabılar'' ıyla bizlere azmi,gerçek sevgiyi ve hayatı anlatan zihinsel özürlü forrest gump' un hikayesidir.filmin son 15 dakikasını gözlerim dolmuş,burnumu çekerek izledim.*
'' hayat bir kutu çikolata gibidir.ne alacağını asla bilemezsin. ''
belki benim zevksizligim ama bana son derece basit ve aşırı abartılmış gelen film. Yani adam hastaligindan dolayı kafasına koyduğu her şeyi vazgeçmek, yorulmak nedir bilmeden yapıyor ve bu onun önüne hep yeni yollar yeni şanslar açıyor. Hem çok basit hemde çok ütopik bir senaryo. Ne var bu filmde bu kadar ünlü olacak cidden anlamış değilim.
1994 yapımı tom hanks ile robin wright'ın başrollerinde oynadığı mükemmel ötesi film. ana karakterimiz forrest gump zeki olmamasına rağmen bilge birisidir.