Napoli ile başarıdan başarıya koşup, aynı zamanda ispanya Milli Takımını çalıştıran bana sağ bek transferin de sıkıntı çıkaran yönetime atar yaptım ve istediğimi aldım.
Uzun yıllar fifa menager oynamış biri olarak çok pis yabancılık çektiğim oyun, esaretin bedelindeki dayı gibiyim resmen. 20 lik sisteme bir şekilde alıştım ancak fifamda u13 e kadar genç takım vardı bunda sadece u19 var fifam da gençlik kampları kuruyorduk dünyanın her tarafına bunda öyle bir mevzu yok fifamda sezon başı kampı falan vardı bun amına koydumun oyununda o da yok onu geçtim oyunculara nasıl antreman yaptıracağımı bile anlayabilmiş değilim ne pis bir oyunsun sen fm seni türkçe yapıpta fifam ı türkçe yapmayanın hıaaamıana.
aylar sonra yeniden es-es le başladığım oyundur.mütevazi olamıcam ben bu oyunda başarılıyım hacılar her takımla hile hurda olmadan 2 sene içinde başarıyı yakalıyorum.oyuncu transferi oyuncu okutma ve genç yetiştirme benim işim.
ilk sezon erkanı ve akaminkoyu 6 ve 3 milyon euroya okuttum.yerlerine andile jaliyi tobioyu sefa yılmazı ve harun tekini aldım. devre arasına kadar boffin sakatlanınca harun tekinle oynadık.bu arada gençler harun tekine güvenin her anadolu takımında yıllarca oynar ve gelişir iyi kalecidir.
1. sezonun devre arasına 40 puanla lider girdik.
formasyonumuz kalede harun sağbek tarık çamdal ortada tobio ve angelo sol bek dede defansif orta saham hürriyet orta saha sağında jali solunda aytaç sağ açık sefa sol açık kamara ve özgür çek değişmeli.ilerde bienvenü necati değişmeli.
2. yarısında sakatlıklar ve sefanın takıma uyumsuzluğu bize 29 puan aldırdı ve fenerbahçe antalyaspor ardından 3. olduk.aslında son maç antalya ileydi ve yensek biz şampiyonlar ligine direk gidecektik.ama fmnin ibneliklerini bilirsiniz tek kale oynadık bienvenü direkleri salladı ama son dakikalarda emrah başsan boş bi pozisyonda tıkadı ve ağlayarak evimize döndük.valla benim bile canım acıdı sözlük.o kadar emek harcadık paralar şampiyonlar ligi samet aybabanın antalyasına pisi pisine gitti.sonraki sezon ligden düştü ibneler.
türkiye kupasını aldık ama uzatmalarda bursayı geçtik ve aldık.
ilk sezon için diyebileceklerim.çok ağır şartlarda çalıştırdım abiler tarık ve aytaçı ama değdi.aytaç şimdi 30 milyon verseler vermiyeceğim hala gelişen futbolcum her sezon başı inter bi 15 milyonluk teklif yapar.tarık ise heryerde oynadığı yetmezmiş gibi ofansif bek kimliği kazandırdım ona.ilk aldığımda 300 k olan değerini ilk sezon sonu 5 m euroya çıkarttım.andile jali yatırım oyuncumdu alır almaz zaten değeri 6 m euro oldu.750 k ya almıştım.şu kariyerimde tek başarızlığım boffindir.alan olmadı piç oldu.harunun gölgesinde kaldı.
neyse gelelim eses in altın çağına 2. sezonuna.personeli yeniledim baş antrenör olarak hector cuperi almam en büyük transferim oldu.
ilk sezon bienvenüyü 3 milyona erman kılıçı 2.1 milyona sattım.maaşı yüksek olan kamara dede gibi yaşlılarla sözleşme yenilemedim bu da bana ekstra para olarak döndü.
