artık oyun olmaktan çıkıp gerçek hayata dönmüştür. yılların fm oyuncusuyum hiçbir seride bu kadar zorlandığımı hatırlamıyorum. mourinho aynı şeyleri yaparak senede milyon dolarları götürürken ben üstüne para veremem açık ve net.
normalde temmuz sonuna kadar bir kaç yenilik haberi gelirdi yeni oyun için ama şuana kadar gelmemiş olması elbette oyunun çıkmayacağı anlamına gelmiyor ama insanı yine temcit pilavı gibi database update+yeni tema ile piyasaya sürülecek kuşkusu yaratmıyor da değil.
gerçi steamden satışı başlamış.
gönlümüzün efendisini beklemek her ne kadar heyecan yaratsa da devrim niteliğinde yenilik bekleyenler var ise hiç boşuna o düşüncelere girmemesi gerekir.
miles jacobson twitterda fm 2018 hakkındaki sorulara hiç cevap vermedi daha ama tahminler oyun motorunda ciddi yenilikler yapacakları yönünde. hali hazırda pek çok oyuncu 3d maçları izlemiyor olması onlarında dikkatini çekmiş olacak ki zaten grafiklerin de bakılacak bir yanı da yok.
serinin fanatiklerinin beklentisi hiçbir zaman grafik olmamış zaten bu doğrudur ama bu sene de yine aynı antrenman ekranıyla karşılaşırsak sanırım baya bir protesto yiyecekler.
Bilgisayar, ps6 wii3 ve xbox1080 platformlarında çıkacak oyundur. Artık sadece bir kulübün değil, bir veya daha fazla futbolcunun da menajeri olabileceğiz. maçları hdx2 kalitesinde tribündeymiş gibi izleyebiliriz. hatta alınan duyumlara göre tribün lideri olmak bile mümkün. taraftarların tezahuratıyla oyunculara taktik verme yeteneğimiz bu oyunda artık bulunacak. ayrıca klasik menajerlik modunda çok daha derinlere inilmiş. oyuna kulüp menajeri olarak başladığımızda sadece kulübü değil, menajerimizin bütün hayatını yönetebiliyoruz. gerçek menajerliği football manager 2018'de yaşayın!
Football manager bir markanın rakibi olmadığı zaman kalitenin nasıl düşebileceğini en güzel şekilde gözler önüne sermiştir. Fifa Manager hiçbir zaman ciddi bir rakip olamadı Football Manager'e ancak sonuçta en azından bir rakipti. SEGA firmasına her sene daha iyisini yapmaları gerektiğini aksi halde liderliği kaptıracaklarını hatırlatan bir etkendi. Fifa Manager ne zaman artık yeni bir oyun yapmayacağını açıkladı, o gün bu gündür football manager tam anlamıyla saçmalamaya başladı. Oyuncunun gereksiz detaylar içerisinde boğulmasına neden olan yeniliklerden başka bir şey eklenmedi oyuna. Ayrıca rakipsiz olmanın verdiği cesaretle yeterince test etmediği tüm (riskli) oyun modlarını ve ekstra her şeyi oyunda denemeye başladılar. Eskiden saatlerce başından kalkmadığımız oyuna artık iki saat katlanamaz hale geldik.
Apple şirketinin i phone larda yaptığının üzerinde bir yüzsüzlük nedir diye sorsanız bu derim. Her yıl çok çok az değişiklikle tüketici karşısına çıkıp devrim yaptığını iddaa eden başka bir oyun serisi yoktur sanırım .
Fm yapımcısı seni sever sayarım , 98 yılından beri pc kullanan ben 2002 den beri orjinal oyununu alırım ama senin dünyayı ele geçirecek teknolojiye sahip olmanı sağlayacak kadar sana servet yaptıran bu oyuna neden 2010 dan beri neredeyse hiçbir geliştirme yapmıyorsun ? Son 7 yılın oyunları arasında neredeyse hiç fark yok , bu rezalet nedir arkadaş ? Son oyunu ne alır ne oynarım , yazık sana verilen paralara .
