geçtiğimiz senelerde, özellikle ligin son haftalarına doğru ankaragücü tribünlerinde sıklıkla duyulurdu bu tezahürat. çok anlamlıdır. ilk hangi tribünden çıktığını bilmiyorum. bildiğim kadarıyla da çok eskiye dayanıyor ucu ve çoğu anadolu takımı taraftarı da söylemiştir. hatta beşiktaş taraftarı da bir dönem söyledi diye biliyorum. neyse konumuz bu değil. diyeceğim şu ki; ankaragücü tribünlerinde bu ve benzeri tezahüratları artık duymayacağımı sanıyordum. o kadar inanmıştım ki çocuklar gibi şendim. takım o kadar güzel top oynuyorduki 'tamam lan o sene bu sene' demiştim. ama bütün o güzellik, bütün o güzel duygular, bütün o inanmışlık 3 hafta içinde yok oldu gitti. 3 hafta içinde pişmiş tavuğun başına gelmeyen, 100 yıllık koca kulübün başına geldi. eski yönetim, yeni yönetim, ara yönetim hepsi birbiriyle kavgalı, hepsinde bir rant kavgası, hepsinde koltuk sevdası, hepsinde para hırsı olunca takım da top oynamaya başlayınca gün yüzüne çıktı ve 100 yıllık koca çınarı mafetti. 10 yıldır süregelen bişey bu gerçi 3 haftaya indirgemek yanlış olur ama bu 3 haftada patlak verdi. bu 3 hafta sonunda sabır taştı. o yüzden korkarım bu sene sonunda da bu veya benzeri tezahüratları söyleyecekmişiz gibi bişey düştü içime. inşallah düzelir de söylemeyiz.