devre arasında imza attırdığım bence bu oyunun en dehşet forveti rescaldaniyi aldım beleşe.en iyi yerli stopperlerden fazlı kocabaşı aldım 190 k ya.fazlı bu oyunda avrupai bir stopper ve sağbeke alternatif.ilk sene geçmişimizi siken sezgini kiralık yollayınca şeneri aldım 1.8 milyona.harun iyi olmasına rağmen şampiyonluk yarışında çok daha iyi bir kaleci lazımdı.buda fenerin 750k ya listeye koyduğu ertuğruldan başkası olamazdı.kaptım hemen.hasan ali kaldırımı 3 milyona kapatmak ayrı bir güzel oldu.ve en büyük transferlerimden lucas romero.allah bu veleze 3 futbolcu vermiş üçünüde al barcelonada oynat sırıtmaz.ben üçünüde getirdim es-es e.rescaldani lucas romero ve tobio.romeroyu taksitle 5.5 e kapadık.dedimki hem stopper hem solbeke ihtiyaç var alternatif olarak ben de musa nizamı 1.5 milyona taksitle kapadım ve transferi noktaladık.
geçen sezonun şampiyonu fenerden süper kupayı rescanın tek golüyle aldık.
kalede ertuğrul sağ bek şener sol bek hasan ali ortada angelo ve tobio defansif orta sahada jali sağda romero solda aytaç sağ açık sefa sol açık erkut ve özgür değişmeli.santraforumuz kiraladığım mustafa pektemek yedekte resca as forvetimiz.
buraya kadar herşey çok güzel.ilk maçlarda gelene çaktık gidene bindik.avrupada da psv ye play offta elendikten sonra uefada 1. turda şansımıza gele gele napoli geldi ve 1-1 in rövanşında yine 1-1 kaldık penaltılarla elendik.tur bizim hakkımızdı ama işte olmadı.sezon sonu napoli uefayı kaldırdı.işte fm de hayat gibiymiş dostlar bazen hiç istemediğiniz tipler gelir hayatınızı kurtarır şaşırır kalırsınız.atleticodaki diego costa gibi.bende de raheem lawal öyle oldu.herif genç ve yabancı bende yer yok diye bunu kakalak gibi ağır antrenmanlar yaptırdım.sürekli yedek takımda oynattım.kulüplere 0 a bile önerdim.gitmek istemedi.oynayacak maçı varmış demek.jali bir sakatlandı.üstüne aytaçı da kaybettim 3 haftalığına.kaldık lawala.aga bir baktım maldonado gibi bıraktığım lawal essien olmuş.profili öyle gelişmişki anlatamam.aldım bunu 1 maç oynattım süper oynadı.2 maç derken.herif yine azıttı yeni sözleşme istedi ben de '' sikerim tahtanı sahada bana kendini kanıtla dedim.''herif bir yardırdı anlatamam.o sezon son haftalar hep bursa deplasman rize deplasman beşiktaş deplasman.bir de bjk ile türkiye kupası finali var.son 3 maçta ummadığım tarık aytaç özgür lawal erkut ve takımın starı sefa beni şampiyonluğa taşıdı.türkiye kupasınıda tek başına lawal attığı gol ve maçta kaptığı 28 topla aldırdı.yaptım bu ibnenin sözleşmeyi.değerine bi baktım sezon sonu geçen sezon beleşe satamadığım adamın değeri 7 milyon euro.ve ben satmak istemiyom.sezon böylece bitti ve oyuncularım hep izleniyor.boru mu çifte şampiyon.
yaz dönemi geldi.başkan kesenin ağzını açtı bende oyuncu sattım tabi.süper transferler yaptık .önce 2 yıldır kiralık gönderdiğim causici 2.5 e alan samet aybabaya teşekkürü bir borç bilirim.bu benim için transfer başarısıdır .yaşlanan ve değeri düşmeye başlayan angeloyu 7.5 milyona az bi fiyata betise okuttuk.içim yandı hacı gitmek istedi piç.bide o lanet yabancı kuralı.300 kya sezgini şutladık samet aybabaya.ve ne büyük transfer başarım tarık çamdal 7.5 milyon euroya anderlect e okuttum.zor oldu ama yeni transferlerle takımda ona fazla şans vermezdim.