10 kasım 2017 tarihinde piyasaya sürüleceği açıklanan efsane serinin yeni oyunu. steam de ön siparişler başlamış efenim. fm 2017 ise 20 tl ye kadar düşmüş.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da artık "alması" alışkanlık yaptığı için aldığım oyun. Yılda ortalama 250 saat oynama sürelerine erişiyorum zaman zaman, tabi çalışırken bir yanda arka fonda oynayabileceğiniz bir oyun olduğu için bu değere rahatlıkla erişmek de mümkün.
Gel gelelim aldık ama naptık nettik faslına. pre-order döneminde eski oyunlara sahip olduğum için indirimle 80 tl ye düşmüştü ama almak için çıkmasını bekledim. Betalar çıkınca da fiyatı çat diye 110 tl'ye çektiler. Dedim vay efendim siz misiniz fiyatı arttıran gittim durmaplay'den aldım. Herhangi bir problem yaşamadığımı da belirteyim.
Oyunu açtığımızda karşımıza müzik sesi geliyor. Müzik fena değil aslında. Yıllardır oyunda değişiklik anlamında kadrolar dışında pek bir şey olmayınca böyle bir heyecanlanmadım değil, içim kıpraştı. Hele ki bu tür menejerlik simülasyonlarına Premier Manager 98 ile başlamış biri olarak, o eski günler canlandı gözümde. Tüm oyun boyunca arka fonda hafif, güzel ve rahatsız etmeyen bir tempoya sahip müzik. Bak 98 yılının oyunudur o zamanın teknolojisiyle maç grafikleri fifa gibiydi ! Görüntü kalitesi tartışılırdı tabi ama 3D gibi 3D idi.
Neyse, devam edecek olursak oyunun beta versiyonuna 2 kere Antalyaspor 1 kere de ingiltere 2. liginden bir takımla başlayıp ligin 7. haftasına kadar 0 galibiyetle gittim. Böyle oyun mu olur diye isyan ettim. Sesimi duydular sanıyorum ki betalar bittiğinde böyle bir problemle karşılaşmadım.
Antalyaspor'u aldım ki yıllardır hep Galatasaray'la başlarım. Dedim bu sene, elinde bu kadar kaliteli oyunlar varken Antalya nasıl maç kaybediyor. Kaybedilebiliyormuş...
Menejer profilini oluştururken antrenör özelliklerim biraz bir şeye benzesin diye eski futbolcu dedim ama itibar sıfıra yakın. La takım sallamıyor ya beni. Eto'o diyor sen hayırdır. Kim kopeksin sen de gelip bana laf edeceksin. Adam haklı şimdi. 28 yaşımda geçsem Antalya'nın başına ilk antrenmanda ayaklarımı kaba etime vura vura koşup gider göbeğime imzasını attırırım Eto'o'ya yani o derece. Velhasıl kelam kadro hiyerarşisi, oyuncuların sana saygı duyması, kadro uyumu falan güzel olmuş. Uyum sıfırsa takım zor maç kazanıyor.
Taktik ekranı değişmiş, inanılmaz ayar oldum. Adamı kadroya koymuşum adam sakat çıkıyor. Ama sakat olduğu taktik ekranında gözükmüyor. La nerden bilecem sakat olduğunu adamın sakat olduğunu ?! Taktik bölümünü ufaltıp oradan bakmak gerekiyor falan, sarmadı beni. Eski hali daha güzeldi net bir şekilde. Oyuncu sakat profilini açıyorum sakat olduğu hiç bir yerde gözükmüyor. Anca kadro listesinde yanındaki kocaman SKT yazısından onun sakatat değil de sakat olduğunu anlayabiliyorum. Bir yerde gözüküyorsa da ben bulamadım henüz oyuncu profilinde. Taktik ekranıyla ilgili tek güzel gelişme oyuncuların birbirleri ile olan uyumu Fifa'da olduğu gibi renkli ağlarla gösteriliyor. Örneğin 2 oyuncu birbirleri ile çok uyumlu ise yeşil renk bir bağ oluyor aralarında. Uyum söz konusu değil ise hiç ağ olmuyor. Ek olarak sahada hangi bölgelerde güçlüsünüz hangi bölgeleriniz zayıf bu da görselleştirilmiş, hoş olmuş. Orta saha için de ek yeni 2 pozisyon türü gelmiş.
