genellikle formalite icabı söylenildiği bilindiği için, söylenmesi gereken durumlarda yeterli olmadığı düşünülüp, sizi türlü laf kalabalıklarına sürükleyebilecek sözlerdir.
+ aa hoşgeldin. *
- hoşbuldukk. **
.
.
+ eee eşiniz beyefendi nasıllar? *
- iyi canım ya. iş güç çalışıp duruyor işte bizim için. **
.
.
- eline sağlık çay çok güzel olmuş. *
+ afiyet olsun şekerim. alır mısın bir tane daha? *
.
.
- neyse ben gideyim artık.
+ e ne güzel oturuyorduk. kalsaydın biraz daha. *
.
.
+ yine gel böyle çat kapı. beklerim her zaman. *
- tabi tabi gelirim. sende bize gel. *
.
.
iç sesimizle tezat düşebilen sözlerdir. formalitedendir. söylenir gider. ötesi yok. ne avutur, ne samimidir, ne gerçektir, ne yalan. falan filan...
Formalite icabi söylenmeyen bir şey var mıdır?Onu konuşmak lazım.Zaten yaratılış icabı küllün bomboş olan, hayvanlar gibi içgüdüsel haraket etmekten yoksun olan insanın, aynı haraketleri gibi , dili de çevresinden duyduklarından ibarettir.Olmayan bir kalıba giremez insan.Hali hazırdakı formlara kendini sokar en fazla.Kendi duygularını kendi belirleseydi belki o zaman formalite icabı yaşamazdı insan.Belki o zaman olmazdı bunca yalan dolan.
insanın kendini söylemek/sormak zorunda hissettiği sözlerdir. bazen nezaket dozajı o kadar çok olurki baştan bellidir aslında nezaketsiz/samimiyetsiz olduğu.