aldığım oyuncular ise sözleşmesi biten pektemek ve jorge enriquez ile beleşe anlaşmıştım ilaç oldular.gökhan töre rubinde mutsuzdu aldım onu 5.5 e iyiki almışım.adnan januzajı sezon sonu alabilmek için kiraladım iyiki almışım 20 yaşında ve acayip gelişiyor.13 milyona kapatırım sezon sonu inşallah onu.diegoyu verince bizde yerli stopper sezeri aldık çok memnunuz, biraz pahalı ama artık napalım.ve devre arasında beleşe aldığım en mükemmel topçu brezilya milli takım oyuncusu vitinho.adam mükemmel rıza baba.
neyse sezona iyi bir giriş yaptık.resca geliştikçe sallıyor gökhan töre uçuyor.sol açıkta oynatıyorum onu.arada lawal enriquez değişmeli oynatıyorum.romero uçtu kuş oldu.takımın yaş ortalaması 23 takımda tek abi hürriyet.oda yıllanmış şarap gibi ne zaman oynatsam 6.8 in altına düşmez.görev adamı.devre arasında vitinho reis takıma yeni hava kattı.geldi golleri asistleri sıraladı.içe katetmesin diye her oyuncuyu baskın olan ayağının kanadında oynatmam.hızlı ve güçlü ayrıca uzun bir forvetimin olması en büyük sırrımdır.ve tabiki reqista kullanmam.şampiyonlar liginde city marseille ve benficanın olduğu guruptan tek mağlubiyetimizi deplasmanda benficaya oda son dakika golüyle alarak 2. olarak çıktık.lider man city ile 9 ar puan alıp çıktık.onların averajı çoktu.2 galibiyet 3 beraberlik tek yenilgiyle çıktık.
devre arasında tek transferimiz vitinho oldu.şampiyonlar liginde ise dortmundla eşleştik.geçicez inşallah.
işte böyle sözlük 11 yıldır her sezonunda oynadığım bu oyundan 1 kere olsun bıkmadım.başka bi pes bilirim bi de counter bu oyunda her takımla başarı sağlarım kendi çapında.başarımı sizle paylaşmaktan mutlu oldum sözlük çünkü hayatta çokta bi başarım keyfim yok dileyen olursa geri kalanını oynayınca paylaşırım.hep özenirdim forumlarda paylaşılan kariyerlere ben de paylaşayım istedim.isterseniz gerisi gelir oyunda başarılı olamayan arkadaşlara personel antrenmam ve taktikte yardımcı olurum.
galatasaray' ın çok kuvvetli olduğu oyun. ancak türkiye bonservis fiyatları ağızları açık bırakıyor. dört yıldızlı potansiyeli olan 18 yaşındaki bir futbolcu için 3.7 milyon tl bonservis talep etmek nasıl bir mantıktır anlaşılır gibi değil.
2.5 ay sonra yeniden başladığım oyun. sezona stuttgart ile başladım. medya 6.bitireceğimi tahmin ediyor. tabi transfer bütçesi ilk sezon olduğu için az. yaklaşık 3 milyon euro civarında. taktiğime uymayan ibrahima traore'yi lyon'a sattım ve iyi bir yedek olacak olan schalke'den anthony annan'ı transfer ettim.
ligde 9.sıradayız. evimizde her maç 3-0 , 4-1 yenerken deplasmanda gol dahi bulmakta zorlanıyoruz. ancak lig 2.si wolfsburg'u deplasmanda 4-2 yenerek bu şanssızlığımızı atlattığımızı düşünüyorum. bu arada wolfsburg'un kendi sahasında ilk mağlubiyetini almış olmasıda ilginçti.