Sağlık merkezi koymuşlar ki sevdiğim özelliklerden birisi oldu. Hangi oyuncu sakatlanmaya meyilli, hangisi yorgun vs. görebiliyorsunuz. Oyuncunun kondisyon ve maç kondisyonu 90 küsürlerde olsa bile maç yorgunluğundan artan bir sakatlık riski varsa burada görüp, "Sen bu maç dinlen yiğenim" diyebiliyorsunuz.
Takımda bulunan tüm gözlemcilerimin alnının çatına vurmak istiyorum. Adama diyorum ki, bana Türkiye'den oyuncu bul. Adam gidiyor brezilya'dan öneriyor. Eskide olduğu gibi bir ülkeyi ya da bir ligi seçip bir gözlemciyi oraya gönderemedim. Yapılabiliyor mu emin değilim. Uyruğu Türk olan adamları önerin bana diyemedim. Bunlar gıcık yanları. Güzel yanı da, bir gözlemci bütçemiz var artık. Yıllık gider olarak şu kadar kullan vs. diyebiliyoruz.
Bu gelişmelerin dışında Antalyaspor'la başladığım sezon beni çok yordu. Özellikle Eto'o ve Nasri gibi dünya yıldızlarını yönetmek cidden zor ve oyun bunu size daha çok hissettiriyor. ilk sezonun sonunda Eto'o'nun gitmesiyle hem finansal olarak hem de bu takım uyumunu yıpratmasından kurtulmam sebebi ile biraz daha toparladık. 2. Sezona kötü başladık ama süper devam ettik. ilk yarı bittiğinde 4. sıradaydım ve artık Nasri ile de yolları ayırmanın vakti gelmişti. Adamlara 1-2m teklif vereni zor bulduk, adamlar gittikleri takımda direk 12m oldular ona ayrı bir ayarım zaten de, neyse. ikinci yarıda coştuk arkadaşlar. Muhteşem bir sezon geçiyordu. Taa ki 23. haftaya kadar. Bak o hafta ne oldu hiç bilmiyorum. Her şey süper, uyum bozulmasın diye takım liderlerinin gözünün içine bakıyom, ayaklarını yıkayacam neredeyse, düzen aynen devam ama çat diye maç kazanamamaya başladık. 12 maç yaptık 2 galibiyet 4 beraberlik 6 mağlubiyetle bitti sezonun kalanı. Bak işin diğer garip yanı son haftaya kadar da 5.'yim hala bu leş performansla. Gidip lider beşiktaş'ı yeniyorum 2-1 gelip evimde 16.-17.-18. sıralarda olan takımlara yeniliyorum. Çözemedim ya sinirden duvarları kırıp tekrar yapıp bi daha kırasım geldi. Son hafta maç Bursa'yla. Bursa 4. ben 5. Bursa'yı yenersem avrupa kupalarına gidicem ki hedefim o. Tabi ben isterim de yenebilir miyim. Yedim 3 tane oturdum aşağı. Ligi de çat diye 8. likle bitirdim.
Son düzlükteki bu olaya anlam veremedim. Modum çok düştü. 2 tane genç yeteneğim var gazlıyorlar birbirlerini gidelim avrupaya ortamlara akalım diye. Pislikler. Bari avrupa kupalarına gideydim kalırlardı belki. Gidene kal demem asla. Çünkü takım uyumu. Akşam eve gidince satayım bari onları da para gelsin.
Şimdilik bu kadar sayın sözlük.
Edit 1 : 2 genç yeteneği bi kaç sezon daha satmadım. Sonra forveti sattım. Eski oyunlardaki gibi çat diye 20-30m na satamadım ama 15'e okuttum gene. Bu arada eski oyunlarda TSL'deki takımların -özellikle 4 büyüklerin- hiç transfer yapmamasından çok şikayetçiydim. Artık öyle bir olay yok arkadaşlar. Galatasaray 8-9m na oyuncu alıp satıyor. Diğer takımlar da aynı. Ya bu artık gerekmiyo bana satam para kazanam dediğim adamıma bursa falan sağlam teklifler veriyor yani. Sevdim transfer olayını.