daha önce FM 15 ve 16 için kariyerlerimi anlattığım entryler girdim.
geçen aylarda FM 15 e sıfırdan başladım Galatasarayı seçerek.
4 sezonda 15 kupa kazandım. bunlar arasında bir tane Şampiyonlar ligi kupası bir tane de uefa Süper kupası var. kah ağladık kah güldük, rüya gibi sezonlar geçirdik. yeri geldi taraftar sövdü yeri geldi baş tacı yaptılar.
4 senede takımımızdan gelip geçen başlıca oyuncular,
sergio romero, carlos ascues, ricardo van rjin, van der wiel, Mehmet ekici, matias Kranevitter, yannick carrasco, alex song Şu aklıma gelen isimler.
Ama bir türlü istediğim forveti Elde edemedim. aslında denediğim tüm Forvetler çok iyiydi Ama taktiğime uyum sağlayamadılar. ne kafa vurabildiler, ne de birebirde fileleri havalandırabildiler.
lacina traore, artem dzyuba, muhammet demir kariyerini bitirdiğim Forvetlerden bazıları.
bu 4 sezonun Ardından taraftar için tanrı bendim. adıma methiyeler düzüyor, marşlar besteliyorlardı. beyoğlundaki meyhanelerin girişinde fotoğrafım altın çerçeveyle bekliyordu. ligi kasıp kavuruyor, biçerdöver gibi ilerliyorduk.
bir süre sonra,
maaş bütçesi ciddi yük olmaya başlamıştı Ama Kol kırılır yen içinde kalır diyerekten kimseye bir şey belli etmiyor, dosta güven düşmana korku salmaya devam ediyorduk.
4 senede gelen kupalara rağmen başkan özbek sürekli borç bahanesiyle beni oyalıyor, büyük oynamama imkan vermiyordu.
bütün başarılardan sonra bile kendimi, bonservisi elinde topçu ararken bulunca gözüm döndü.
çaldım özbekin kapısını, girdim içeri. Şu unutlumaz cümleler döküldü dudaklarımdan...
bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun var, herseyin var. binlerce kişi calışıyor emrinde. yakışır mı sana ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsız, çoluğu çocuğu, transfersiz bırakmak?
ama nasıl yakışmasın! sen değil misin sneijder e bile acımayan, üç kuruş zammı çok gören. anlamıyor musun beyim, bu çocuklar kulübünü seviyor. ama ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi öğretmeye çalışıyorum. hıh, sen, büyük patron, milyarder, fabrikalar sahibi Dursun özbek!
sen mi büyüksün? hayır, ben büyüğüm! ben, deli adam. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun? bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne sneijder e ne de romeroya hiçbir şey yapamayacaksın.
yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz kulübümüze parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler Galatasarayı seviyoruz. biz bir takımız. biz güzel bir takımız. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık takımıma! dokunma song a! dokunma van der wiel e! dokunma matias a! eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, deli adam, hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun, vururum ve dönüp arkama bakmam bile!
ve Şu an işsiz geçen 1 senenin Ardından newcastle united ile 3 yıllık sözleşme imzaladım.
takıma geldiğimde 11. haftaydı düşme hattında en üst sıradaydık. bakalım kader ne gösterecek.
siz siz olun patronla restleşmeyin, orada yeter kulüpte kalayım göz göze gelmeyelim gibi bir seçenek var onu seçin ekmeğinize Bakın.
football manager 2015'te, sports ınteractive pek çok yeniliğe imza atmış olduğu görünüyor. oyunu açtığınızda göreceğiniz ilk yenilik sports ınteractive'in yeni kullanıcı arayüzü. evet, arayüz yeni ancak championship manager serilerini oynayanlar için bu arayüz pek yeni sayılmaz. zira sports ınteractive'in fm 2010 ile kaldırdığı sol dikey menü bu oyunda yeniden geri gelmiş. bunun dışında sports ınteractive'in "tracksuit manager" adı altında lanse ettiği bir yeni özellik sayesinde oyuna biraz olsun rpg oyunları havası katılmış. artık yeni menajer puanlarını kullanarak kendi özelliklerinizi geliştirebiliyorsunuz. isterseniz iyi bir koç olabiliyorsunuz, ya da iyi bir scout, ya da yeni yıldızları daha kolay keşfedebilen iyi hoca. tabii hepsine puanları da paylaştırabiliyorsunuz. medya konusuna gelecek olursak, medyayı iyi kullanıp rakiplerinizin morallerini bozmak da işin güzel kısımlarından bir tanesi football manager 2015'te.
football manager 2015'te, sports ınteractive pek çok yeniliğe imza atmış olduğu görünüyor. oyunu açtığınızda göreceğiniz ilk yenilik sports ınteractive'in yeni kullanıcı arayüzü. evet, arayüz yeni ancak championship manager serilerini oynayanlar için bu arayüz pek yeni sayılmaz. zira sports ınteractive'in fm 2010 ile kaldırdığı sol dikey menü bu oyunda yeniden geri gelmiş. bunun dışında sports ınteractive'in "tracksuit manager" adı altında lanse ettiği bir yeni özellik sayesinde oyuna biraz olsun rpg oyunları havası katılmış. artık yeni menajer puanlarını kullanarak kendi özelliklerinizi geliştirebiliyorsunuz. isterseniz iyi bir koç olabiliyorsunuz, ya da iyi bir scout, ya da yeni yıldızları daha kolay keşfedebilen iyi hoca. tabii hepsine puanları da paylaştırabiliyorsunuz. medya konusuna gelecek olursak, medyayı iyi kullanıp rakiplerinizin morallerini bozmak da işin güzel kısımlarından bir tanesi football manager 2015'te.
beşiktaş ı çalıştırırken ligde 3. olduğum için kovulduğum oyundur. kovulmamı nasıl engellerim bilemiyorum. zaten oyunda da yeni sayılırım. fm 18 i de bekliyorum. bakalım nasıl olacak.
eski oyunlarda üstte yer alan "menajer adı" butonundan "ara" seçeneğinden oyuncu-antrenör arama fasilitesini şu ana dek bulamadığım oyun.
takıma scout ya da antrenör alamadım bu yüzden.