avrupa liginde sezon başında 2 tane ön eleme oynadık. ilk maç iskoçya'nın hibernian ekibini kendi sahamızda 5-1 , deplasmanda 4-1 yendik. çok rahat geçtik. son elemede karşımıza avusturya'nın köklü kulüplerinden sturm graz çıktı. ilk maçı kendi sahamızda 3-2, deplasmanda 1-0 yenerek nispeten rahat eledik. grupta sparta prag, zeljeznicar, aalborg ile çok kolay bir grupta kendimizi bulduk. en güçlü rakibimiz sparta prag'ı 3-0, aalborg'u 3-0, zeljeznicar'ı 4-1 ile mağlup ettik. 9 puanla lideriz. önümüzdeki maç zeljeznicar deplasmanında yendiğimiz taktirde gruptan çıkmamız kesinleşiyor.
bosnalı forvet vedad ibisevic çılgın atıyor onu belirtmeliyim. ayrıca alexandru maxim gol atmıyor ama attırıyor. 12 maçta 10 asisti var. bakalım görelim gelişmeleri yazacağım.
Bu yıl büyük fiyasko olan efsane oyunun 2014 serisi. her oyuncunun 5-6 ay sakatlanması mı desem, uzaktan şutların sürekli direkten dönmesi mi desem... 2015'i dört gözle bekliyorum
2013-14 sezonunu şampiyon kapatan takımımız, yeni sezon için çıtayı yükseltmek istiyordu. başkan peter swinkels tam bir beyefendi, adam ünal aysal terk vaatlerle kalbimizi çalıyor valla. dedik ulan sen varsan biz de varız!
eredivisie'yi namağlup bitirerek beklentileri de aşacak şekilde şampiyon olduk.
çeyrek finalde eski günlerini arayan, bir önceki tura göre nispeten kolay olsa da asla çantada keklik görülmemesi gereken bir italyan devi, inter geldi. ilk maçta yine emirates'teki gibi maçı kontrol altına tuttuk, memphis depay ve eski inter futbolcusu ricardo quaresma önderliğinde kontralara çıktık. neredeyse pozisyon vermediğimiz maçta dangalak kalecim jeroen zoet'in taç çizgisinden gelen ortayı kaleye almasına sinirlensek de memphis işi bitirdi ve umutları rövanşa bıraktı.
rövanş karşılaşmasında herkes inter'in mutlaka gol bulabileceğini ve turu alacağını düşünüyordu. nitekim gol de attılar, zira açık bir futbol sergilemiştik. çünkü beklentilerin aksine 5-3-1-1 gibi bir diziliş ile çıktılar. cezayı yine tim matavz ve arkadaşları kesti, 5-1!
yarı finale kalmıştık. tarihinde bir uefa şampiyonlar ligi şampiyonluğu bulunan psv, yine bu arena'da özlemle anılan yerlere geliyordu. rakip bu kez lucescu'nun shakhtar'ı.
dişimize göre bir rakibi yarı finalde bulmak şans mı bilmiyorum, ama bu tur diğerlerine nazaran çok daha zor geçmişti, buna eminim. zira top bir türlü kaleye girmek istemez iken, rakibimiz ilk maçta yakaladığı iki kontratak dışında -ki biri golle sonuçlanmıştı- pozisyona girememişti. tim matavz'la öne geçtiğimiz maçı douglas costa'yı durduramayarak 1-1 beraberlikle tamamlamak zorunda kaldık. 'rövanşta fişi çekeceğiz' nidaları ile beraber rövanş maçını bekliyorduk ki zaten bu tarihlerde ligde şampiyonluğu garantilemiştik.
rövanş mücadelesine ne hikmetse tutuk başladık. öyle ki tam oyundan düşeceğimiz anda beklenmeyen bir isim, stijn schaars'ın herkesi ayağa kaldıran golü ile öne geçtik. ancak sevinmek pek uzun sürmedi, zira oyunun bug'u olan korner ve yan toplar dışında tehlike arz edecek pozisyonlar vermiyorduk. yine elimiz kolumuz bağlı bir korner atışında rakip stoper yaroslav rakitskyi'nin vurduğu topu uzaklaştıramayan jeffrey bruma topu kendi filelerine gönderiyordu. cehennem dakikaları işte şimdi başlıyordu.
ola'yı da oyuna sokarak forveti çiftleyen psv, rakip kaleyi değil abluka alına almak, savaş zamanında yetmiş iki pare top atışı yapan topçular gibi ceza sahasına sürekli uzun top ve uzaktan şutlar gönderiyorlardı. rakibin de işi uzatmalara götürme isteğinden dolayı geriye çekilmeleri ile buna fırsat vermesi bizim atak yapmamızı kolaylaştırdı elbette. ancak boşluk bulamıyorduk. yine böylesi bir atakta sol kanattan içeriye sızmaya çalışan jetro willems'in başlattığı atakta ceza sahası sol çaprazında topu önüne alan nemanja matic, hollanda'yı ayağa kaldıran o muhteşem füzeyi uzak direğin olduğu doksana gönderiyordu, 2-1!
her iki gol de gol atması pek muhtemel olmayan adamlardan gelince galibiyetin tadı bir başka anlamlı oluyordu elbette.
finale kadar pek de güçlü rakiplerle karşılaştığı düşünülmeyen psv, kolay sayılabilecek kuralar ile finale kadar gelmişti. finalde ise dünyanın belki de en büyüğü, real madrid karşısında, berlin olimpiyat stadı'nda kendini test edecekti. sonunda avrupa'nın en büyüğünü belirleyecek maçta malesef gücümüz yetmedi, benzema oçunu durduramayarak 2-1'lik mağlubiyet ile maşrapayı kazanıyorduk.
her ne kadar kupa kazanılamamış olsa da uzun bir zaman sonra gelen böylesine bir başarı elbette taraftarı çoktan tatmin etmişti. ligde namağlup olarak şampiyon, kupa'da da arka arkaya zafere giden psv'nin bu efsanevi sezonu elbette mükafatlandırıldı başkan tarafından.
menajertimo da bu kadroyu bir çilek transferi ile süslemek istiyordu. şampiyonlar ligi finali öncesi kadro dışı bırakılıp satılık listesine konulan hırvat süperstar luka modric ile ön protokol imzalayıp haziran ayına sözleşiyorduk. ama bu transfer elbette ki gizli kalıyordu.
ve her güzel şey gibi bunun da bir sonu var. takımın iki über yıldızından biri, sol açık oyuncusu memphis depay, serbest kalma maddesi aktif olunca ingiltere premier lig takımlarından manchester city'e 34 milyon euro karşılığı transfer oluyordu.
sezon sonunda transfer edilen futbolcuların değerlendirilmesi:
ilk iş olarak geçen sezonun mimarı memphis depay ile kontrat tazeledik. oç menajerler kafasını karıştırıyorlar aq her oyuncunun. yedek elemanı oynamıyor, gitmek istiyorum diye, oynayanı da zam istiyorum diye fişfikliyorlar (bkz: fişfiklemek). gerçi zaten iyi olana allah da emeğini verir diyerek adamla sözleşmesini yenilemek istiyordum. sezon sonunda barcelona bi izledi adamı, ne olur ne olmaz diye 34 milyon euro serbest kalma maddeli bir sözleşme imzalamıştık. ama o öyle bir performans sergiledi ki, serbest kalma maddesini bile kullandıracak kadar oynadı. sezon sonunda şampiyonlar ligi finalisti takım oyuncusu sıfati ile ingiltere'ye yol aldı. yolu açık olsun.
mathias jorgensen oynamadığından dolayı gitmek istiyordu. 7 milyon euro'yu da görünce hemen atladık tabi. yerine rekik'i kiramak üzereydik, zaten boşu boşuna maaş külfeti de olmasın diye şutladık. aynı zamanda taktiğe uymayan stanislav manolev de yine hiç olmazsa para kazanalım diye torino'ya gitti.
yerlerine beşiktaş'tan olaylı şekilde ayrılan ricardo quaresma ile yıllık 4 küsür milyon euro'luğuna anlaşmaya vardık üç seneliğine. 7 numarayı da ola toivonen'den verdik ki karizması bozulmasın.
yine yerine nemanja pejcinovic'i bonservis bedeli ödemeden kadromuza kattık ki stoper rotasyonunda geçen sene daniele bonera ve takımdan ayrılan mathias jorgensen'i aratmasın. adam öyle bir oynadı ki as stoperim jeffrey bruma'yı bile gölgede bıraktığı anlar oldu. adam gibi adam!
timothy derijck geçen sezon kiralık olarak başka bir takımda rotasyon oyuncusuydu. gel bari bizde rotasyona gir dedik. vasat üstü bir performans ile en azından sakatlıklar/ceza durumlarında kendisine güvenebildik.
bu adamın profilini siktir edin, gökhan zan gibi bir şey zaten.* leandro bacuna geçen sezon küme düşen aston villa'dan 2.5 milyon bonservis bedeli ile transfer ettiğimiz bir başka elemandı. çok kritik maçlarda attığı goller ile takıma hayat verdi, defanstan orta sahaya gelen topları dağıtma konusunda tam bir distribütör görevi üstlendi sevgili leandro. fiyat/performans açısından belki de matic'le beraber en verimli transfer kendisiydi. takımın gizli kahramanı kendisidir herhalde.
mattia perin oyunun en iyi kalecilerinden biri oluyor. kendisini yine fırsat transferi olarak aldık. koca sezon 3. kaleci olarak bazı durumlarda yedeklere bile almaz iken, iki as kalecimin sakatlanmasından ötürü şampiyonlar ligi finalinde maça çıkacak şansı elde etti.**
perin: http://img495.yukle.tc/im....php?id=8225perin2015.jpg
nemanja matic işte bu adam sihirli. barcelona'dan 4 milyon euro + bonuslarla kadroya katmıştık ve gerçekten fiyatının çok üzerinde işler yaptı, şampiyonlar ligi finaline giden o muhteşem ve bir o kadar kritik golü attı ve taraftarın kalbinde yerini ayırttı. attığı tek gol de buydu.
ve takımın en golcüsü, 10 numarası, her şeyi adam maher. bu adamı çok beğendim, uzun zamandır fm serilerinde bu kadar tuttuğum bir adam yoktu. depay belki daha efektikti, daha fazla piyasası vardı ama bu başka: http://img495.yukle.tc/im....php?id=8899maher2015.jpg
Galatasaray 10 sezonda 3 sampiyonlar ligi kupasi 1 uefa kupasi kazandigim, 2 sezon ust uste namaglup sampiyon oldugum ve amerikan uc bes kurusa aldigim adamlari 2 sezon sonra milyon eurolara avrupa kuluplerine iteleyerek kendime deli gibi transfer butcesi yarattigim oyun.. Bu oyunda basarili olmak gayet kolay ve basit.. Saglam gozlemci ve antrenor ekibiyle birkac sezon sabrederek gayet guzel isler yapabilirsiniz..
Ancak zorlanmadan bazi seyleri basarmak can sikiyor haliyle o yuzden oyunu birakmaniz an meselesi..
tavsiyem güney amerikaya scoutları yollamanız yönünde kelepir ve muhteşem oyuncular çok.
rodrigo gomez , augustin allione , carlos labrin bu üçü çok yararlı olacaktır takımınıza.
TKI Tavşanlı Linyitspora gelecek ucuz - beleş futbolcuları arayıp da bulamadığım oyundur. Zaten 3 yabancı sınırı var 2 de türki cumhuriyetlerden alabiliyoruz. finans da kötü olunca kimse gelmiyor arkadaş. yerli yabancı fark etmez nefes alsın yeter moduna girdim artık yeter ki beleş olsun. Allahını seven defansa gelsin ya da mesaj atsın.
ilk sezonumda gayet siki taşağı sala sala rahat rahat şampiyon olduk. ajax ve feyenoord 26. haftaya kadar zorladı sonra ikisi de seri beraberlikler ve mağlubiyetler alınca 30. haftadan (yanılmıyorsam) şampiyonluğu garantiledik.
şampiyonlar ligi'nde bayern, plzen ve milan'ın olduğu gruptan çıktık, sonrasında juventus'a deplasman golü boku yüzünden elendik son 16'da. deplasmanda 1-0 yendim orospu çocuklarını, ama evimde 2-1 tokatladıkları için şamandırayı aldık. her neyse, yine de bunca senedir öylesine avrupa'da takılan bir takım için hiç de fena sayılmayan bir şeydi ki, zaten bunu da belirttiler.
transfer sezonunda oç wijnaldum koca sezonu sakat geçirmesine rağmen düzenli oynatılmadığını ileri sürerek isyan etti. ben de siktiri çektim. 10 milyon euro + 500 bin de 20 maç mı ne forma giyerse ekstradan alınmak suretiyle reading'e yol verdik. ama hala daha takım hakkında yorum yapıyor piç. yok toivonen çok iyi oyuncuymuş da, yok bu sene ligi sürklase edermişiz de. ne oldu oç, burnun mu sürttü? 6 maçta 1 gol 0 asistle oynuyor gavat, anladı neyin ne olduğunu *
yerine boştaki eski göz ağrım, q7'i aldık. biraz maaşı tuzlu ama olsun. takımda yıldız olacak amk, ajax gitti cheikh tiote'yi, marko marin'i aldı. bizim de aşık atmamız lazımdı. toivonen'in 7 numarasını çingene'ye verdik. ilk 2-3 maç harika oynadı, şimdilerde idare ediyor lakin, umarım düzelir.
onun dışında küme düşen aston villa'dan leandro bacuna'yı ve boştaki kaleci mattia perin'i kadromuza kattık. barcelona'nın geçen sezon aldığı, ama bu sene başı transfer listesi'ne koyduğu nemanja matic'i de geçen sezonki samba diakite'nin ve park ji sung'un ayılmasından sonra oluşan boşlukta orta sahaya ilaç olsun diye 4.6 milyon euro'ya yine takıma kazandırdık. geçen sezon kiralık olan karim rekik'i tekrar kiraladık bir sezon. rotasyona ihtiyacımız var tabi. ayrıca hatırladım da mathias jorgensen'i de 7 milyon euro'ya udine'ye saldık. bu adamı şutladık, çünkü sırp stoper nemanja pejcinovic'i bonservis bedeli ödemeden kadromuza katmıştık. diğer transferleri hatırlamıyorum ama galiba geleceğe yönelik olması lazım.
şimdi lige geçen seneye göre çok daha iyi başladık ve 10 maçta 8 galibiyet/2 beraberlikle fırtına gibi gidiyoruz. devler ligi'nde de atletico madrid, marsilya ve olympiakos'un olduğu grupta 3 maç sonunda 9 puanla -ki atletico ve marsilya'yı evimizde sırasıyla 2-0 ve 1-0'la geçtik- 9 puanla lideriz. herhalde bir beraberlik falan alsak çıkmayı garantileriz. o da burada: http://img494.yukle.tc/image.php?id=3cl2.jpg
transfer bütçesi olarak 18 milyon euro verdiler, geçen seneki başarıya paralel olarak. bunun da bir kısmını işte yukarıdaki transferlere harcadım, yine 10 milyon kadar kaldı. ayrıca altyapı tesisleri geliştiriyoruz ve stadı da yaklaşık 4 bin kişi kadar mı ne büyütüyoruz. bunları istedim, dedim ulan ben buraya şampiyonlar ligi almaya geldim, 30 bin kişilik statla şampiyonlar ligi mi kazanılır? tamam başgan dediler kabul ettiler sağolsunlar. devre arası da birisi regen olmak üzere iki genç oyuncu daha takviye edeceğiz, ki biri galiba wonderkid. wonderkid olmasa bile baya gelecek vaadediyor. 5 küsür milyon euro istedi frankfurt, beklentilerimiz büyük: http://img494.yukle.tc/image.php?id=3920yonetim.jpg
ilk sezon işsiz başlayıp yunanistan b liginden doxa drama nın başında başladım oyuna.ilk sezon 5. bitirdik ligi ama bütçeden eser yok klüpte aynı kadroyu bir kaç genç le takviye edip şampiyon olduk ve yunanistan süper ligine çıkardım klubü.3. sezon da az biraz bütçe koklatan klup yönetimine eyvallah çekip ligi 4. tamamladık avrupa ligine katılabildik zira hayvan olympiakos dan bu kadar oluyor adamlar herkese 4 5 atıyor, banada iki maçta 8 gol salladı adamlar... Neyse avrupa ligi elemelerinde birinci tur sikik bir portekiz takımı denk geldi ezdik geçtik 2. turda sunderland geldi elimize verdi hayliyle, gruplara kalamadan elendik.4. sezon iyi başladı olympiakosla berabere falan kaldım o derece ama sezon sonu gelen form düşüklüğü ile ligide 3. bitirdik.Avrupa ligi elemerinde dnipro geldi yine verdik ellerine 2.turda valencia denk geldi içerde 3 1 yendiğimiz Valencia'dan deplesmanda 4 yiyince elendik hayliyle.Bu arada afrikadan kore den topladığım gençleri iyi paralara satıp 15 m para getirdim klübe ama bu sikik yönetim 250 k transfer bütçesi verdi üstelik maaş bütçesini gram arttırmadı, üstelik maaşım haftalık 1400 euro resmen beleşe çalışıyorum amk. Sikerim sizin yapacağınız işi diyerek istifa ettim sözlük. Bir ay işsiz gezdikten sonra baktım italyanın eski faşiklerinden Ascoli Calcio manager arıyor başvurdum ve haftalık 3500 le anlaşma sağladık.Klüp italya serie c de lig beklentiside orta sıralarda bitirmek sezonu. Olmaz böyle iş diyerekten beklentiyi playff lara kalmak olarak belirledim ve öylede bitirdik ama playofflarda elenerek serie b ye çıkamadık.Ertesi sezon lig beklentisini şampiyonluk olarak beklirleyip ligde de çılgın atarak şampiyon oldum. serie b den ilk sezonum da yine çılgın atarak playoff lardan şanslı kuralarla serie a ya çıktık.Bizim faşik klup çıldırdı yere göğe sığdıramıyorlar beni, şaka değil 18 m transfer bütçesi verdiler bana ama maaş az no money no honey diyerek ten istifayı bastım.Baktım yunanistan C ligin den AGS Kastoria manager arıyor taa bizim dedelerin geldiği kesriye burası başvurdum havada kaptı tabi beni pezo lar maaş da haftalık 750 papel neyse dedim bir sezon takılır kafa mı toplardım lig beklentisini şampiyonluk yaptık son maçta 2 1 öndeyiz ve maç böyle biterse şampiyon olucaz hakem 3 dakika uzatma verdi ama dakika 90+7 oldu bitirmiyor adam maçı ve gol yedik hep o orospu çocuğu hakem yüzünden şampiyonluğu kaptırdık. Sokarım bööyle lige diyerek istafayı bastım.Sonra italya dan serie c den Venediğin tek takımı olan Unione Venezia ile anlaşdım yine sikik takımlara dönüş yaptım zira hiç bir üst düzey klup istemiyordu beni. Venezia yı da sezonda serie a ya çıkarttım ve istifayı bastım. Bu arada serie a da çıkarttığım ascoli serie b ye düşmüş gel geç takımın başına dediler ama yüz vermedim deyyuslara, şu an işsizim sözlük Fransa da bir takımın başına musallat olmayı bekliyorum bakalım denk gelecek mi.
Bu arada orjinal oyunu almayıp burada sikik sokuk bugları dile getirip oyuna bok atanların ta amk.
messi ve ronaldo nun her sene 40-50 gol ortalamasını tutturduğu muhteşem gerçekçi oyun.
bu arada trabzonspor enteresan bir şekilde 2016-2017 sezonundan sonra hep zirveye oynuyor.